Batman İl Jandarma Komutanı, 12 Saatlik Esareti Anlattı -1
Batman İl Jandarma Komutanı, 12 saatlik esareti anlattı: En çok güvendiğim adam kafama silah dayadıBATMAN İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Hüseyin Topuz, 15 Temmuz günü darbe girişimi sırasında, kendi emrinde görev yapan ve en çok güvendiği 4 binbaşı ve bir üsteğmen tarafından 12 saat rehin tutulduğunu belirterek, en çok güvendiği ve ödüllendirilmesini istediği subayın başına silah dayadığını söyledi.
Batman İl Jandarma Komutanı, 12 saatlik esareti anlattı: En çok güvendiğim adam kafama silah dayadı
BATMAN İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Hüseyin Topuz, 15 Temmuz günü darbe girişimi sırasında, kendi emrinde görev yapan ve en çok güvendiği 4 binbaşı ve bir üsteğmen tarafından 12 saat rehin tutulduğunu belirterek, en çok güvendiği ve ödüllendirilmesini istediği subayın başına silah dayadığını söyledi.
Batman İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Hüseyin Topuz, 15 Temuz'da dürbe girişimi sırasında, kendisine geçmiş olsun ziyaretine gelen köy muhtarlarına Bölge Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Kurmay Binbaşı Adnan Ergün, Jandarma İstihbarat Şube Başkanı Jandarma Binbaşı Cihanhan Efe, Jandarma Asayiş Komutanı Kurmay Binbaşı Hasan Ali Gider, Jandarma Bölge İstihbarat Şube Başkanı Kurmay Binbaşı Necip Nefesoğlu ve Jandarma Terörle Mücadele Kısım Amiri Üsteğmen Alpaslan Tuna tarafından 12 saat rehin alındığını anlattı.
"EN ÇOK GÜVENDİĞİM ADAM KAFAMA SİLAH DAYADI"
Kafasına silah dayayan Terörle Mücadele Kısım Amiri Üsteğmen Alpaslan Tuna'nın en çok güvendiği ve ödüllendirmek istediği adam olduğunu belirten Albay Topuz, darbe girişimi sırasında rehin kaldığı anları detaylı olarak anlattı. Albay Topuz, öncelikle kışlada olayın sonlanmasından duyduğu sevinci paylaşarak, "Yokluğumda bunun büyük olaylara dönüşmesine engel olan personelime teşekkür ediyorum. Bunlar devletin kendilerine verdiği silahı, milletine karşı kullanmayacağını bilen insanlar, bunun idrakinde olan insanlar. Bu ihanet şebekesinin bizim için ne kadar tehlikeli olduğunu bilen insanlar, bunların milletin meclisini bombalayacak kadar vicdanlarını satmış, beyinlerini satmış olduklarını bildiğimiz için bunların hiçbirinin sözüne itibar etmedik. Çok şükür Batman'da herhangi bir kalkışmanın olmasına müsade etmeden, en azından kardeş kanı dökülmeden olayların burada, kışla içerisinde sonlanmasına vesile oldular. Ama şundan çok emin olun; Burada olaylar biraz daha ileri götürülseydi, kışla içerisinde çatışma olurdu. Buradan kimse çıkmazdı. Personelimiz o hainlerle kışla içerisinde ya çatışırlardı, yaşehit olurlardı, ya da kışla içinden asker çıkarılmazdı. Ben personelime ondan çok güveniyorum" diye konuştu.
