Belçika'daki Türk esnaf salgının etkilerine direnmeye çalışıyor
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından Avrupa'da en fazla etkilenen ülkelerden Belçika'da yaşayan Türk işyeri sahipleri, salgına karşı alınan tedbirlerden kaynaklanan ekonomik zorluklara direnmeye çalışıyor.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından Avrupa'da en fazla etkilenen ülkelerden Belçika'da yaşayan Türk işyeri sahipleri, salgına karşı alınan tedbirlerden kaynaklanan ekonomik zorluklara direnmeye çalışıyor. Özellikle yiyecek sektöründe aktif olan Türkler tedbirlerden en fazla etkilenenler arasında yer alıyor.
Belçika'da Kovid-19 vakalarında son haftalardaki büyük artış durdurulamıyor. 11,4 milyonluk ülkede yeni vaka sayılarının günlük 12 bini geçmesi üzerine federal hükümet ve bölgesel hükümetler geçen hafta yeni tedbirleri devreye soktu. Bunlar arasında kafe ve barların dört hafta boyunca kapatılması, isteyen restoranların 22.00'ye kadar sadece paket servis hizmetine devam edebilmesi bulunuyordu.
Belçika'daki 250 bine yakın Türk'ün önemli bölümünün yaşadığı başkent Brüksel'deki Schaerbeek bölgesinde de restoran, kafe, market gibi Türklere ait çok sayıda iş yeri bulunuyor. Bunlar salgın tedbirlerinden en çok etkilenen iş yerlerinin başında geliyor.
Belçika'da doğup büyüyen ve 20 yıldır yiyecek-içecek sektöründe çalışan işletmeci Ahmet Ünlü, özellikle son 1 yılda durumun "içler acısı" olduğunu söyledi.
Ünlü, Belçika'da ekonomik durumun çok kötü olduğunu belirterek, "Eskiden 6-7 kişi çalıştığımız mekanda 2 kişi kaldık. Akşam 22.00'de kapatmak zorundayız. Kafeler kapalı olduğunda, dışarıda insan olmadığında bizim gibi küçük esnafın gerçekten para kazanma şansı yok." dedi.
Durumun daha kötü olacağını düşündüğünü ifade eden Ünlü, "Birikim yapamıyoruz. Vergiler çok yüksek. Gelirim iyi görünmesine rağmen iyi yaşayamıyorum." diye konuştu.
"Yardım yeterli olmuyor"
Brüksel'in merkezindeki bir başka Türk restoran işletmecisi Mevlüt Doğan da devletin yardım için ne yapacağını beklediklerini dile getirdi. Doğan, " Ama çok fazla etkisi olmayacak biliyoruz. Çünkü kiralarımız çok yüksek, gaz ve elektrik çok pahalı. Restoran ve kafe sektöründe her şey bitti." dedi.
Kapanmalardan sonra ortaya çıkan işsizliğe dikkati çeken Doğan, "Daha önce bu iş yerinde 3 kişi çalışıyorduk. Şimdi tek başımayım." ifadesini kullandı.
Schaerbeek'te bir Türk restoranında çalışan Mustafa Karael de işsizliğe vurgu yaptı. Karael, şunları söyledi:
"Koronavirüs salgınından dolayı restoran sektöründeki herkes etkilendi. Önceden işlerimiz yoğundu. Bu caddenin en yoğun restoranlarından biriydik. İkinci vakanın gelmesiyle işlerimiz düştü. Şimdi sadece paket servis yapabiliyoruz. Ama eskisine göre paket servisimiz de düştü. Devlet bize ufak bir yardım veriyor ama yetmiyor. Eskiden bu restoranda 10 kişi çalışıyordu. Şimdi 4 kişi kaldı."
"Okulların kapanması lazım"
Market sahibi Ayşe Özdemir ise devlet yardımının yetersizliğine işaret etti. Özdemir, "Kovid-19'dan dolayı esnafın hepsi zor durumda. Marketler yine iyi ama restoranların hepsi kapalı. Her birinde 10-15 kişi çalışıyor. Devlet yardım ediyor ama bir iş yerinin kirası 10 bin avroysa devletin verdiği yardım 4 bin avro." diye konuştu.
Özdemir ayrıca okulların hala açık tutulmasına tepki gösterdi. Özdemir, şunları söyledi:
"Hastalık çok yayılıyor. Ama kimse maske ve mesafe gibi tedbirlere uymuyor. Bence en çok okullar açıldıktan sonra çocuklardan birbirine bulaşarak bu hastalık annelere babalara geldi. Her gün Türklerden birkaç ölüm olduğunu duyuyoruz. Hastanelerde yatanlar da çok.
Bence okulların kapanması lazım. Anneler çocukları okula göndermek istemiyor. Benim kızım liseye gidiyor. Sınıfta 28 çocuktan 26'sında virüs çıkmış. Okullar kapansın, hastalık biraz azalsın. Ama çocuklar için de zor. Geçen sene de eğitim yarım kaldı. Bu sene de öyle olursa nasıl okulu bitirecek bilmiyoruz."