Bebeğini Kaçış Yolunda Doğurdu
IŞİD'in saldırılarından kaçıp Batman'a gelen Yezidi kadınlar, yaşadıkları zorlukları gözyaşları içinde anlattı Nura Hacı, "Bebeğim, Zaho sınırında dünyaya geldi" dedi.
Irak'ın Sincar bölgesinden terör örgütü Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) saldırılarından kaçıp günler süren yolculuğun ardından Batman'a gelen Yezidi Nura Hacı, bebeğini kaçış yolculuğunda dünyaya getirdi.
Batman'da sayıları 3 bine yaklaşan Yezidi, belediye tarafından kent merkezindeki Mehmet Sincar, Ahmet Kaya ve Musa Anter halkevleri ile Beşiri ilçesine bağlı Uğurca, Kurukavak, Beşpınar, Yolkonak, Kumgeçit, Oğuz, Üçkuyular ile Yolveren köylerine yerleştiriliyor.
İl merkezindeki Mehmet Sincar Halkevi'ne yerleştirilen Yezidi çocuklar, burada kendileri için kurulan oyun alanlarında eğlenerek, yaşadıkları acıyı unutmaya çalışıyor.
AA muhabirine kaçış sürecinde yaşadıklarını anlatan kadınlar ise gözyaşlarını tutamadı.
ÖLÜLERİMİZ DAĞ BAŞINDA KALDI
Yaşadıkları dramı dile getiren 68 yaşındaki Şeme Hıdır, IŞİD'in kendileri için ölüm fermanı çıkardığını belirterek, saldırılar nedeniyle dağlara kaçtıklarını söyledi.
Hıdır, kaçışları sırasında kızının Sincar'da kaldığını ve kendisinden haber alamadığını ifade ederek, "Yezidi gençlerini dağ başlarında öldürdüler. Ölülerimizin hepsi dağ başlarında kaldı. Hiçbiri gömülmedi" dedi.
BEBEĞİNİ YOLDA DOĞURDU
Nura Hacı ise IŞİD'in saldırısında hamile olduğunu çok zor olmasına rağmen kaçmak zorunda olduğunu kaydederek, çocuk, kadın, yaşlı yürüyerek Suriye sınırına doğru yürüdüklerini söyledi.
Yürüyerek Suriye'ye oradan da tekrar Irak'ın Zaho kentine gittiklerini anlatan Hacı, şöyle konuştu:
"Hamileydim yolda sancılandım. Bebeğim, Zaho sınırında dünyaya geldi. Çocuğumun ismini bile koyamadım. Bunca acının için de çocuğumun adını ne koyacağımız bile düşünemedim."
"OĞLUM BENİ SIRTINDA TAŞIDI"
Koçer Hato (63) da IŞİD'in kendilerine neden saldırdıklarını anlayamadığını belirterek, örgütün korkusundan yürüyerek kaçtıklarını anlattı.
Yolda susuzluktan ve açlıktan çok zorluk çektiklerini anlatan Hato, şunları kaydetti:
"Kaçış sırasında susuzluktan kendimden geçmiştim, artık gözlerim görmüyordu. Bundan dolayı dağdan düştüm, kolum kırıldı. Oğlumun sırtında 6 gün boyunca dağlarda gezdim. Oğlum beni sürekli sırtına taşıdı. Onun sırtında buraya geldim."