Demirtaş: Şu Ana Kadar İttifak Olduğu Söylenemez
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "CHP ya da HDP ile şu ana kadar resmi veya gayri resmi bir ittifak yapıldığını söyleyemeyiz." dedi.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Halkların Demokrasi Partisi (HDP) ile CHP'nin yerel seçimlerde bazı bölgelerde ittifak yapmak için temasta bulunduğuna ilişkin iddialarla ilgili, "Şu saate kadar HDP ile CHP ya da başka bir parti arasında resmi veya gayri resmi bir ittifak görüşmesi olduğunu söyleyemeyiz" dedi.
SORULARI YANITLADI
Beraberinde bir grup partili ile bir süre önce vefat eden avukat İhsan Biçici'nin yakınlarına başsağlığı dileğinde bulunmak üzere Yenişehir İlçesi Abdulcelil Cami taziye evine gelen BDP Genel Başkanı Demirtaş, çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"ARAMIZDAKİ İLİŞKİYE AYKIRI"
HDP ile CHP'nin yerel seçimlerde bazı bölgelerde ittifak yapmak için temasta bulunduğuna ilişkin iddialarla ilgili soru üzerine Demirtaş, HDP'nin seçime gireceği yerlerde HDP yönetiminin ittifak görüşmelerinde yetkili olduğunu belirterek, "Dolayısıyla BDP olarak doğrudan bizim söz söylememiz işleyişimize de aramızdaki ilişkiye de aykırı olur" ifadesini kullandı.
"BAZI İL VE İLÇELERDE OLABİLİR"
Metropol kentlerde HDP'nin iyi bir çalışmayla büyük bir oy potansiyelini ortaya çıkarabileceğini ve büyük bir başarı elde edebileceğini bildiren Demirtaş, şöyle konuştu:
"Bu başarının kazanıma dönüşülebilmesi için bazı il ve ilçelerde ilkeli ittifaklara açık olması gerektiğini düşünüyoruz. Şu saate kadar HDP ile CHP ya da başka bir parti arasında resmi ya da gayri resmi bir ittifak görüşmesi olduğunu söylemeyeyiz. Tartışmalar oluyor, biz de izliyoruz, bazı görüşler kamuoyuna yansıyor. Biz de basından takip ediyoruz. HDP zaten eş başkanları aracılığıyla ilkeli, açık şeffaf ve ittifak işbirliğine yerel aday bazında kapalı olmadıklarını belirttiler. Dolayısıyla bu görüşmeler önümüzdeki günlerde olabilir, ihtimal dahilindedir. Fakat bu gizli, kapalı kapılar ardında olacak işler değil. Olacaksa ilkeler düzeyinde belirlemeler yapılır, halkın karşısına çıkılarak hangi temelde nereler için ittifak yapıldığı halkla paylaşılır. Böyle bir gelişme olursa halkımızın bundan kesinlikle haberdar olacağını söyleyebilirim."
"SAĞLIKLI BİR GİDİŞATIN ÖNÜNÜ AÇAR"
Demirtaş, İmralı'ya gazeteci ve akil insanların ziyareti önerisine ilişkin, bunun uzak bir geleceğe kalmadan yakın bir zamanda gerçekleşmesi gerektiğini söyledi.
"Bunun için hem siyasi hem sosyo-psikolojik ortam son derece uygundur. Ben önümüzdeki günlerde, haftalarda bu tür gelişmenin olabileceğini düşünüyorum, olması gerektiğine de inanıyorum" diyen Demirtaş, şunları kaydetti:
"Bu gerçekten sürece katkı sunar. Bir sivil heyet olabilir, akil insanlar olabilir, sivil toplum örgütlerinden karma bir heyet olabilir, sonrasında gazetecilerden oluşan bir heyet olabilir. Heyet, İmralı'ya gidip sayın Öcalan ile doğrudan görüşme yapar mesajlarını doğrudan kamuoyu ile paylaşırlarsa şuanda tıkanmayla yüz yüze olan sürecin bir anda önünün açılması ihtimali doğacaktır. Sayın Başbakan da meseleye buradan bakıyorsa doğru bir bakış açısı olduğunu söyleyebilirim. Kendisi de Diyarbakır gezisi sonrası böylesi bir adım atarsa çözüm sürecinde sağlıklı bir işleyişe doğru gidişin başlangıcı olabilir."
