Basın Paneline Gazeteci Savcı Sayan Damga Vurdu
Samsun’da, Canik Belediyesi tarafından düzenlenen “Türkiye’de Gazeteciliğin Dünü, Bugünü ve Yarını” paneline moderatör Osman Kara ile Gazeteci Savcı Sayan arasındaki tartışma damgasını vurdu.
Samsun'da, Canik Belediyesi tarafından düzenlenen "Türkiye'de Gazeteciliğin Dünü, Bugünü ve Yarını" paneline moderatör Osman Kara ile Gazeteci Savcı Sayan arasındaki tartışma damgasını vurdu.
Canik Belediyesi, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla "Türkiye'de Gazeteciliğin Dünü, Bugünü ve Yarını" başlıklı panel düzenledi. Canik Kültür Merkezi'nde (CKM) düzenlenen ve moderatörlüğünü Gazeteci-Yazar Osman Kara'nın yaptığı panele konuşmacı olarak Gazeteci Savcı Sayan, Mehmet Aydın, Spor Yorumcusu Bülent Yavuz ve Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Canbey katıldı.
"BASINI ŞEHRİN YARARINA KULLANMALIYIZ"
Panelin açılış konuşmasını yapan Canik Belediye Başkanı Osman Genç, Samsun'un geçmişte önemli bir ticaret merkezi olduğu kadar basın sektörü anlamında da güçlü bir şehir olduğunu belirterek, "Basın yeni dünyada oldukça önemli bir güç. Bu gücü mutlaka şehrimizin, ülkemizin ve toplumun yararına kullanmamız gerekmektedir. Bugün yerel yöneticiler, bu şehrin dinamikleri ve basın ile birlikte şehir olarak güçlü oluruz ve şehrimizi 3. bin yılın başında güçlü kılabiliriz. Şehirlerin yarıştığı günümüzde el ele vererek birlikte şehrimizi bu yarışa dahil edebiliriz, Türkiye ve dünyanın öncü şehri yapabiliriz" dedi.
Genç'in açılış konuşmasının ardından "Türkiye'de Gazeteciliğin Dünü, Bugünü, Yarını" paneline geçildi. Moderatörlüğünü Osman Kara'nın yaptığı panelde konuşan Gazeteci Savcı Sayan, "Şimdi buraya gelirken ilginç bir şey dikkatimi çekti. Eski bir CHP'li ile eski bir albayı yan yana koymuşlar. Acaba ayırt edemiyorlar mı, 'halen birlikte mi hareket ediyorlar' demek istiyorlar. Ama CHP, eski CHP değil, asker de eski asker değil. Çünkü yeni hükümet askeri sivilleştirdi, halkın ordusu yaptı. Yeni CHP de başka devletlerin CHP'si oldu. Biz Bülent Yavuz'la yine yan yanayız. Çünkü bu yeni Türkiye'de Bülent ağabey, yeni Türkiye sevdalısı, ben de yeni CHP'den kurtuldum, AK Parti'ye geçtim, Türkiye sevdalısıyım. Dolayısıyla böyle bir birliktelik askerin, sivilin, gazetecinin hepsinin birlikte olduğu Türkiye, büyük Türkiye'dir. Biz bunu hayal ediyoruz. Bunu hayal ettiğimiz için buradayız" diye konuştu.
Basının o ülkenin birliği ve beraberliği, bölünmez yapısı için çok önemli olduğunu belirten Sayan, "Özgür basın çok önemlidir. Özgür basın hepimizin sesi, kulağı, ayağıdır. Gariban bir kişinin feryadı, zengin bir iş adamının tercümanıdır. Ama ne yazık ki son dönemlere baktığımızda biz farklı bir basınla karşı karşıyayız. ya dışarıdan destekli bazı insanların ideolojisini Türkiye'ye yansıtmak için çalışan bir basın görürsünüz, ya paralel örgütün sesi olabilmek için değişik değişik isimlerle piyasaya çıkmış bir basını görürsünüz ya da kendi işini geliştiren bir patronun, o işlemi geliştirmek adına çıkarmış olduğu bazı yazılı ve görsel çalışmalarını görürsünüz. Bunların hiçbirisini ben vatandaşların yararına görmüyorum. Basın önce özgür olacak, bağımsız olacak ve milli olacak. Selahattin Demirtaş'ı parlatıp, Nişantaşı'nda saz çaldırıp, Diyarbakır'da tetiğe bastırmayacak ve ayakta bunu alkışlatmayacak. Böyle bir basın olmaz. Böyle bir basın Türkiye düşmanlığıdır. Seçilmişlere karşı çıkarak, Cumhurbaşkanı'na saldırarak, Türkiye'nin yararına olmayan işleri getirip Türkiye'nin insanına algı operasyonu ile parlatarak sunmak, bunlar basının hangi ilkesinde yazıyor" şeklinde konuştu.