"HERKES RAHATLADI"
Darbe girişimi akşamında kışlada saat 19.00'dan sonra rehin alınan ve sabah saat 07.00 sıralarında serbest kalan Albay Topuz, rehin alınmanın sonrasında, emir komutanın tekrar kendisine geçmesiyle, herkesin rahatladığını anlatarak, "Başta valimiz, emniyet müdürümüz ve başsavcımız olmak üzere tüm Batmanlılar rahatladı. O anda artık insan kendini değil de, milletini düşünüyor. Bana ne olacaksa olsun diyorsunuz. Ama kardeş kanı akması, daha kötüleri çevremizde yaşandığı için, bunun çok çok kanlı olacağını düşünüyorsunuz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı ile yetiştirilmiş adamın kendisine verilmiş silahı milletine doğrultacağı, bunun çok ağır sonuçlanacağını düşünüyorsunuz. Kendiniz değil, daha çok milleti düşünüyorsunuz. Ama insanın ölecekse de onuru ile şerefiyle ölmesi gerektiğini, bunun için de hiç bir şekilde taviz verilmeyeceğini, onlara karşı dik durması gerektiğinizi düşünüyorsunuz. O yüzden kendinizi ona göre motive ediyorsunuz" şeklinde konuştu.
"BENİ REHİN ALANLARDAN BİRİ 5 ÇOCUĞU VE EŞİNİ BIRAKIP KAÇARKEN YAKALANDI"
15 Temmuz akşamı Başbakan Binali Yıldırım'ın 22.30'daki açıklamasıyla olayın renginin değiştiğini ifade eden Albay Topuz, kendisini rehin alanlardan birinin, eşi ve 5 çocuğunu bırakıp kaçmaya çalışırken yakalandığını belirterek, "Başbakan'ın, 'Silahlı kuvvetler içerisindeki ihanet şebekesinin, bir örgütün kalkışmasıdır. Bunlara taviz verilmeyecek ve en ağır şekilde cezalandırılacaktır' şeklindeki açıklamasından sonra beni rehin alan 5 kişinin nefes alışverişleri değişti. Bunlar hep şeyi düşündüler; planlı darbenin mutlaka Başbakan, Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanlarımızın entegre edilmiş olacağını ve o işin bittiğini kabul edip, rahatlık içinde iken, Başbakanımız'ın o açıklaması ile olayın rengi değişti. O anlamda milletimizin Başbakan ve Cumhurbaşkanımızın çağrısına karşılık verip sokaklara dökülünce, bunun başarısız olduğunu kendileri de anladılar. Bundan sonra kaçıp kurtulmanın hesabını yaptılar. Burada kaçanlardan biri 5 çocuğu ve eşini bırakıp kaçarken yakalandı" dedi.
"ÇOK ACİL DİYE EVE GELDİLER, VALİ BEYİN ESİR ALINDIĞINI DÜŞÜNDÜM"
Akşam saatlerinde darbeci subayların evine geldiğini ve "çok acil" dedikleri için kapıyı araladığını dile getiren Kurmay Albay Topuz, biran Batman Valisi Ahmet Deniz'in esir alınmış olabileceği ya da bombalı aracın bir yerde patlatılmış olabileceğini y ada herhangi önemli bir terör hadisesinin yaşanmış olabileceğini düşündüğünü ifade ederek, "Evimin kapısı çalındı. Batman'da havalar çok sıcak olması nedeniyle malum kıyafetim uygun olmadığı için kapıyı araladım. Kurmay Başkanı'na vekalet eden binbaşıyı gördüm. Tabi burası terör bölgesi. Bana 'Komutanım, çok önemli, çok acil' deyince ben de terörle ilgili bir şey zannediyordum. Renkleri, benizleri zaten solgun, terörle ilgili bir şey mi var, biri mi kaçırıldı? Allah korusun, Vali beyi mi esir aldılar, bombalı araç mı var veya birileri birilerinin elinde rehin mi diye düşündüm. Hele üzerimi giyineyim dedim, 'hayır, yok komutanım çok acil' dedi. Baktım arkasında dört tane adam. Hepsi de Kurmay Binbaşı rütbesinde. 'Tamam' dedim. Kapıyı kapattılar. 'Silahlı kuvvetler yönetime el koydu. Sizi gözaltına alıp tutukluyoruz' dediler. Bir baktım silahlar ellerinde. onlara emriniz nerede, mesaj nerede? 'Birazdan getireceğiz' dediler öyle rehin alındım" dedi.
