Başbakan Yardımcısı Arınç(3): "Baylar Bayanlar, Dünya Dönüyor"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Fransa'nın geçmişinin sabıkalarla dolu olduğunu ifade ederek, Fransa'ya Galileo'nun "Baylar bayanlar, dünya dönüyor" sözleriyle seslendi-Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Fransa'nın geçmişinin sabıkalarla dolu olduğunu ifade ederek, Fransa'ya Galileo'nun "Baylar bayanlar, dünya dönüyor" sözleriyle seslendi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Fransa'nın geçmişinin sabıkalarla dolu olduğunu ifade ederek, Fransa'ya Galileo'nun "Baylar bayanlar, dünya dönüyor" sözleriyle seslendi-Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Fransa'nın geçmişinin sabıkalarla dolu olduğunu ifade ederek, Fransa'ya Galileo'nun "Baylar bayanlar, dünya dönüyor" sözleriyle seslendi.
Fransa'nın tarihi yargılamak istediğine dikkat çeken Arınç, "Onun geçmişteki sabıka kayıtlarından herkes bahsediyor. Ceyazir'e, Ruanda'ya hatta Viyetnam'ı da ekleyebilirim. Şunu düşünün neden bugün Maraş'ın adı Kahramanmaraş'tır. Neden Antep Gazi'dir. İstiklalimizi kimden aldık biz" dedi. Arınç, şöyle devam etti:
"Şahin Beyleri, Sütçü İmamları şehitlerimizi Fransız işgaline karşı ülkenin bağımsızlık mücadelesi verirken Fransa işgalci olarak durmuyor muydu? Şimdi Fransa soykırım yok diye Paris'te yarın oylayacak, vekillerimiz orada. Başbakan mektup gönderdi. Türk milleti infial içinde. Bugün de Orhan Dink'in ve Ermeni Patriğinin diasporaya meydan okuyuşuna tanık olduk.
Akla, rasyoneliteye, bilimselliğe sırt çeviren bu yaklaşım, engizisyonun geri dönüşüdür.
Hiçbir kanunla tarihi yeniden yazamaz ve inşa edemezsiniz. Bir tezin konuşulmasını bile peşinen cezalandırılması mümkün değildir. Dünya harekete ediyor dönüyor dediği için dünyanın en ünlü bilim adamını hapse atmak kadar akıl dışıdır. Tarihin saçma sapan bir yasayla karartılması hezeyandır ve oylanması tarihe geçecek bir paradokstur. Fransa hangi kararı verirse versin, Galileo'nun cevabı ile aynıdır. Diyoruz ki 'bayanlar baylar, dünya dönüyor."
-KÜRT KİMLİĞİ-
MHP Grup Başkan Vekili Mehmet Şandır'a da cevap veren Arınç, "Ancak şu cümlesinin yanlış olduğunu düşünüyorum. 'Kürt kimliğini taşımakla gaflet ötesi bir davranıştır'. Kürt kimliğinin tanınması çok önemli bir konudur. Bu bir insan hakkı konusudur. Sanıyorum ki CHP Genel Başkanı da MHP Genel Başkanı da bu konuda farklı düşünmüyorlar. Türkiye'de bir insan 'ben Kürdüm ve iftihar ediyorum' dediği zaman buna saygı göstermemiz ve kabul etmemiz gerekir. Geçmişte inkarcı ve asimilasyoncu anlayış bunu yapmamış olabilir. Bir insan kendi kimliğinden şeref duyar.
Kürt meselesi veya Kürt kimliği 30 sene önce ortaya çıkmış değildir. En az 3 bin yıllık bir gerçektir. Bunu inkar edersiniz 80 öncesine döneriz. Bir insanın kimliğini inkar etmek, o insanı inkar etmek gibidir. Herkes kimliğini rahatlıkla söyleyecektir ve o kimliğin tüm anayasal kültürel haklarını vereceğiz. Diline saygı duyacağız. Bunları söylemekle vermekle terörle eşanlamlı bir sonuç çıkarmak doğru değil. Ama kimlik inkarı ve bununla yola çıkanlar bilsinler ki Kürtçe konuşmanın yasak olduğu dönemler ve faili meçhul cinayetler, tüm bunlar bir kimliğin inkarı ile ortaya çıkan kötü sonuçlardır."
