BDP'li Aydın: Allah'ın İzni İle Eksiklerimizi Gidereceğiz
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Kayapınar Belediye Başkan Adayı Mehmet Ali Aydın, iktidarların Diyarbakır'ı yıllardır çok ihmal ettiğini belirtti.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Kayapınar Belediye Başkan Adayı Mehmet Ali Aydın, seçim çalışmaları kapsamında yerel gazetelere ziyaretlerde bulundu. Aydın, yerel gazete ziyaretlerine ilk olarak Öz Diyarbakır gazetesi ile başladı.
Ziyarette gazetenin imtiyaz sahibi Fahrettin Kanat tarafından karşılanan Aydın, burada Diyarbakır ve Diyarbakırlı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. 30 Mart'ta Diyarbakır'da bütün belediyeleri kazanacaklarına olan inançlarının yüksek olduğunu kaydeden Aydın, Kayapınar ilçesinde yapacakları ve yapmayı planladıkları projeleri de anlattı.
"DİYARBAKIR KİŞİLİĞİNİN PIRLANTA GİBİ BİR YÜREĞİ VARDIR. DOBRADIR, TAKİYE YAPMAZ, İKİYÜZLÜ DEĞİLDİR VE DURUŞUNDA DA NETTİR"
Konuşmasına Diyarbakır ve Diyarbakırlıyı anlatarak başlayan Aydın, Diyarbakır'ın kişiliğinde asla kimseye boyun eğmenin bulunmadığını belirtti. "Diyarbakır'ın Diyarbakırlının başı daima diktir, gururludur" diyen Aydın şöyle dedi:
"Her şey den önemlisi Diyarbakır kişiliğinde bir isyan vardır. Haksızlığa, zulme bir başkaldırı kültürü vardır. Tabi bu binlerce yıllık kültürün bugünkü nesle de yansımasıdır. Diyarbakır halkının bu kadirşinaslığı, bu yiğit duruşu Cumhuriyet tarihi sonrasında da kendini göstermiştir. Diyarbakır hiçbir zaman iktidar ve güç odaklarına kendini yamama, şirin gözükme tarzı bir siyaset yürütmemiştir. Her zaman muhalif yanlışa dur diyen, haksızlıkların karşısında olan, çok eziyet gören, çok zulüm gören ancak asla pes etmeyen başı dik onurlu, kültürlü bir neslin temsilcisidir. Tıpkı Diyarbakır surlarındaki o asalet gibi Diyarbakır kişiliği de o asilliği bünyesinde barındırıyor. Biz bunu yakın Türkiye Cumhuriyeti tarihinde de gördük. 40-50-60'lı yıllar değilse de 70'li yıllardan sonrasını hatırlıyorum. Alipaşa İlkokulu da dâhil, Atatürk Ortaokulu orada birçok okulda okudum, Dicle Üniversitesi'ne kadar. Diyarbakır'ın o asi ruhlu duruşunu, dik duruşunu ben çocukluk evrelerinde başlayarak hep gördüm. Onun için Diyarbakır kişiliği hayranlık uyandıran, insanın saygısını kazanan ve insanın önünde saygıyla eğileceği bir kişiliktir. Egemen iktidar veya mevcut yaşam koşullarından kaynaklı bazı aleyhte propagandalar, bazı dezenformasyonlar yapılıyor ama bunlar yaftadır, çamur atmadır. Diyarbakır'ın özünü en iyi Diyarbakırlılar bilir, Diyarbakır kişiliğinin pırlanta gibi bir yüreği vardır. Dobradır, takiye yapmaz, ikiyüzlü değildir ve duruşunda da nettir"
"BDP SİYASETİNİN İTİBAR GÖRMESİ TARİHİ GEÇMİŞ İLE ALAKALIDIR"
Bu anlamda Diyarbakır'ın çok iyi şeylere layık olduğunu aktaran Aydın, kendilerinin sadece seçim boyutuyla Diyarbakır'a yaklaşmadıklarını belirterek, "Belediye seçimi boyutuyla bakmıyoruz. Diyarbakır'ın demokrasi, özgürlük mücadelesi vardır 80 yıldır, hatta cumhuriyetin ilk yıllarında Şeyh Sait hareketinden bu güne Kürtlere öncülük eden muhalif bir kimliği vardır ve gerek kendi Kürt kimliğini gerek Diyarbakırlılık kimliğini gerekse de haklının yanında, mazlumun yanında yer alan o dik ve mert duruşunu koruyagelmiştir günümüze kadar. BDP siyasetinin itibar görmesi de bu tarihi geçmişle alakalıdır. BDP bu tarihi geçmişin devamıdır" diye konuştu.
"BİLİNÇLİ OLARAK DİYARBAKIR GERİ BIRAKILDI"
Diyarbakır'ın geçmişte sanayi kentleri arasında ilk sıralarda yer aldığını anımsatan Aydın, şimdilerde ise son sıralarda yer aldığını, bilinçli olarak geri bırakıldığını ifade ederek, "Diyarbakır'ın kendisi gelmemiştir bu duruma mevcut siyasi iktidarın anlayışını taşıyan iktidarlar tarafından getirilmiştir. Geri bırakılmıştır ve bu bilinçli bir politikadır. İşte Diyarbakır halkı o onurlu dik duruşunun bedelini bu şekilde ödemiştir. Siyasal iktidarlar boyun eğmeyen Diyarbakır kişiliğine hep bedeller ödetmeye çalışmıştır. Bu anlam Diyarbakır halkı bedeli göze almış, baskı ve zulüm politikalarına karşı koymuştur, hep direnmiştir. Diyarbakır kişiliğini ben haksızlığa karşı dik duruşun tarihçesi olarak görüyorum. Ben yaşamının bütün evrelerinde bu kişiliği gördüm ve bu kimlikle iftihar ekmek gerekiyor. Bu anlamda Diyarbakır en iyisini hak eden bir kenttir. Bütün insanlarımız en iyiyi hak eder ama Diyarbakır bunun tarihi mücadelesini vermiştir. Bizler Diyarbakır'a, Diyarbakırlıya ve geçmiş demokrasi, özgürlük mücadelesine layık olma çabası içerisindeyiz. 13 yıldır yerellerde yönetim elimizdedir. Birçok şey yapıldı. Hatta denilebilir ki, geçmiş 80 yıllık cumhuriyet tarihini ele aldığımız zaman o 13 yılda reel bir çalışma periyodu yaşandı ama o kadar çok eksik vardı ki, siyasal iktidarlar o kadar çok Diyarbakır'ı ihmal etmişler ve Diyarbakır'ın hakkı olan yapılaşmaları, kent ihtiyaçlarını ötelemişler" şeklinde konuştu.
