Haberler

"Terörle Mücadelede 400 Milyar Dolar Para Harcandı"

Güncelleme:
Abone Ol

Başbakan Yardımcısı İşler, "Sadece terörle mücadelede 400 milyar dolar para harcandı. Türkiye'nin mal varlığı terörle mücadele için harcandı." dedi.

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Sadece terörle mücadelede 400 milyar dolar para harcandı. Türkiye'nin mal varlığı terörle mücadele için harcandı. Peki sonuç ne var, kan var, gözyaşı var, acı var, kin var nefret var ve kaybeden hepimiziz. Biz bu sorunla ilgili çözüm sürecini başlattık ve şu an 1,5 yıldır kan akmıyor. Analar ağlamıyor. Bundan sonra da inşallah ağlamayacak" dedi.

Çeşitli ziyaretler için geldiği Iğdır'daki bir düğün salonunda partililerle bir araya gelen İşler, burada yaptığı açıklamada, Iğdır'ın bugüne kadar "AK belediyecilik"le buluşmadığını ifade ederek, adayları Mustafa Buluş'un 30 Mart seçimlerinde kazanacağını söyledi.

Iğdır'ın cadde, sokaklarını gezdiğini ve kentin ciddi anlamda sorunlarının olduğunu gördüğünü anlatan İşler, şöyle devam etti:

"Bu merkezi hükümetten kaynaklanan sorun değil yerel belediyeden kaynaklanıyor. Belediyenin çözmesi gereken sorunlar. Özellikle Vali Konağı Caddesi dışında her yerde imar sorunun olduğu bana iletildi. Başkan adayımızın da zaten bu konuda projeleri var. Iğdır'ımızın imar sorununu da çözeceğiz. En önemli sorunu içme suyu problemidir. İhalesi yapılan Ünlendi Barajı'yla bu sorunu çözmek bize yani AK belediyeciliğe nasip olacaktır. Bir başka sorun Iğdır'ın yakınında doğalgaz var ama kullanılmıyor. Dolayısıyla Iğdır'daki doğalgaz ihalesinin yapılması lazımdı. Oda geçtiğimiz yılın son ayında yapıldı. İhale süreci devam ediyor. Doğalgaz geldiğinde buradaki hava kirliliği sorunu ortadan kalkmış olacak. Biz iktidara geldiğimizde sadece 9 ilde doğalgaz vardı. Şimdi değil illerde artık ilçelerde bile doğalgaz var."

AK Parti iktidara geldiğinde 230 milyar dolar olan gayri safi milli hasılayı 820 milyar dolara çıkardıklarını vurgulayan İşler, "Milletten aldığımız destek birilerini çok ciddi şekilde rahatsız etti. Bu rahatsızlık neticesinde 2012 yılında düğmeye bastılar ve Türkiye'nin imajını ve itibarını zedelemek için, sayın başbakanımıza saldırmaya başladılar. Hakaret etmeye başladılar. İftira etmeye başladılar. Başbakanımıza olmadık iftiralar atmaya başladılar. Dünyada 11 yıl içinde itibarımızı çok büyük arttırmıştık. Bütün İslam dünyasında, Balkanlar'da, Ortadoğu'da her yerde herkes Türkiye'den bahsediyor. Sayın başbakanımızdan bahsediyordu. Bu birilerini çok ciddi şekilde rahatsız etti. Bu rahatsızlık neticesinde bu karalama kampanyasını başlattılar. Bundan sonra Gezi olaylarını Taksim olaylarını planladılar. Bu olay Ankara ve başka illere de sıçradı. Çok şükür dimdik duran bir iktidar oldu. Onlara pabuç bırakmadık ve bu huzursuzluğu kazasız belasız atlattık" diye konuştu.

17 Aralık operasyonları

İşler, 17 Aralık'ta hükümete karşı bir yargı darbesi girişiminde bulunulduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:

"Burada da başarılı olamadılar. Çünkü eskiden hükümetler halk tarafından seçilir, iktidara gelir ama yetkisini yeterince kullanamazdı. Aciz hükumetler vardı. Titrek başbakanlar vardı ama şimdi milletten aldığı yetkisini sonuna kadar kullanan, sadece millete hesap veren başbakan olduğu için dimdik durduk, mücadele sürdürdük ve onlara galip geldik. Onları başarısız kıldık. Dolayısıyla bakınız ne zaman Türkiye'de bu topraklarda güçlü bir iktidar gelmiş, dirayetli devlet adamları gelmiş, birileri onlara karşı birtakım odaklar hep mücadele yürütmüşler. Bu içteki odakların maalesef dışarıda uzantıları her zaman olmuş, onlardan destek almışlar. Aynısını rahmetli Adnan Menderes'e karşı 1950-1960 arasında yaptıklarını görüyoruz. Rahmetli Menderes'i de bildiğiniz gibi, diktatör olmakla suçladılar. akılamaz iftiralarda bulundular. Neticede darbeyi yaptılar. En sonunda seçimle gelen bir başbakanı dar ağacında sallandırdılar. Ardından Özal geldi. Özal'a da aynı karalama kampanyaları yapıldı. Onu da 89 seçimleri kaybettirerek güçsüz hale getirdiler. Sonra Erbakan geldi 1 yıl kadar iktidarda zor durdu. Demediklerini, yapmadıklarını bırakmadılar. Ondan sonra biz geldik şu ana kadar iktidardayız."