"EĞİTİMİN ÖZELLEŞTİRİLMESİNİ DOĞRU BULMUYORUZ"
Dershanelerin özel okula dönüştürülmesinin kolaylaştırılması konusuna da değinen Demirtaş, devletin vatandaşlardan ücretsiz sağlık ve eğitim hizmeti sağlamak için vergi aldığını belirtti.
Vatandaştan vergi alıp, karşılığında paralı eğitimin dayatılmasının "sosyal devlet" ilkesine zarar vereceğini dile getiren Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz eğitimin özel okullarda veya dershanelerde parayla satılmasını, eğitimin özelleştirilmesini, ticarileştirilmesini doğru bulmuyoruz. Cemaat-AKP çatışmasında bizden taraf olmamız isteniyor. Oysa ikisi de paralı eğitimi dayatıyor. Dershane de özel okul da parayla bilgi satmaktır. Biz ikisine de karşıyız. Devlet okullarında hatta belediyelere bağlı okullar açılabilmeli, bu okullarda anadilinde, parasız, bilimsel eğitim yapılmalı. Bunun dışında hiçbir yöntem kesinlikle doğru bir tarz olmaz. Geri kalan iş ticari anlayışın ürünüdür. Dershaneler kapansın diyenler mutlaka sağlıklı bir alternatif ortaya koymalıdır."
"İNSANLAR DERSHANEYE MECBUR KALIYOR"
Demirtaş, dershanelerin kapanmasıyla burada istihdam edilen personelin mağdur olmaması için Milli Eğitim Bakanlığına alınmasını isteyerek, şunları söyledi:
"Çünkü Milli Eğitim Bakanlığında çok büyük bir açık var. Dershanede çalışan personelin 2-3 katı kadar personele ihtiyaç var. Şu anda öğretmen maaşına yüzde 100 zam yapılsa bile biz yetersiz olduğunu düşünüyoruz. Okullardaki sınıf sayısı ve teknik donanımların artırılması lazım. Eğitim yapılacaksa özel okullarda değil, mutlaka kamusal alandaki okullarda yapılmalı. Bunun dışında özel okul ve dershane açmak isteyen varsa da buna dokunulmamalı. Kamusal alandaki okullar bu kadar işlevsiz, verimsiz hale getirildikten sonra insanlar dershaneye mecbur kalıyorlar. Bu mecburiyeti kaldırmanın yolu dershaneyi kapatıp özel okul açmak değil, devlet okullarını nitelikli hale getirmektir."
"MİLLETVEKİLLERİMİZLE BİR TARTIŞMAMIZ YOK"
Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır ziyaretinde bazı milletvekillerinin onu karşılamaya gitmesinin BDP içerisinde sıkıntıya yol açtığı iddialarına ilişkin soruyu ise Demirtaş, şöyle yanıtladı:
"Milletvekillerimizle ilgili partimizde bir tartışma yoktur. Buradaki programlara katılım konusunda partimizin kurumsal bir kararı yok ama milletvekillerimizin kişisel insiyatifi söz konusu. Hepsi deneyimli arkadaşlarımızdır, uzun süredir siyaset yapan milletvekili arkadaşlarımızdır, neyin ne olduğunu kendileri hesaplaşmışlardır. Ama biz, bütün arkadaşlarımızın parti disiplini çerçevesinde kendisine oy veren halkın, kendisini seçen partinin beklentileri doğrultusunda politika yapmalarını tabi ki arzularız. Fakat bu yine de bizim açımızdan bir kırılma bir gerilim tartışma meselesi değil. Kendi içimizde tartışıp en doğrusunu bulacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın."
