Haberler

-Başbakan Yardımcısı Arınç Açıklaması

Abone Ol

"Cemaatin temiz olduğunu, Türkiye'ye hizmetler yaptığını, eğer başındaki insan söz konusu ise ona olan sevgimizin ne kadar büyük olduğunu, onun Türkiye sevdasından ve eğitim sevdasından başka bir şey düşünmediğini her yerde söylemiş bir insanız. Eğer bir alçaklık söz konusu ise bu alçaklığı onlara hamletmek bence çok büyük bir yanılgı olur" "Bu sözlerimle Cemaati hedef aldığım anlaşılamaz. Onlar, kendilerini hedef yaparlarsa, bazıları, onu ayrıca tartışırız" "Biz sayın bakanlarımızı seviyoruz.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Cemaatin temiz olduğunu, Türkiye'ye hizmetler yaptığını, eğer başındaki insan söz konusu ise ona olan sevgimizin ne kadar büyük olduğunu, onun Türkiye sevdasından ve eğitim sevdasından başka bir şey düşünmediğini her yerde söylemiş bir insanız. Eğer bir alçaklık söz konusu ise bu alçaklığı onlara hamletmek bence çok büyük bir yanılgı olur. Bu sözlerimle cemaati hedef aldığım anlaşılamaz. Onlar, kendilerini hedef yaparlarsa, bazıları, onu ayrıca tartışırız" dedi.

Arınç, bir gazetecinin, "Parti Genel Merkezinde bir zirveye katıldınız. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dinlendiğine yönelik somut bir görüşme yapıldı mı?" sorusu üzerine, Erdoğan'ın dinlendiğine yönelik bir somut görüşme, konuşma yapılmadığını, genel olarak bu konular üzerinde durulduğunu söyledi. "Biz zirve de yapmış değiliz" diyen Arınç, olaylarla ilgili muhalefet, basın ve kamuoyunun hükümetten bir açıklama beklediğini, kendilerinin de kamuoyunu aydınlatmaları gerektiğini belirtti.

Başbakan Erdoğan'ın ilgili bakanları davet ettiğini, duyumlar ve eldeki bilgileri değerlendirdiklerini anlatan Arınç, "Bunun dışında yasa dışı dinlemeler yapılmış olabilir mi bunlar araştırılacaktır. Başbakanımızın kendi evindeki veya ofisindeki böcekle ilgili geçmişte bazı açıklamaları vardı. Bunlar kimlerdir, soruşturmanın sonucunda neye varılmıştır, bunları sayın Başbakanımız herhalde uzak olmayan bir zamanda kamuoyuna açıklayacak" diye konuştu.

Bülent Arınç, "Soruşturmada çocuklarının ismi geçen bakanlar, hükümeti rahatlatmak için istifalarını sundular mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Toplantıda bu konuda ne konuşulduğunu söylemem ama bu konu da dahil olmak üzere yapılacak bir işlem, hareket varsa... Biz sayın bakanlarımızı seviyoruz. Masum olduklarına inanıyoruz. Bu bizim karakterimizin gereğidir. Ama biri suça karışmışlarsa veya çocuklarıyla ilgili iddialarda onların da dahli varsa bu onları koruyacağımız anlamına gelmez. Ama 'beraati zimmet asıldır', Mecelle'nin en önemli kaidesi budur. Bir insanın suçluluğu hükmen sabit olmadıkça bizim nazarımızda o masumdur. Ancak siyaseten bu bakan arkadaşlarımız 'bize müsaade' diyebilirler veya sayın başbakanımız onlardan öyle bir talepte bulunabilir. Ne yapacaklarını yakın zamanda görürüz."

-"Biz işin, fitnenin söndürülmesi noktasındayız"

"Bir bankanın genel müdürünün ve bir bakan çocuğunun evinde çıkan para miktarını siz kişisel olarak ölçülü buluyor musunuz? Açıklamalarınızda eleştirdiğiniz kesimden biz cemaati anlayabilir miyiz?" sorusu üzerine de Arınç, şunları söyledi:

"Ümit Yaşar Oğuzcan'ın bir şiir vardı, yedi kere yedi kırk dokuz / elde var Ayten / beş kere beş yirmi beş / elde var Ayten. Bu kadar laf söyledikten sonra 'Siz cemaati mi kastediyorsunuz' derseniz zikriniz ve fikriniz sup surette bununla meşguldür anlamına gelebilir. Bütün bu sözleri söylerken, bunu cemaat ile karşı karşıya getirecek bir anlam yüklemek doğru değil. Dolayısıyla biz işin, fitnenin söndürülmesi noktasındayız. 15 gün evvel açıkladığım söze, bazıları burun kıvırmışlardı ama bu işin ne kadar doğru olduğunu gelinen noktada görebiliyoruz. Cemaatin temiz olduğunu, Türkiye'ye hizmetler yaptığını, eğer başındaki insan söz konusu ise ona olan sevgimizin ne kadar büyük olduğunu, onun Türkiye sevdasından ve eğitim sevdasından başka bir şey düşünmediğini her yerde söylemiş bir insanız. Eğer bir alçaklık söz konusu ise bu alçaklığı onlara hamletmek bence çok büyük bir yanılgı olur. Bunları yazabilirsiniz ama bana bunu soru olarak sorarsanız, incinirim. Bu sözlerimle cemaati hedef aldığım anlaşılamaz. Onlar, kendilerini hedef yaparlarsa, bazıları, onu ayrıca tartışırız."

