Belçika'nın Hayalet Kasabası Turizm Cennetine Dönüşüyor - Anvers
Belçika'nın kuzeyinde, Schelde Nehri kenarındaki Doel, 1975 yılında kurulan nükleer santral ve ardından yerel idarenin aldığı tahliye kararı nedeniyle hayalet kasabaya dönüştü.
YUSUF HATİP - Belçika'nın kuzeyinde, Schelde Nehri kenarındaki Doel, 1975 yılında kurulan nükleer santral ve ardından yerel idarenin aldığı tahliye kararı nedeniyle hayalet kasabaya dönüştü. Doel, terk edilmiş binalar ve boş sokaklara çizilmiş grafitiler sayesinde turistlerin ilgi odağı oldu. Yaklaşık 400 yıllık mazisiyle bir zamanlar gelişen bir kasaba olan Doel, yakınlarında nükleer santral kurulmasının ardından bugün sadece 25 kişiye ev sahipliği yapıyor.Otobüsün geçmediği duraklar, araçların durmadığı petrol istasyonları ve terk edilmiş evler nedeniyle hayalet kasabayı andıran Doel, grafiti sanatçıları için cazibe merkezi haline geldi.Yaklaşık 20 yıl öncesine kadar bin kişinin yaşadığı Doel'de bugün her ev grafiti sanatının en ilginç örneklerinin sergilendiği bir tuvale dönüşmüş durumda. Grafiti meraklıları ve kentin boş halini merak eden turistler ise özellikle yaz aylarında kentin sokaklarını doldurmaya başladı.Kasabada, içindeki mobilyaların bile çürümeye başladığı evlerin pencereleri yetkililer tarafından demirle kaplanmış, bahçelerde yükselen yabani otlar evleri sarmış halde. Doel'de, Belçika'nın ilk taş yel değirmeni ve ünlü Flaman ressamlarından Peter Paul Rubens ailesinin yaşamış olduğu 17'inci yüzyıldan kalma bir Barok ev de bulunuyor.
-Kasaba nasıl boşaldı?
Doel kasabasının hikayesi, 1990'lı yılların sonunda Flaman bölgesi hükümetinin, kasabanın boşaltılarak endüstri ve Anvers şehri limanına bağlı bölge olması yönündeki kararı ile başladı. Evlerinin değeri yarı yarıya düştüğü kasaba sakinlerinden bazıları evlerini satarak kasabayı terk etti. Bazıları da azalan nüfusla birlikte artan hırsızlık olayları nedeniyle ayrılmak zorunda kaldı. Buna karşılık yerleştikleri boş evleri sahiplenen aileler de oldu. Devlet, bu duruma bir süre ses çıkarmasa da diğer yandan bazı evlerin yıkımına başladı. Direnen kasaba sakinleri ise 'Doel 2020' isimli bir platform kurarak kasabanın akıbetiyle ilgili kararı Danıştay'a götürdü. Danıştay, devletin yıkımlarını durdursa da, bölgeyi zaten terk eden halk, geri dönmeyi planlamadı. Zamana karşı direnen büyük kısmı eşyalı evler ile kasaba, korku filmi yapımcılarına gerçek bir stüdyo imkanı da sunuyor. Bir tarafında devasa nükleer santral, diğer tarafında sürekli büyüyen bir limanın ortasında kalan Doel, grafiti sanatçılarının marifetiyle şimdilik turistler için Belçika'da ziyaret edilmesi gereken mekanlar arasında ilk sıralarda geliyor.
