Başbakan Yardımcısı Kaynak: "Dünyanın Neresinde Bir Mazlum, Bir Muhtaç Varsa, Neresinde Bir Insan...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı "Umudu Ol" kampanyası kapsamında, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Türk Kızılayınca Yemen'e gönderilen insani yardım malzemelerini taşıyan "Blue Fury" adlı gemi İskenderun Limanı'ndan uğurlandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı "Umudu Ol" kampanyası kapsamında, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Türk Kızılayınca Yemen'e gönderilen insani yardım malzemelerini taşıyan "Blue Fury" adlı gemi İskenderun Limanı'ndan uğurlandı.
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, uğurlama töreninde yaptığı konuşmada, Türk Kızılayı, AFAD ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) dünyada insani ve kalkınma yardımlarını en iyi yapan kuruluşlar olarak öne çıktığını belirtti.
Yemen'in Ankara Büyükelçisi Abdullah Ali Fadhel Al Saadi'nin yaklaşık 3 ay önce yaptığı ziyarette ülkesindeki acı durumu aktardığını anlatan Kaynak, şöyle devam etti:
"O ziyarette, 300 bin çocuğun kolera tehlikesiyle, açlık ve perişanlıkla karşı karşıya olduğunu söyleyerek, kısa sürede önlem alınmazsa bu kadar çocuğu kaybedebileceğimizi ifade etmişti. Bu görüşme duygusal anlara sahne olmuştu. Dünyanın neresinde bir mazlum, bir muhtaç varsa, neresinde bir insan varsa, bize elini uzatanlara asla duyarsız kalmıyoruz. Bize bu ufku, vizyonu çizen Cumhurbaşkanımız, 'Nerede bir insan varsa, nerede bize el uzatan varsa orada olacaksınız ve az çok demeden ona ulaşacaksınız' dediği için öyleyiz."
Görüşme sonrası hemen harekete geçtiklerini vurgulayan Kaynak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla gerekli çalışmaların başladığını bildirdi.
Kaynak, bölgede bir iç savaşın olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Biz isterdik ki Yemen'deki yangını çok önce söndürelim. Orada büyük bir kuraklığın neden olduğu bir kıtlık var. Bir yandan da maalesef kardeşin kardeşi kırdığı bir iç savaş var. Ölenin de öldürenin de Allah adına öldürdüğünü zannettiği bir iç savaş var. Bu iç savaşın arkasında, bu vekaletler savaşını yönetenler var. Bu gemi, Aden Limanı'na yanaşma izni alabilseydi çok daha önce orada olacaktı. ya da Türk Kızılayının Sağlık Bakanlığı ile koordine ettiği koleraya karşı kullanılacak ilaçlar, bu gemiyle 10-15 günde orada olmak yerine 4 saatte orada olacaktı. Bu hafta beni ziyarete gelen BM genel sekreter yardımcısından rica ettim. Orada, bugün yarın gıdasızlıktan, ilaçsızlıktan can verecekler için, arkasında hiçbir siyasi menfaat, çıkar gözetmeden oraya yardım elini uzatan Türk kardeşlerinin yardımı, ancak BM genel sekreter yardımcısına yaptığımız rica sonrası gerçekleşebildi. Beni evvelsi gün Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, 'İzin çıktı' diye aradığında, hayatımın en mutlu günlerinden birini yaşadım."
Geminin taşıdığı ilaçların oraya şifa götüreceğine dikkati çeken Kaynak, insanların önemli bir kısmının kolera salgınından dolayı can vermekten kurtulmasını hedeflediklerini belirtti.
Geminin içinde su arıtma sistemleri ile AFAD'ın Toprak Masulleri Ofisiyle temin ettiği 10 bin ton unun da olduğunu vurgulayan Kaynak, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye şu anda dünyanın en cömert ülkesi vasfına haizdir. Bu cömertlik bize hiçbir şey kaybettirmemektedir. Yardımlarımızın gittiği yerde, TİKA'nın, AFAD'ın, Türk Kızılayının gittiği yerde her bir insan bize kalbini açmaktadır. Neden? Biliyorlar ki Türk milletinin arkasında asla sömürgecilik olmamıştır. Bir çıkar için orada yoktur. Türk milleti orada insanların ihtiyaçlarını gidermek, çocukların geleceği ve o ülkenin kalkınması için oradadır. Asla bir başka çıkar hesabı yoktur. Bütün bunlar bizi dünyada müstesna bir ülke konumuna getirmektedir. Dünyanın gelişmiş birçok ülkesi 300 mülteci için referandum yapma ayıbını işlerken Türkiye'de 3 milyon 50 bin Suriyeli, 100 binden fazla Iraklı, Filistinli, Mısırlı, Afganlı, Özbek, Gürcü, Ermeni velhasıl 3,5 milyon mülteciyle beraber yaşıyoruz."
(Sürecek)