Başbakan Yardımcısı Atalay: Masum ile Suçlu Birbirine Karıştı
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Ergenekon davası sanıklarının tahliyesinin beraat anlamına gelmediğinin altını çizerek, "Burada çok boyut var, toplumumuzun vatandaşlarımızın biraz hassasiyet göstermesi hatta bir miktar kafa karışıklığında da haklı, önce İlker Bağbuğ'un tahliyesi ile ilgili başlamak lazım o başından beri hepimizin gönlümüzün razı olmadığı, Ülkenin Genel Kurmay başkanı bizim çalışma arkadaşımızın tutuklu yargılanmasını makul bulmamıştık, baştan itibaren bu itirazlarımız da dile getirmiştik" dedi.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Ergenekon davası sanıklarının tahliyesinin beraat anlamına gelmediğinin altını çizerek, "Burada çok boyut var, toplumumuzun vatandaşlarımızın biraz hassasiyet göstermesi hatta bir miktar kafa karışıklığında da haklı, önce İlker Bağbuğ'un tahliyesi ile ilgili başlamak lazım o başından beri hepimizin gönlümüzün razı olmadığı, Ülkenin Genel Kurmay başkanı bizim çalışma arkadaşımızın tutuklu yargılanmasını makul bulmamıştık, baştan itibaren bu itirazlarımız da dile getirmiştik" dedi. Atalay, Ergenekon davasının önemine dikkat çekerek, "Çok önemli bir dosya yargının elinde ama maalesef adliyedeki bununla ilgilenen yapı karma karışık etti, genişletti, masum ile suçlusu birbirine karıştı" diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, bir televizyon programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
"Özel yetkili mahkemeleri kapatma yetkisi meclis'te değildir" değerlendirmesi yapan İstanbul 13'üncü Ağır Ceza mahkemesinin kararını değerlendiren Atalay, "Burada çok boyut var, toplumumuzun vatandaşlarımızın biraz hassasiyet göstermesi hatta bir miktar kafa karışıklığında da haklı, önce İlker Bağbuğ'un tahliyesi ile ilgili başlamak lazım o başından beri hepimizin gönlümüzün razı olmadığı, Ülkenin Genel Kurmay başkanı bizim çalışma arkadaşımızın tutuklu yargılanmasını makul bulmamıştık, baştan itibaren bu itirazlarımız da dile getirmiştik" dedi.
Ergenekon Davası'nın sanıklarının tahliyelerini değerlendiren Atalay, TBMM geçen hafta bir yasa düzenlemesi yaptığını, tutuklama süresinin 5 yıla indirildiğini, tutuklamanın bir ceza olmadığını tedbir olduğunu anımsattı. Tutuklu sanıkların halen haklarında bir karar verilmiş kişiler olmadığını ifade eden Atalay, "Bunların bir kısmı şu anda tahliye edildi çünkü beş yılı doldurdukları için bir kısmı tahliye edilmedi beş yılı doldurmadıkları için. Bu düzenleme bizim düzenlememiz uluslararası standartlarda 10 yıllık tutukluluk çok yüksekti. Bir dava da beş yılda karar verilemiyorsa bu Adliyenin Adaletin kendi sorunudur. İnsanların hakkında karar verilmeden 5 yılın üzerinde ceza evinde bulunmasını uygun bulmadık, parlamento bu konuda düzenlemeyi yaptı. Tutuklamaların bir kısmının tahliyeye dönüşmesi, bunların beraat etti anlamına gelmiyor, bu davalar devam ediyor ve ciddi bir dava Ergenekon davası, dosyası devam ediyor, bunlar yargılanacaklar ama tutuksuz yargılanacaklar" diye konuştu.