Paralel örgütün Türkiye'nin başında büyük bir bela olduğunun altını çizen Sayan, "Bu paralel örgüt her hücreye girmiştir. Din adına, iman adına hepimiz yardım ettik. Siz bunlara yardım yaparken 'gidin paralel devlet kurun' diye yardım yapmadınız ki. 'İki tane fakiri daha okudun, üç kişiye daha fazla para verin' diye yardım ettiniz. Ben de verdim. Biz bunlara verdik ama bunun altı ibadet, ortası ticaret, üstü ihanettir. O ibadet yapanlar bizim kardeşlerimiz. O bizim kardeşlerimizden para toplayıp ticaret yapıp, parayı ihanet şebekesine aktaranlara diyoruz ki, 'biran önce geri dönün ve ibaret için para topladığınız o insanlardan helallik isteyin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı olduğunuzu net bir şekilde ortaya koyun.' İhanet şebekesi dönemez, çünkü onlar nasıl bu millete kaset kumpası kurduysa, onların da kasetleri Amerika'nın ve İsrail'in elindedir" ifadelerini kullandı.
MODERATÖR İLE SAYAN ARASINDAKİ TARTIŞMA
Daha sonra moderatör Osman Kara araya girerek, "Sayın Sayan, bu bir basın panelidir, siyaset paneli değildir. Toparlayalım" demesi üzerine Sayan da özür dileyerek, tekrar konuşmasına devam etti. Bir müddet sonra tekrar araya giren Osman Kara, "Sayın Sayan, temel ölçüde anlaşalım. Burada olmayan insanları yargılayacak mıyız, yoksa genel prensipleri mi konuşacağız" demesinin ardından Gazeteci Savcı Sayın, "Eğer siz birilerinin savunuculuğunu yapacaksanız, o zaman moderatörlük yapmayın, gidin yan tarafta konuşmacı olun. Moderatör tarafsız olur. Ben size göre konuşmak zorunda değilim. Siz moderatörsünüz, bana söz hakkı verirsiniz, konuşmamın çerçevesini çizemezsiniz. Hem basın özgürlüğünden bahsedeceksiniz hem de çerçeve çizeceksiniz. İşte bizim karşı olduğumuz bu. Bu olmaz, ben böyle bir moderatörlük görmedim. Hem basın özgürlüğünden bahsedeceksiniz, 'bize baskı var, basın istediği gibi yazamıyor' diyeceksiniz hem de bana söz hakkı verince Aydın Doğan'a dokunma, Fetullah'a dokunma ona göre konuş. Böyle bir şey olur mu? Ben herkese dokunurum. Siyasi hayatımda da kimse benim sesimi kesememiştir. Karşı çıkabilir, dediklerime karşı çıkabilir, dediklerimi beğenmeyebilir, buna saygı duyarım. Ama 'efendim böyle konuşma, böyle konuş' böyle olur mu? Ben Savcı Sayan'ım halkım gibi konuşurum" şeklinde tepki gösterdi.
Bu sırada salondaki dinleyiciler de Sayan'ı alkışlayarak destek verdi.
"KENDİMİ SAMSUNLU SAYIYORUM"
Basın İlan Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Canbey, basın tarihinden örnekler verdiği konuşmasında, internet medyası ve çalışanları için yeni çalışmaların yapıldığını dile getirdi. Eski FİFA Hakemi ve Merkez Hakem Kurulu Eski Başkanı Bülent Yavuz, Samsun medyasının Samsunspor'a destek olması gerektiğini belirterek, "Benim ailem Samsun'da. Kendimi Samsunlu sayıyorum. Samsun'dan bir FİFA Hakemi ve Merkez Hakem Kurulu Başkanı çıkmıştır. Samsunspor'un çok daha iyi yerlerde olması gerekiyor. Şehir ve basın olarak bu konuda Samsunspor'a destek verilmelidir" dedi.
Soru-cevap bölümüyle tamamlanan panelin ardından Canik Belediye Başkanı Osman Genç, panelistlere kendi adlarına dikilen fidanların sertifikasını verdi. - SAMSUN