Ak Parti Antalya İl Teşkilatı, Fikri Sağlar, Can Ataklı ve İlker Başbuğ hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, "Bugün seçilmişlerin en kritik demokratik mücadele süreci devam ederken, bu tür söylemlerin ve yaklaşımların, kesinlikle iyi niyetli olmadığı, arkasında farklı ajandaların ve gayelerin bulunduğu tartışmaya mahal vermeyecek şekilde açıktır" dedi. Ak Parti Antalya İl Başkanlığı, bazı medya organlarındaki sözleri nedeniyle Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, gazeteci Can Ataklı ve CHP'li Fikri Sağlar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme' başlıklı 216'ncı maddesine istinaden, suç duyurusunda bulundu. AK Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, Antalya Adliyesi'ne yaptığı suç duyurusunun ardından adliye girişinde basın açıklaması yaptı. Avukat İbrahim Ethem Taş, sözlerine Türkiye Cumhuriyeti devletinin istiklal mücadelesi ile kurulduğuna vurgu yaparak başladı. Yakın tarihte 28 Şubat'tan 15 Temmuz'a kadar uzanan acı hatıraların hala milletin hafızalarında canlı tutulduğunu belirten Taş, 'Milletimiz, faşist zihniyete karşı gösterdiği ilkeli ve güçlü duruş sayesinde, ülkemizin en büyük kalkınma ve demokrasi atılımının partimiz vasıtasıyla gerçekleştirilebilmesini sağlamıştır. AK Parti olarak en büyük gururumuz ve mutluluğumuz, bu büyük atılımda milletimizin temsilcisi olarak mücadele safının en önünde yer alıyor olmaktır. Türkiye'nin kalkınma ve demokrasi yolculuğunda kat ettiği mesafedeki başarısı; akıl, vicdan ve izan sahibi herkes tarafından takdirle teslim edilmektedir. Bu sayede ekonomiden hak ve özgürlüklere kadar her alanda dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle mukayese edilebilecek bir yere geldiğimizi en iyi milletimiz biliyor" diye konuştu.'DARBE SEVDASINI AÇIK ETMİŞTİR'Eski Türkiye'de kalmasını umut ettikleri faşist zihniyetin, bulduğu her fırsatta hortladığını savunan Taş konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Kimi zaman milli iradenin tecelligahı olan Meclis'in mehabetini bozan, kimi zaman medya mecralarını kirleten, kimi zaman eskiden mensubu oldukları kurumların saygınlığına zarar veren bu zihniyet sahipleriyle hukuk önünde hesaplaşmakta kararlıyız. Bu örneklerden biri, CHP'nin resmi yayın organı olan bir televizyon kanalında 'başörtülü bir hakimin tarafsız olamayacağını ve adil yargılama yapamayacağını' söyleyen, eski milletvekili ve bakan Fikri Sağlar'ın ortaya koyduğu tavırdır. Gazeteci kimliğiyle yaptığı bir sosyal medya paylaşımında ise Can Ataklı, Cumhurbaşkanımızın seçimle gitmeyeceğini, ordunun darbe kabiliyetinin kalmadığını, artık tek ümidin ülkenin halkta öfkeye yol açacak büyük bir felakete uğraması olduğunu söyleyebilecek kadar derin bir sefalete düşmüştür. Darbe ve felaket çığırtkanlığı yapan bu zihniyet, ülkemiz için bizatihi bu tehditlerin kendisi kadar tehlikelidir. Aynı şekilde, Genelkurmay eski Başkanlarından İlker Başbuğ'un, 27 Mayıs darbesinin, şayet rahmetli Menderes erken seçim kararını ilan etseydi olmayabileceği, böyle bir durumda da iktidarın zaten CHP'ye geçeceği yönündeki açıklamaları, zihinlerin gerisindeki darbe sevdasını açık etmiştir."DEMOKRASİYİ KORUMA MÜCADELESİ"Bugün seçilmişlerin en kritik demokratik mücadele süreci devam ederken, bu tür söylemlerin ve yaklaşımların, kesinlikle iyi niyetli olmadığı, arkasında farklı ajandaların ve gayelerin bulunduğu tartışmaya mahal vermeyecek şekilde açıktır" diyen İl Başkanı Taş, sözlerini şöyle tamamladı: "Unutulmamalıdır ki terörle ve her türlü vesayet odağı ile mücadele demokrasiyi koruma mücadelesidir. Hak ve özgürlük mücadelesinde ülkemizin elde ettiği kazanımlara, vesayetten darbeye, terör örgütlerinin saldırılarından uluslararası tuzaklara kadar nice badireleri göğüsleyerek sahip çıkan milletimizin, bu karanlık zihniyete de hak ettiği dersi, demokrasi ve hukuk sınırları içinde vereceğinden şüphe duymuyoruz. Türkiye'nin 81 vilayetindeki AK Parti teşkilatları olarak biz de yapılan bu saldırıları; demokrasinin kalbi milli iradeye, onun taşıyıcısı siyaset kurumuna ve nihayetinde bizatihi demokrasimize, partimize ve seçilmiş Cumhurbaşkanımıza yönelik bir saldırı olarak görüyor ve hukukun bize verdiği hakları kullanarak, suç duyurusunda bulunmak suretiyle, milletimize ve tarihe karşı görevimizi yerine getirdiğimize inanıyoruz."
Kaynak: Demirören Haber Ajansı /
Güncel