-ADLİYEDE ERGENEKON'LA İLGİLENEN YAPI KARMA KARIŞIK ETTİ, GENİŞLETTİ, MASUM İLE SUÇLUSU BİRBİRİNE KARIŞTI
Tahliyelerin bir darbe olduğu tezini değiştirmediğini ifade eden Atalay, düzenleme ile özel yetkili mahkemelerin kaldırıldığını, davaların ağır ceza mahkemelerinde devam edeceğini kaydetti. Hükümet olarak milli iradeye darbelere karşı tutumlarının belli olduğunu ifade eden Atalay, uzun bir yoldan geldiklerini, Ergenekon'un sadece Başbuğ veya tahliye olmadığını bir dosya olduğunu vurguladı. Atalay, "Ergenekon'un içinde cinayetler var, darbe teşebbüsü var, bombalar var pek çok şey var dolayısıyla o dosya devam edecek" dedi. Düzenlemeden, Danıştay saldırısının faili Alparslan Aslan ile Zirve Yayınevi cinayetleri davasının sanıklarının da yararlandığının anımsatılması üzerine Atalay, "Kaç yıl oldu, 7 yılı geçti. Niye halen ortalıkta sallanıyor bu. Faili en belli olan bu. Çıkarken yakalandı ve kendisi de itiraf etti, bu kadar zamandır niye cezası verilemiyor? Gerekçesini niye yazmıyorlar, niye halen tutuklu statüsünde? Ergenekon'un bir şanssızlığı da Çok önemli bir dosya yargının elinde ama maalesef adliyedeki bununla ilgilenen yapı karma karışık etti, genişletti, masum ile suçlusu birbirine karıştı. Malatya'daki olay, yıllar oldu. Cani onlar, cani onlar.... Gittiler insanları acımasızca katlettiler. Bunlarla ilgili niye halen karar verilmiyor, gerekçe yazılmıyor?" diye sordu.
-HADDİ AŞAN, ÇILGINCA, SINIR AŞAN ŞEYLER YAPIYORLAR-
Ergenekon Davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bir paralel yapının olup olmadığına yönelik bir soruya Atalay, "Burada hepsi Ergenekon ile irtibatlandırıldı. İlgili ilgisiz pek çok şey içine dahil edildi. Ergenekon ile ilgili bir durum varsa ilerde ayrı bir şekilde devam edebilirdi. Burada yapılan yanlışlar, usulsüzlükler hepimiz biliyorum. Pek çok haksızlık da var bunun içinde İzmir casusluk davasında olduğu gibi. Bunlar eğer daha yargının titiz çalışması ile masum insanların ayıklandığı, rast gele belgelerle hemen büyük dosyanın içine dahil edilmediği bir süreç yürüseydi, hem Ergenekon hem de diğer davalar sonuçlanırdı. Bunlar hükümlü olarak cezaevinde cezalarını çekerlerdi" diye konuştu. Tahliyelerde kasıt olduğuna ilişkin tartışmaları da değerlendiren Atalay, gerekçelerin yazılmasında gecikmenin olmasını büyük bir beceriksizlik olarak nitelendirdi. Herkesin gerekçeli kararın gecikmesinden şikayetçi olduğunu ifade eden Atalay, kasten bu hale getirildiğine yönelik ifadelerin kullanılamayacağını belirtti. Tahliyelere ilişkin gazetelerin manşetlerindeki değerlendirmelere dikkat çeken Atalay, "Peki niye böyle oldu. Demokratikleşme adımları içinde yıllardır tutukluluğun uzun olduğunu tartışıyoruz, insan vicdanın rahatsız olduğunu, tedbir olan tutukluluğun uzamasının vicdanların kabul edeceği bir şey değil, siyasi dava olduğu için herkes kendi açısından bir istismar noktası arıyor" dedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Ergenekon davasındaki tutumunu "şaşkınlık" olarak değerlendiren Atalay, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu yapının değişik unsurlarında çok çılgınlıklar görüyorum, yazdıkları yazılarda, verdikleri beyanatlarda, gazetelerin attığı manşetlerde çok haddi aşan, çılgınca, sınır aşan şeyler yapıyorlar. Bunlar bir anlamda sıkışmışlığın geldiği yanlış bir noktanın sonucudur. Şu anda aslında eski Türkiye özlemi içinde olanlar Ergenekoncular CHP'liler, ulusalcılar hepsi birlikteler ve paralel yapıda bunlarla birlikte. AK Parti iktidarını yıpratma yönünde şu anda el ele çalışıyorlar. O kadar çelişki içindeler ki bizim darbeye karşı tutumuzu ispatlamış bir hükümetiz."
AK Partinin darbecilerle barışmayacağını, haktan, hukuktan yana olduklarını ifade eden Atalay, milli iradenin üzerine toz koydurmadıklarını kaydetti. Atalay, Ergenekon davasında masum insanların ayıklanmasının ve adil davranmanın önemine dikkat çekti.