Haberler

Basın Konseyi, Diyarbakır'da Tutuklu Gazetecilerle Görüştü (2)

Abone Ol

BİRGİT.Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit ile bareberindeki gazeteciler, Diyarbakır'da cezaevinde bulunan 3 tutuklu gazeteciyi ziyaret ettikten sonra Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantısı düzenledi.

Basın KONSEYİ, DİYARBAKIR'DA TUTUKLU GAZETECİLERLE GÖRÜŞTÜ (2)

BİRGİT: UMUT EDİYORUM KURULUCAK MAHKEMELER ÖYM ARATMAZ

Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit ile bareberindeki gazeteciler, Diyarbakır'da cezaevinde bulunan 3 tutuklu gazeteciyi ziyaret ettikten sonra Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Orhan Birgit, Basın Konseyi Yüksek Kurulu olarak tutuklu meslektaşlarını zaman zaman bulundukları cezaevlerinde ziyaret ederek, onlara moral vermeye çalıştıklarını söyledi. Ziyaretlerde tutuklu gazetecilerin şikayet ve barınma durumlarınn öğrenmeye çalıştıklarını, bunları da Adalet Bakanlığı'na yansıtıklarını belirten Birgit, şöyle dedi:

"Ziyaret ettiğimiz 3 arkadaşımızın moralleri olabildiği kadar yerinde kendilerini her türlü koşulda yaşamaya ve direnmeye alıştırıyorlar. Ama 3 arkadaşımızın da en büyük şikayeti ortak söyledikleri şey, 'Biz terör örgütü suçlusu, üyesi değiliz, ifade özgürlüğünü belirtmek istedik' diyorlar. Bizimde kırmızı kalemle altını çizmek istediğimiz eğer şiddet kullanmıyorsa eğer saldırıyı yöneltmiyorsa okurlarını, izleyicilerini gazeteci ifade özgürlüğünü sınırsız bir şekilde kullanmalıdır. Hem kendisi halka haber verme işlerini yerine getirmelidir. Hemde halkın haber alma ihtiyacını yine aynı şekilde karşılamış olmalıdır. 10'uncu yılına giren iktidar partisi Adalet ve Kalkınma Partisi, bütün seçim bildirgesindeki vaatlerine karşın son yıllarda tersine bir durum alarak arkadaşlarımızın, meslektaşlarımızın Türkiye'nin çeşitli yerlerinde ve öncelikle bir numara Diyarbakır olmak üzere daha sonrada Silivre'deki arkadaşlarımızda onları susturma yoluna giden bir tutum aldı. İstanbuldan gelirken Başbakan'ın özel yetkili mahkemeleri kaldıracağını, yerine nasıl bir şey ikame edeceğini kavrayamadığına dair haberler okudum. İnşallah umut ediyorum ki, kurulacak mahkemeler Özel Yetkili mahkemeleri aratmaz. O nedenle ülke ileriye doğru gittikçe çağ atladıkca bu tür mahkemeler isim değiştirerek bizim gibi gaztecilerin üzerinde birer tehdit kılıçı olarak görüyor. Buna karşı Diyarbakır, İstanbul, Edirne demeden ülkenin tüm yurttaşları olarak direnmek durumundayız."

Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyesi avukat Turgut Kazan ise, ifade özgürlüğünü kullanan insanların cezaevine konulduktan sonra, cezaevindeki koşulların iyi mi, kötü mü konusunun tartışmasının ikinci planda kaldığını ifade etti. Kazan, "Bir kere temel sorun, ifade özgürlüğünü kullandığı için insanların zindanlara tıkılmamasıdır. Önemli olanı budur. Ama ayrıca Türkiye'nin tabi ki bir cezaevi sorunu var. Cezaevlerinin sorunun ne olduğunu yakında sizin Diyarbakır'a çok yakın bir cezaevinde yaşananlarla tanık olduk. Belki doluluk bakımından Diyarbakır D Tipi Cezaevi, Şanlıurfa Cezaevi'nden biraz farklı olabilir ama orada da doluluk kendi konternajınını aşmıştır. Türkiye'de cezaevi sorunlarının en tipik örneği Şanlıurfa'da yaşananlardır" dedi.

GAZETECİ TÜRENÇ: SUSTURULMAK İÇİN İÇERİ ALINMIŞLAR

Heyette yer alan Gazeteci Tufan Türenç de, 3 meslektaşlarını cezaevinde görmenin üzücü olduğunu, toplam 104 meslektaşlarının tutuklu olduğunu ve dünyanın hiç bir ülkesinde böyle bir tablonun bulunmadığını söyledi. Türenç, şöyle konuştu:

"Bu gerçekten vahim birşey, demokratik bir ülkede olmaması gereken bir durum. Bunların hepsi terör damgası vurulmuş, terör yöneticisi, terör organizatörü damgası vurulmuş ama bunların hiçbirinin uzaktan yakından terörle alakası yok. Ama bunların hepsi gazetecilik nedeniyle susturulmak için içeri alınmışlar. Bu ziyaret ettiğimiz arkadaşlardan biri 'biz rehiniz' dedi. Mesele bu kadar basit. 'Biz işlediğimiz suçtan bize yüklenen suçlardan yatmıyoruz burada' dedi. 'Biz ifade özgürlüğünü kullandığımız için burada rehin tutuluyoruz' dedi. Demokrasi için bundan daha ayıp birşey düşünemiyorum. Silivri'ye gidiyoruz. Aynı üzütüyü oradaki arkadaşlarımız için duyuyoruz. Gazetecilerin kaderi bu ülkede bu olmamalı. Aydınların kaderi bu ülkede böyle olmamalı. Eğer bu ülke demokratik bir ülkeyse, eğer bu ülke bir hukuk devleti ise, çok acil bir şekilde özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gerekiyor. Eğer kaldırılıp yerine bir başkası ikame ediliyorsa bunun hiçbir kıymeti yoktur. Bunu yapanlar demek ki demokrasi istemiyorlar. Sözleri başka eylemleri başka. Bunla mücadele edeceğiz. Nasıl edeceğiz? İşte böyle cezaevi cezaevi dolaşıp bunları dile getireceğiz. ve umuyorum ki Türkiye eninde sonunda demokrasiye ulaşacaktır." - Diyarbakır

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Adalet Bakanlığı Orhan Birgit Diyarbakır Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title