Arınç: Uyuşturucuyla Mücadele Eylem Planı Açıklayacağız
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, eğer 14 yaşındaki bir lise öğrencisi alkol kullanıyorsa bundan herkesin kendini sorumlu hissetmesi gerektiğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, uyuşturucuyla mücadele konusunda 22 Eylül'de Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir eylem planı açıklayacaklarını söyledi. "Alkol eğer 14 yaşındaki lise talebesinin eline kadar yaklaşabilmişse, bundan kendimizi de sorumlu tutmamız lazım. Sinek de küçüktür ama mide bulandırır. Bu iş hiç hoşuma gitmedi" diyen Arınç, sözlerine şöyle devam etti: '''Aman' diyeyim arkadaşlar, aman öğretmenler, veliler, anneler, babalar, valiler, kaymakamlar. Aman, aman...''
Bursa'nın Yenişehir İlçesi'nde, 12 derslikli Yusuf Ateş Anadolu İmam Hatip Lisesi ile 72 yatak kapasiteli öğrenci pansiyonunun açılış töreninde konuşan Arınç, 76-77 milyon olan Türkiye nüfusunun yarısının 30 yaşın altında bulunduğunu söyledi.
Ülke genelinde 16 milyon civarında öğrencinin ders başı yaptığını hatırlatan Arınç, eğitim hizmetlerinin çok önemli olduğunu anlattı.
Avrupa Birliğine üye ülke sayısının da 28 olduğunu anımsatan Arınç, Türkiye'nin öğrenci sayısının, bunların nüfusunun yarısından fazla olduğunu aktardı.
''AHLAKLI VE İNANÇLI OLSUNLAR''
Türkiye'nin genç bir nüfusu ve bundan dolayı aktif bir serveti bulunduğunu vurgulayan Arınç, şöyle devam etti: "Önemli olan; bunların nitelikli bir eğitim alması, memleketimize, milletimize hayırlı birer evlatlar olarak iyi yetişmesi, çok güzel hizmetler yapmasıdır. Gençlerimize güveniyoruz. Onlar geleceğimizin teminatı. İnşallah öğretmenlerimizle idarecilerimizle böylesine mükemmel okullarda iyi bir eğitim alsınlar, iyi yetişsinler, vatansever olsunlar. Memleketine, milletine, toprağına, bayrağına ülkesine sahip çıksınlar, ahlaklı ve inançlı olsunlar. Onlardan tek beklediğimiz budur. Anne babalarına saygılı, küçüklerine şefkatli, memleketini seven, sadece Yenişehir'i sevmekle kalmayıp gerekirse Tuncelimizi de Hakkarimizi de ve mutlaka gerekiyor, bütün vatan toprağını mukaddes bilen evlatlarımız olarak yetişsinler."
''EĞİTİME AYRILAN BÜTÇE MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI'NIN 3 MİSLİ''
Arınç, 12 yıllık Ak Parti iktidarı döneminde en büyük yatırımı Milli Eğitim'e yaptıklarını, geçmişte ise en büyük bütçeyi Milli Savunma'nın aldığını dile getirdi.
O yıllarda Milli Eğitim'in 7-8'inci sıralarda geldiğine işaret eden Arınç, "Tam 7 yıldan bu yana Milli Eğitim Bakanlığı bütçemiz birinci sırayı almıştır. Sadece 2014 bütçesi için söylüyorum; konsolide bütçenin yüzde 5'i savunma harcamalarına ama yüzde 16,8'i eğitime ayrılmıştır. Milli Savunma Bakanlığına ayırdığımız bütçenin 3 mislini eğitime ayırıyoruz" ifadesini kullandı.
Kendisini, Bursa'nın her şeyiyle ilgili gördüğüne değinen Arınç, "bonzai" olarak bilinen sentetik uyuşturucu illetinden kentin nasıl kurtulacağı üzerinde durduklarını belirtti.