"REEL BİR SİYASET YÜRÜTÜYORUZ"
BDP'nin 13 yıldır yerelde iktidarda olduğunu hatırlatan Aydın, hizmetin en iyisine layık olan Diyarbakır için büyük çaba içerisine gireceklerini kaydederek sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
"Hala yapmamız gereken çok şey var hala kat etmemiz gereken çok şey vardır. İnşallah Allah'ın izni ile biz o eksiklerimizi bütün enerjimizle, gücümüzle, yerel basın ve yerel dinamiklerin de halkımızın da desteği ve ortaklaşmasıyla aşacağız. Ve hizmetleri yerine getireceğiz. Her şeyden öte Diyarbakırlıyla göz göze geldiğimizde o gözlerdeki sevgiyi halka yansıtacağız. Kürt halkı duygusal bir halktır. Kesinlikle yerel hizmetler yetmez. Sen Diyarbakır halkının istediği hizmetlerin çok daha fazlasını da yapsan eğer yüzünde o mutluluğu görmezsen, gözünde o ışığı, sende o samimiyeti yakalamazsa senden o istediğini yerine getirmiş olmazsın. Reel bir siyaset yürütüyoruz, sloganlarla ya da yapılması mümkün olmayan, geçici bir süre insanların duygularını okşayan popüler projeler dile getirmek istemiyoruz. Çünkü biz 70 yıldır aynı siyasetten çektik. Gelirler, söylerler, yapmazlar giderler. İlk olarak biz Diyarbakır'da kentin tarihi dokusunu korumak için çok büyük bir çalışma içerisine gireceğiz. Bölgenin tarihi dokusunu koruyacak ve geliştirecek projeler üreteceğiz. Çünkü bir kentin kimliği o kentin her şeyidir. Diyarbakır kent kimliği de Sur içi'dir Diyarbakır'ın tarihi mekânlarıdır. Surlardır, farklı inançları temsil eden ibadet yerleridir ve bir değer olarak tarihi değer taşıyan bütün alanlardır. Bütün tarihi değerlerimizi korumak adına çok yoğun bir çalışma içerisine gireceğiz. Diyarbakır'a ve Diyarbakırlıya yaşanabilir bir kent için çalışacağız. Bir formatta tutmak için yoğun bir çaba içerisinde olacağız. Bütün belediyeleri alacağız bu konuda kendimize güveniyoruz. Top yekûn bütün alanlara yönelik çalışmalarımızı geliştireceğiz. Koordineli, eş güdümlü ve ortaklaşarak, dayanışarak çalışacağız.
"EKOLOJİYİ, YEŞİL ALANLARI ÇOK ÖNEMSİYORUZ"
Kentin vitrini olan bir Kayapınar var. Ekolojiyi çok önemsiyoruz. Ağaçlandırmalar, yeşil alanlar ve doğal, GDO'lu, hormonlu bir avuç tüccar takımının menfaatlerine hizmet eden bu insan sağlığını halkın sağlığını tehdit eden bu ürünlere karşı kampanya karşı çalışma geliştireceğiz. Kayapınar için modern kent kimliğini benimsiyoruz ama modern kent anlayışından çok katlı plaza ve beton blokları algılamıyoruz. Biz modern kenti çok katlı plaza beton bloklarında gören bir anlayışa sahip değiliz. Doğal yaşam alanlarının, çocuk oyun alanlarının, engelliler için doğal yaşam alanlarının, bisiklet alanlarının geliştirilmesine, spor alanlarının geliştirilmesine yönelik çok yoğun projelerimiz olacak. Önümüzdeki süreçte halkımızla birlikte ortaklaşa hayata geçireceğiz.
"HALKIN ALEYHİNE OLAN HİÇBİR DAYATMAYI BAŞIMIZI ÖNE EĞEREK KABUL ETMEYECEĞİZ"
49 köy ve mezramız var. Biz bunları sağlıklı ürünler üretme noktasında özendireceğiz. Ön açıcı olacağız destek içinde olacağız ve kentimize hizmet eder pozisyona gidereceğiz. Ailelerimizin çocuklarıyla çıkıp gezebilecekleri yeşil yaşam alanlarını hedefliyoruz. Tabi ki bu konularda bazı sıkıntılarda var. Kent ormanı alanı olarak belirlediğimiz alanlar da var. Maalesef bazıları bunları ticari alanlara çevirmiş biz bunlara karşı yasal ve demokratik haklarımızı halkımızla birlikte gündeme getireceğiz. Halkın nefes alma alanlarına müdahaleye karşı çalışmalarımızı yapacağız. Halkın aleyhine olan hiçbir dayatmayı başımızı öne eğerek kabul etmeyeceğiz. Biz demokratik hakkımızı kullanarak bu yanlış politikalara karşı dik duracağız"
