Haberler

Başkan Azizoğlu'ndan 'Batılılaşma' Uyarısı

Güncelleme:
Abone Ol

Başkan Orhan Hikmet Azizoğlu, batılılaşma kavramının çağdışı, faşizan ve insanlık suçu boyutlarına ulaştığını söyledi.

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Kurucu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, batılılaşma kavramının çağdışı, faşizan ve insanlık suçu boyutlarına ulaştığını belirterek, "Batılılaşma saçmalığına son verip uluslararasılaşma kavram ve hedefini hayata geçirmek önceliğimiz olmalıdır" dedi.

Azizoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, küreselleşen ve sınırların teknolojik gelişmelerle ortadan kalktığı günümüzde, küreselleşmenin tek odaklı hızla ilerlediğini ve özellikle İslam coğrafyasının 'batılılaşma'ya bilinçli ve programlı olarak zorlandığını ifade etti. Batılılaşma kavramının çağdışı, faşizan ve insanlık suçu boyutlarına ulaştığını ifade eden Azizoğlu, "Berbat tarafı buna çağdaşlık, medeniyet ve uygarlık denmesi ve asıl amacın kamufle edilmesidir" ifadelerini kullandı. Batılılaşma kavramına Türkiye'nin çok büyük oranda entegre olduğunu belirten Azizoğlu, Türkiye'nin aynı zamanda Amerika ve Avrupa başta olmak üzere batı toplumlarının vazgeçilmez müttefiki olduğunu belirtti. Türkiye'nin devleti ve milleti ile batı toplumlarının çok önemli bir ortağı ve diplomatik, politik, ekonomik ve akademik bir çok entegrasyonlar sağlamış bir ülke olduğunu vurgulayan Azizoğlu, "Bu yönüyle

batılılaşma kavramı tüm benliğimizi ve yaşamımızı sarmış, bizi hızlı bir dönüşüme sürüklemiştir. Entegrasyon yerine değer, kavram, kültür yaşantımızın hızla batıya asimile olduğunu görmekteyiz. Bizler için inanç, kültür, aile kavramı ve değerlerde büyük tehlike arz eden asimilasyon sorununun çözüm yolu tek ve acildir. Batılılaşma kavramı, hatta ideolojisi yerine uluslararasılaşma kavram ve yoludur" ifadelerini kullandı.

Azizoğlu, Türkiye'nin, batısındaki toplum ve ülkelerle diplomatik, güvenlik, politik, akademik ve ekonomik ortaklıklar sürdürürken çok uzun yıllar ihmal ettiği, kuzeyde kalan Rusya, Türk Cumhuriyetleri, Ukrayna gibi ülke ve toplumlarla da batı toplumlarıyla olan ilişkilerin benzerini hızla hayata geçirmesi gerektiğini vurgulayan Azizoğlu, "Doğumuza yönümüzü çevirip coğrafyamızın önemli aktörlerinden ezeli düşmanımız değil ebedi komşumuz İran ile yine batı toplumlarıyla olan işbirliklerin benzerlerini hayata geçirebiliriz. Doğumuzda kalan diğer İslam ülkeleriyle hayati ortaklıklar kurarak uluslararasılaşma kavramını hayata geçirmede zorunluluğumuz hızla artmaktadır. Güneyimizde kalan Ortadoğu, Körfez ülkeleri başta olmak üzere tüm İslam coğrafyası ile diplomatik, ekonomik, akademik ve politik ortaklıklar kurarak batılılaşma saçmalığına son verip uluslararasılaşma kavram ve hedefini hayata geçirmek önceliğimiz olmalıdır. Aynı coğrafyayı, aynı dini, aynı tarihi, aynı değer ve kavramları paylaştığımız İslam coğrafyası ile unutmayalım ki aynı kaderi paylaşıyoruz. Gelecekte Uzakdoğu ülkeleri ve Afrika coğrafyası ile ebedi dostumuz Pakistan ve Çin, Hindistan gibi ülkeler de bizim uluslararasılaşma hedef ve amacımızda önemli aktörler olmalıdır" ifadelerini kullandı.

BÜYÜK TEHLİKE ASİMİLASYON

Asimilasyonla ilgili endişelerini dile getiren Azizoğlu Türkiye'nin hızla batılılaşma projesi ile aile kavramı, inançlar, kültür, dil ve milli değerlerinde asimilasyona uğradığını, Anadolu kültür ve değerlerinin yerini batı kültürü adına Hıristiyan ve ateist kültür ve değerlere bıraktığını, Müslüman toplumun hızla asimile olduğunu, aile kavramı, toplumsal değerler, insani ve beşeri ilişkilerin yok olduğunu belirtti. Batı toplumlarında yaşayan Müslüman ailelerin çocuklarının, insani olmayan bahane ve nedenler üretilerek faşizan ve çağdışı uygulamalarla ellerinden alınarak özellikle aşırı Hıristiyan veya lezbiyen, homoseksüel, Müslüman inanç ve değerlerinin tamamının dışındaki ailelere verildiğine işaret eden Azizoğlu, Batıda dünyaya gelen yeni neslin kendi inanç, kültür ve değerleri ile büyümesine bile tahammül edemeyen orta çağ haçlı zihniyetini örnek almanın uygarlık, medeniyet veya çağdaşlık olmadığını ifade etti.

ORTAÇAĞ ZORBALIĞINA MEDENİYET DENİYOR

Uluslararası Üniveriteler Konseyi Başkanı Azizoğlu şunları kaydetti: "Son yüzyıllarda İslam coğrafyasının yer altı ve yer üstü zenginliklerini sahiplerini hunharca katlederek ele geçiren zorba toplum ve sistemler maalesef ele geçirdikleri küresel finans, ekonomik güç, yazılı ve görsel medya, sinema gibi entelektüel güçle kendi kültürel ve inanç propagandalarını yapıp kültürlerini sinsice ve planlı şekilde projelendirip başta İslam coğrafyası olmak üzere tüm dünyaya ya zorla ya da pazarlayarak uygulattılar. Hata çok büyük kesimlerde, kendi iradelerine bağlı kukla rejimler kurarak taşeron yönetimlerle tüm dünyayı yönettiler ve bunun adına medeniyet, uygarlık, bireysel, toplumsal hak ve özgürlükler dediler. Bu ve benzeri kara propagandalarda başarılı oldular.

Ben Müslüman bir aydın düşünür olarak bana batılı denilmesini hakaret addediyorum. Küresel anlamda tüm batılı toplumlar kadar ülkemin kuzey, güney ve doğusunda kalan toplumlarla eşit mesafede olan kendi inanç, değer, kavram ve kültürü ile onurlanan bir birey olmanın gururu ile bizler batılılaşma kavram ve felsefelerini şiddetle reddetmeli, uluslararasılaşma kavramı ile hayatımızı yeniden dizayn etmeliyiz." - ANKARA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Amerika Birleşik Devletleri Orhan Hikmet Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title