''BİR AİLE BABASI OLARAK SÖYLÜYORUM''
Bülent Arınç, Bursa'yı, dolayısıyla Türkiye'yi düşündüklerini ifade ederek, "Pazartesi günü Bakanlar Kurulunda bir eylem planı açıklayacağız; uyuşturucu maddeyle mücadele. Sayın Valimiz, Emniyet Müdürümüz, okullarımız, Sosyal Hizmetler İl Müdürümüz, el ele verdiler, çalışıyorlar. Uyuşturucu maddeyle mücadele etmek... 'Eskiye göre çok şey değişti' demiştik. Üzülerek ifade ediyorum; olumsuzluklar noktasında da Türkiye'de bazı noktalarda, moral anlamında geriye gidiş var. Bunu bir hükümet üyesi olarak söylüyorum ama önce bir aile babası olarak söylüyorum, kendime dönerek söylüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
''EDEP, İFFET, HAYA DEDİM, BİRİLERİ ÇILDIRMA NOKTASINA GELDİ''
Ramazan Bayramı'nda Bursa'da yaptığı bir sohbet toplantısındaki sözlerinin ne kadar doğru olduğunu, vicdan sahibi insanların bildiğini dile getiren Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Edep, iffet, haya, namus ne kadar önemlidir, bunu ifade etmiştim. Birileri çıldırma noktasına geldi ama Anadolu insanının yüzde 70-80'i, 'Evet, bunlara çok ihtiyacımız var, manevi kalkınmaya çok ihtiyacımız var' dedi. Öyle bir siyasi gelenekten geliyorum ki ağzımızdan düşürmediğimiz tek söz, önce ahlak ve maneviyattı. Buna 2014'te de inanıyorum, ömrümüz olursa 2074'te de inanıyor olacağım."
''3 KIZ KAFAYI ÇEKMİŞLER, REZALET ÇIKARMIŞLAR''
Arınç, Bursa'da öğrenci sayısının 500 bin dolayında olduğu bilgisini verdi.
Geçen haftalarda kentte yaşanan bir olaya işaret eden Arınç, şöyle konuştu:
"Bunlardan 3'ü, geçtiğimiz günlerde yüreğimizi kanattı. Hem kız talebe hem de 14-15 yaşlarında. Kafayı çekmişler, rezalet çıkarmışlar. 14 yaşındaki öğrenciden bahsediyorum. İçimizde, Allah korusun, pek çok bu yaşta öğrencilerimiz var. Lise öğrencisiymişler, bir yerde buluşmuşlar. Herhalde bu işi ilk defa da yapmıyorlar. Kafayı çekmişler, bazen erkek yüzünden birbirine bıçak çekenler olduğu gibi, sonra da birbirleriyle rezalet çıkarmışlar. '500 binde 3 kişi, ne olacak canım' diyemem. Belki de farkına varmadığımız daha nice 3'ler vardır. 'Aman' diyeyim arkadaşlar, aman öğretmenler, veliler, anneler, babalar, valiler, kaymakamlar. Aman, aman... Çocuklarımızı bu durumda görmek istemeyiz. Bizim çocuklarımız bu yaşlarda kafa çekerken değil, dost sohbetlerinde, arkadaş toplantılarında, birbirleriyle güzellikleri paylaşırken, neşeli ve eğlenceli olarak onları görmek isteriz. Derslerinde başarılı, işine sağlam yapışmış, ihtiyaçlarının çoğu karşılanmış, geleceğe ait hayalleri, rüyaları olan çocuklar olarak görmek isteriz.
''BU İŞ HİÇ HOŞUMA GİTMEDİ''
Başbakan Yardımcısı Arınç, anne ve babalara, eğitimcilere çağrıda bulundu.
Herkesin sorumlulukları bulunduğuna dikkati çeken Arınç, şunları kaydetti:
"Alkol eğer 14 yaşındaki lise talebesinin eline kadar yaklaşabilmişse, bundan kendimizi de sorumlu tutmamız lazım. Sinek de küçüktür ama mide bulandırır. Bu iş hiç hoşuma gitmedi. 'Başka yerlerde bundan daha fazlası var' diyenler varsa, ben hükümet olarak kendi sorumluluğumu bileyim ama sizler de kendi sorumluluğunuzu bileceksiniz. Bu çocuklar başka türlü yetişmez, başka türlü ileride elinizden tutmaz, bayrağına, ülkesine, vatanına sahip çıkmaz. Davutoğlu gibi olacak çocuklarımız. Taşkent gibi bir yerden, öksüz büyümüş bir çocuk, dağların arasından, kendisini yetiştirmiş, üniversiteler bitirmiş, kitaplar yazmış, yurt dışında öğretim üyeliği yapmış, okumuş, çalışmış, dayanışma içinde olmuş; bugün Türkiye'nin başbakanı. Yusuf Ateş Anadolu İmam Hatip Lisesinden de nice başbakanlar çıkmasını bekliyorum. Canan Candemir Çelik gibi nice milletvekilleri çıkmasını bekliyorum. Nice Yusuf Ateş'in eşleri gibi değerli öğretmenler çıkmasını bekliyorum. Bunlar çıkarsa Yusuf Ateş'in yaptığı iş yerini bulmuş olur. Allah korusun, başka şeylerin çıkmasını hayal bile etmek istemiyorum."