- "Hiç de tasfiye edilmemişler, hepsi görevinin başında kalmış"

Soruşturma kapsamında beş şube müdürünün görevden alındığının hatırlatılması ve "Bu konuda Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde de bir çalışma olduğu ifade ediliyor. Bu konuda bilginiz var mı?" sorusu üzerine Arınç, Emniyet Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada yer alan "Bazı illerimizde emniyet personelimizin görev yerleri, haklarındaki görevi kötüye kullanma iddialarıyla ilgili soruşturmalar nedeniyle değiştirilmiş" ifadesini hatırlatarak, "Bunu İstanbul için anlayabiliriz" dedi.

Aynı açıklamada "Bazı illerde ise idari gereklilik nedeniyle farklı yerlerde görevlendirilmişlerdir" ifadesinin de bulunduğuna işaret eden Arınç, Emniyet Genel Müdürlüğünün iki durumu da kapsayıcı bir cevap verdiğini söyledi. Arınç, "Birileri Emniyet'te, birilerinin tasfiye edildiğinden ısrarla bahsediyorlardı. Onlar pasifize edildiler, görev yerlerinde kalmadılar, başka yerlere atıldılar, dolayısıyla bu operasyonu kendi üzerlerine alıp Hükümet'i hedef tahtasına koyanlar vardı. Hiç de tasfiye edilmemişler gördüğünüz gibi. Hepsi görevinin başında kalmış" diye konuştu.

Operasyona ait olduğu iddia edilen bazı fotoğrafların sosyal medyada yer aldığının anımsatılması üzerine de Arınç, şunları söyledi:

"Ben onun gerçeklik noktasını bilmiyorum. Sosyal medya, sorumsuz ve sınırsız bir alandır. Zaten baştan beri şikayetim odur ki, soruşturmanın gizliliği esas ise, ben Hükümet üyesi olarak bile bunları bilmiyorsam, Savcı Bey'e 'Elindekileri bana göster' deme imkanım da yoksa, nasıl oluyor da bunlar internette yayınlanabiliyor. Bu çok çirkin, çok ayıp bir şey. Doğru da olabilir, yanlış da olabilir. İnternette dolaşan ve yayınlanması gerçekten suç olan bir konuda benim düşüncemi almayın. Bu konulardaki hassasiyetim bellidir ama bu olayın içerisindeki bir veri olarak bana sorarsanız, ben henüz onun gerçekliğinden bile emin değilim."

-"(Evinde para bulundu) derken, benim aklıma Sinan Aygün geliyor"

Arınç, kamu bankası genel müdürünün evinde para kutuları bulunduğuna dair görüntülerle ilgili polis kamerası kayıtlarının da televizyonlarda yayınlandığı belirtilerek, "Bir kamu bankası genel müdürünün evinde bu tür para kutularının olmasını ve bu kadar para çıkmasını nasıl değerlendiriyorsunuz" diye sorulması üzerine de şunları kaydetti:

"Hiç aklıma gelecek bir şey değil. Bir bankanın genel müdürü, aldığı maaş, sarf ettiği para bellidir. Herhalde bankada toplanan tüm mevduatı evine getirmiş saymamak lazım. 'Evinde veya iş yerinde para bulundu' derken, benim aklıma Sinan Aygün geliyor. Orada da, 2 buçuk, 3 trilyon civarında bir para bulunmuştu. Sonradan zannediyorum para kendisine iade edildi. Kendisine ait suçlamayla ilgilisi olmadığı anlaşıldı. Sayın Aygün, bu konuda aklanmış sayılabilir.

Burada da, para makine, bilmem ne, mizansen midir yoksa gerçeklik payı mı vardır? Yani parayı çok seviyor da sürekli bir makine içinde sayımını mı gerçekleştiriyor? Doğrusu çok gülünç şeylerle meşgulüz. En iyisi, yargı ne yapacaksa bir an önce yapsın da biz de evdeki, iş yerindeki görüntülerin gerçek olup olmadığını anlayalım. İnsanlar haysiyetleri ve onurlarıyla yaşarlar. Onları katletmek, o insanı katletmek kadar kötü bir şeydir. Umarım yanlış çıkar ama doğruysa da bunun karşılığı neyse adalet onu versin. Kamu vicdanı bu adaletle biraz teselli bulsun."

- Ankara

Kaynak: AA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Bülent Arınç Sinan Aygün Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title