-"IRKÇILIĞA VE OLUMSUZ MİLLİYETÇİLİĞE KARŞIYIM"-
BDP'lilerin söylediklerinin yüzde 99'una katılmadığını vurgulayan Arınç, "Ama onların siyaset yapmaya hakkı vardır. Irkçıya karşıyız, olumsuz milliyetçiliğe karşıyız. Nursel Aydoğan Bursa doğumlu hemşehrimiz. Pervin Buldan ile beraberlerdi. Demek ki Kürt ve Türk kimlikli bir siyasetçi aynı kimlikle çalışabiliyorlar. Zana'nın burada 10 yıl sonra and içmesi demokrasinin gücüdür" dedi.
Arınç, kimliği tanınan insanın tüm haklarının verilmesi gerektiğini ifade ederken, "Bakın Pervin Buldan eşinin yıllar önce hunharca öldürülmesi,bunu da araştırmak bizim sorumluğumuz. Bunu da diğer faili meçhullerde olduğu gibi araştırmak sorumluluğumuz. Bakın sayın 18 yaşındaki yavrusunu kaybeden Oya Eronat'ın durumu da aynı. Ama Buldan bizi 30-40 sene önceki olaylarla suçluyorsunuz."
Arınç'ın bu sözleri üzerine Eronat'ın gözyaşlarını tutamadığı gözlenirken, suç örgütlerine yönelik yapılan mücadeleye ilişkin de bilgi veren Başbakan Yardımcısı, "55 mafyayı çökerttik, suç örgütünü çökerttik. Türkiye bizden önce mafya cennetiydi. Hepsini çökerttik yargıda hesap veriyorlar. Özel harpçiler şurada ceset var dedi. Bakın mezar açılacak DNA testi yapılacak. Üzerine gideceğiz. 10 sene çok şeyler yaptık, bir on sene daha çok şeyler yapacağız" dedi.
-TERÖRLE MÜCADELE-
Bu arada CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in Deniz Feneri Davası'nı hatırlatmak amacıyla TBMM Genel Kurulu'na getirdiği feneri göstermesi üzerine ortam gerildi.
Genç'e, "Sen o kirli feneri kaldır bakalım. Kamer genç'le geçecek bir dakika bile ziyandır" diyen Arınç, şöyle devam etti:
"Dersimle ilgili konuşulan gerçekler üzerinde durmalıyız. Ama 80 yıllık cumhuriyet tarihini tüm iktidarları suçlayarak üzerini kapkara örtü örtmeye kalkarsanız bu çok yanlış. Buldan, öldürülenlerden bahsettiniz. Sizin tabirinizle gerilla. Hiç terör ve terörist demediniz. Bu yanlış, Türkiye'de terör ver terörist ve terörle mücadele var. Siz bunu yapmayın mı diyorsunuz? Kundakta bebek ölüyorsa, 4 kızımız taksi içinde öldürülüyorsa, Batman'lı annenin karnındaki 8 aylık çocuk gün görmeden ölüyorsa bunları dile getirmek lazım. Konuşmanızda niye buna yer ayırmadınız? 200 metre ilerde Kumrular'da masum ayakkabı boyacısının hayatına kastediyorlar, buna bir yer vermiyorsunuz.
Türkiye'nin asayişini korumak hükümetimizin görevidir. Bugünkü terörle mücadele konseptinde başarılıyız. Türkiye şu kadar yıl içinde mücadele etmiştir ama son dört aylık mücadele netice vermeye başlamıştır. TSK'da kimyasal silah envanteri yoktur. Kullanmadık, kullanmayız ne böyle bir silahımız var ne de olsa kullanırız. Kimyasal silah insanlık ayıbıdır, vahşettir. Ama bugün terörist mi masum vatandaş mı olduğu ayırt edilmeyen kimseye silah doğrultulmuyor."
Arınç, son olarak, milletvekillerine seslenerek "Sesinizi değil, sözünüzü yükseltin. Gök gürültüsü gibi değil, ince ince yağan yağmur gibi olun toprağa bereketlendirin" dedi.(ANKA/SON)
(ÜNS/ÖMR) - Ankara