"BAŞBAKAN'IN AÇIKLAMASIYLA RAHATSIZ OLDULAR"
Başbakan Binali Yıldırım'ın televizyondaki konuşmasının ardından darbecilerin rahatsız olduğunu ve bu yüzden televizyonu kapattıklarını kaydeden Kurmay Albay Topuz, "Sonuçta en yakınınızdaki, en güvendiğiniz, belki de en çok sevdiğiniz, en çok ödüllendirdiğiniz, belki çocuklarınızın can, ciğer olduğu insanlar. Cumhurbaşkanımızın yaverinden tutun, Genelkurmay Başkanımızın özel kalem müdürünün örneklerinde görüyoruzki, en yakınınızdaki insanlar bunlar. Çocuklarım burada değildi. Bu olaylara şahit değiller. Arada bir televizyonu izlettirdiler. Başbakan açıklamasından sonra rahatsız oldular, televizyonu kapattılar. Bizim arkadaşlar hiçbir olayın farkında değiller. Arkadaşlar beni arıyorlar. Ama benim cep telefonlarıma el konulmuş, ulaşamıyorlar. Buradaki personel diyorki, 'Alay komutanımız nerede?', bu işin başındaki Kurmay Binbaşı, 'Kolorduda toplantı var. Kolorduya toplantıya gitti. Peki neyle gitti? Gideceği araçlar burda, gitse habercilerin haberi olur' diyorlar. Onlar da, 'Muhtemelen kolordudan araç geldi. O araçla gitti diyorlar" dedi.
"BAŞARISIZ OLDUKLARINI ANLAYINCA KAÇTILAR AMA YOLDA YAKALANDILAR"
Bölge Komutanı'nın izin için İstanbul'a gittiğini hatırlatan Albay Topuz, kendisini rehin alan 3 kişinin, başarısız olduklarını anlayınca kaçmaya çalıştıklarını ancak yolda yakalandığını anlattı. Topuz, "Bölge Komutanımız İstanbul'da izinde. Olaylardan haberdar oluyor. Burayı arıyor, ona da 'Kolordu'ya, Diyarbakıra gitti' diyorlar. Bölge komutanımız, kolorduyu arayarak, 'Alay Komutanını çağırmışsınız' diye soruyor. Kendisine de öyle bir şey yok deniyor. İşte o zaman anlıyor ve 'Ya aldılar, bir yerde tutuyorlar, ya da öldürdüler veya elini kolunu bağlayıp talimatla Ankara'ya götürüyorlar' diye düşünüyor. Sonra bölge komutanı sürekli emirler yağdırıyor buraya. Hiç kimse normal komuta silsilesi dışında hareket etmeyecek. Mesaj gelmiş diyorlar. Mesajın altında kimin imzası var? deniyor 'Fatih' isminde birinin ismi var deniliyor. O da, 'kesinlikle bu paralel bir kalkışmadır' diyor. Arkadaşları ikna ediyor. Burda da arkadaşlar verilen hiçbir talimatı yerine getirmiyorlar. Dolayısıyla bunlar belli bir süreden sonra başarısız olacaklarını anlayınca kaçıyorlar. Bunlardan 3 kişi kaçıyor. Arkadaşlarımız kamera kayıtlarından bakıyorlar. Diyarbakır istikametine kaçtıkları düşünülerek emniyet ve jandarma devreye girerek yolda yakalanıyorlar" diye konuştu.
TUĞGENERAL KÖROĞLU FOTOĞRAFININ YERİNE "DARBECİ" YAZISI
Bu arada Batman İl Jandarma Komutanlığı'nda daha önce İl ve Alay Komutanı olarak görev yapan görevlilerin fotoğraflarının yeraldığı fotoğraf albümünde, 2010 yılına kadar Kurmay Albay olarak Batman Jandarma Alay Komutanı görev yaptıktan sonra Jandarma Okullar Komutanlığı'na getirilen Tuğgeneral Sadık Köroğlu'nun fotoğrafı kaldırılarak, yerine fotoğraf çerçevesine içine "Darbeci" yazılı bir döviz konulduğu görüldü. Tuğgeneral Sadık Köroğlu da 15 Temmuz günü darbe girişiminde bulunan generaller arasında olduğu için gözaltına alınmıştı.