AK Parti olarak 2023 hedeflerini açıklamalarının birilerini ciddi anlamda rahatsız ettiğini dile getiren İşler, "Karalama kampanyasına başladılar. Bir yerlerden düğmeye basıldı. Gezi olayları ve şimdi 17 Aralık olaylarıyla ülkemiz boğuşmakta. Peki bu kavgada kaybeden kim? Kaybeden hepimiziz. Türkiye Cumhuriyeti'nin 76 milyonu kaybediyor. Kazanan başkaları. Türkiye'nin içerisinde bir avuç insan var. Faiz lobisi var, onlar kazanıyor. Bir de onlarla dış irtibatlı olanlar kazanıyor. Dolayısıyla bizde eğer Türkiye'nin kazanmasını istiyorsak, 30 Mart seçimleri bizim için önemli bir fırsat olarak duruyor. Bu seçimler artık bir yerel seçim olmaktan çıktı. Bir genel seçim havası içerisinde yapılıyor. Bizler bu seçimlerde sizden güçlü bir destek istiyoruz" şeklinde konuştu.

Türkiye'de her cumhurbaşkanı seçimleri öncesi bu tür sıkıntıların yaşandığını işaret eden İşler, "Bu seçim diğer seçimlerden çok farklı ve çok önem arz ediyor. Çünkü eskiden cumhurbaşkanını parlamento seçerdi şimdi halk seçiyor. Dolayısıyla milletin doğrudan seçtiği bir cumhurbaşkanını istemiyorlar. Onlar istiyorlar ki ortalığı karıştıralım güçlü bir AK Parti kalmasın ama milletimiz eski millet değil. Milletin gözü açıldı. Artık manşetlerle iktidarların indiği dönemler kapandı. Bundan sonra başka güçlerin odakların sözü değil, sadece ve sadece sizin, 76 milyonun Türk milletinin sözü geçmekte" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin terörden dolayı çok şey kaybettiğini belirten İşler, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sadece terörle mücadelede 400 milyar dolar para harcandı. Bu para 30 yıl içerisinde harcandı. Bunu hesaplarsak bizim gayri safi milli hasılamızda aşağı olmaz. Türkiye'nin mal varlığı terörle mücadele için harcandı. Peki sonuç ne var, kan var, göz yaşı var, acı var, kin var, nefret var ve kaybeden hepimiziz. Biz bu sorunla ilgili çözüm sürecini başlattık ve şu an 1,5 yıldır kan akmıyor. Analar ağlamıyor. Bundan sonra da inşallah ağlamayacak. Sözde bir demokrasi vardı özde bir demokrasi yoktu. Biz bu vesayet rejimlerini kaldırdık. Halkın desteğini alan iktidar herhangi bir yere diyet borcu ödemeden, ülkeyi yönetsin dedik ve bunu başardık. İktidara geldiğimizde çeteler vardı o çetelerle mücadele ettik ama birtakım yapılar birtakım çeteler devlet içinde maalesef yapılanmış durumda ve bunlar bize karşı bir yargı darbesine kalkıştılar. Bunlar bir yerlerden talimat alarak harekete geçtiler. Hükümeti çalıştırmak istemiyorlar. Devletimize zarar vermek gayreti içerisindeler. Biz onlarla da mücadelemizi başlattık."

"Bu ülkeyi hiçbir çeteye ve paralel yapıya bırakmayacağız"

Bu ülkeyi hiçbir çeteye ve paralel yapıya bırakmayacaklarını, bütün komşularla ilişkileri geliştirdiklerini anlatan İşler, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Suriye'yle Irak'la Yunanistan'la hepsiyle ilişkimizi geliştirdik. Başka ülkelerle de yüksek düzeyde stratejik işbirliği konseyleri kurduk. 15'in üzerinde ülke ile Rusya ve Yunanistan dahil. Hem bizim ülkemizde hem de onların ülkelerinde toplantılar yaptık. Artık Türkiye'ye hemen hemen her hafta bir yabancı misafir gelmekte. Bazen birkaç tane misafir gelmekte. Bizde yine aynı şekilde yurt dışında ziyaretlerde bulunmaktayız. Türkiye bölgesinde ve dünyada sözü geçen bir ülke haline geldi ve ilk defa tarihimizde 2009-2010 yılında birleşmiş milletler güvenlik konseyinin geçici üyeliğine seçildik. 2 yıl görev yaptık ve inşallah şimdi 2015-2016 yılı için, adaylığımızı ortaya koyduk. Allah'ın izniyle seçileceğiz. Bu Türkiye'nin dünyada artan itibarını gösteriyor. Dolaysıyla bu çerçevede komşumuz Ermenistan'la da sorunumuzu çözelim dedik. Şartlarımızı ortaya koyduk ama maalesef onlar imzalanan protokolü hayata geçirmedikleri için, bu normalleşme süreci gerçekleşmedi. Burada bizim vazgeçilmezimiz Karabağ sorunudur. Karabağ sorunu çözülmeden uzlaşma sağlanamaz. Her zaman Azeri kardeşlerimizin yanında olacağımızı söyledik. Eğer sorunlara çözüm bulunacaksa o zaman herkesin orta yerde buluşması lazım. Biz her zaman açık fikirle elimizi uzatıyoruz. Karşı taraf diretirse o zaman bazen sonuç alamayabiliyoruz. Bugün en yüksek ihracatımızı Irak'a yapıyoruz. Şu an 10 milyar doların üzerinde ihracat yaptık. Bunlar dış politikamızın bize kazandırdığı hususlardır." - Iğdır

Kaynak: AA / Güncel

Emrullah İşler Mustafa Buluş Ak Parti Iğdır Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title