Beratcan'ın Öldürülmesi Davasında Gerekçeli Karar Hazırlandı
Kartal'da kaybolduktan sonra Tuzla'da ormanlık alanda cesedi bulunan 10 yaşındaki Beratcan Karakütük'ü öldürdüğü gerekçesiyle sanık Ersin Kaşıkçı'nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığı, cinayeti azmettirdiği öne sürülen anne Türkan Karakütük'ün de beraat ettiği davaya...
Kartal'da kaybolduktan sonra Tuzla'da ormanlık alanda cesedi bulunan 10 yaşındaki Beratcan Karakütük'ü öldürdüğü gerekçesiyle sanık Ersin Kaşıkçı'nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığı, cinayeti azmettirdiği öne sürülen anne Türkan Karakütük'ün de beraat ettiği davaya ilişkin gerekçeli karar yazıldı.
Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yazılan gerekçeli kararda, olay tarihinde 10 yaşında olan Beratcan Karakütük'ün okuldan çıktıktan sonra eve gelmemesi üzerine ailesi tarafından polise müracaatta bulunulduğu belirtildi.
Yapılan soruşturma çerçevesinde Beratcan Karakütük'ün okuldan çıktıktan sonra gitmiş olabileceği güzergahlardaki kamera kayıtlarının incelendiği belirtilen gerekçeli kararda, yapılan incelemede çocuğun beyaz renkli servis minibüsüne benzeyen bir araca binerek Vatansever Caddesi üzerinden Yakacık istikametine doğru gittiğinin tespit edildiği aktarıldı.
Gerekçeli kararda, araştırmaların devamında söz konusu aracın sanık Ersin Kaşıkcı'ya ait olduğunun anlaşıldığı belirtilerek, Kaşıkçı ile anne Türkan Karakütük'ün olaydan 5-6 yıl öncesinden başlamış gayri meşru ilişkilerinin olduğu, bu ilişkinin baba Ergün Karakütük tarafından bilindiği, maktulun ise Kaşıkçı'yı annesinin arkadaşı olarak tanıdığı vurgulandı.
Türkan Karakütük'ün 2016 yılı mart ayı başlarında Ersin Kaşıkçı ile olan gayri meşru ilişkisini sonlandırmak istediği aktarılan gerekçeli kararda, şunlar kaydedildi:
"Sanık Ersin'in, Türkan'a ve ailesine zarar vermek, üzüp, cezalandırmak maksadıyla 10 yaşındaki Beratcan Karakütük'ü okul çıkışı geçeceği yol üzerinde bekleyip servis minibüsüne bindirdiği, korkmaya başlayan Beratcan'ın sanığa eve gitmek istediğini söylemesine rağmen 'sessiz olmasını, servis yaptıktan sonra kendisini serbest bırakacağını' söylediği, maktulun ellerini, ağzını ve ayaklarını koli bandı ile bağlayarak minibüsün bagaj kısmına koyduğu, sanığın bu suretle maktulu servis işi bitene kadar aracın arka bagajında alıkoyduğu, Tuzla Tepeören Mahallesi, trafo merkezi karşısına giderek menfez yakınında durduğu, baygın vaziyette olan maktulu araçtan indirip orada bulanan su kanalına soktuğu, çocuğun ayılıp çırpınmaya başlamasına rağmen hareketsiz kalana kadar üzerine bastırdığı, çocuğun çırpınması durup hareketsiz kaldığında bastırmayı bıraktığı, maktulun bu şekilde öldürüldüğü mahkememizce kabul edilmiştir."
"Olayın başından itibaren çocuğu öldürmek kastıyla hareket etti"
Gerekçeli kararda, Beratcan Karakütük'ün ölümünün Ersin Kaşıkçı'nın ifadesinde belirttiği şekilde suda boğulma sonucu meydana geldiğinin Adli Tıp Raporu ile tespit edildiği kaydedilerek, Kaşıkçı'nın "kendini savunamayacak çocuğu kasten öldürmek suçunu işlediği" gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği belirtildi.
İddianamede ve Cumhuriyet Savcısı tarafından verilen mütaalada sanık Kaşıkçı'nın "çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmek" suçundan cezalandırılması talep edildiği anımsatılan gerekçeli kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Ersin Kaşıkçı'nın olayın başından itibaren çocuğu öldürmek kastıyla hareket ettiği, karar ile icra aşaması arasında uzun bir sürenin geçmeyip, sanığın eylemlerini öldürme kastıyla yaklaşık 2,5 saatlik zaman zarfında gerçekleştirdiği, sanığın maktulu öldürmek için sebatla ve bir plan dahilinde hareket etmeyip, basit bir plan dahilinde hareket ettiği, somut olayda sanığın eylemlerini icra ederken ölüm sonucunu gerçekleştirmek için zorunlu olmadığı halde ya da sırf maktula acı ve ıstırap vermek için yaptığı bir davranışının bulunmadığı kanaatiyle, sanığın eylemlerinin tasarlayarak ya da canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmek şeklinde olmayıp, 'çocuğa yönelik kasten adam öldürme' suçu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir."
Gerekçeli kararda, Kaşıkçı'nın olay günü Beratcan Karakütük'ü servis aracına alıp, sonradan korkup eve gitmek istemesine rağmen bırakmayıp, ağzını ve ayaklarını bağlayarak minibüsün arka bagajında alıkoyduğu gerekçesiyle de "cebir, tehdit ve hile kullanmak suretiyle hürriyetten yoksun bırakmak" suçundan da mahkumiyetine karar verildiği vurgulandı.
"Bir annenin öz çocuğunu öldürtmek istemesi mantıki izahtan vareste"
Gerekçeli kararda, yargılamanın tüm aşamalarında sanık Kaşıkçı'nın ısrarlı biçimde gayri meşru ilişkilerini öğrenen Beratcan Karakütük'ün, babası Ergün Karakütük'e ilişkilerini söylemesinden korkan sanık Türkan Karakütük'ün kendisini çocuğu öldürmesi için azmettirdiğini iddia ettiği anlatıldı.
Sanık Türkan Karakütük'ün olaydan kısa bir süre önce sanık Kaşıkçı ile olan ve uzun süredir devam eden gayri meşru ilişkisini "çocuklarıyla ilgilenmek istediğini" söyleyerek bitirmek istediği belirtilen gerekçeli kararda, sanık Kaşıkçı'nın ise ilişkiyi bitirmeyi kabul etmeyip Türkan Karakütük ve ailesine zarar vermek istediği vurgulandı.
Gerekçeli kararda, şunlar kaydedildi:
"Türkan Karakütük'ün, Ersin Kaşıkçı ile olan ilişkisini eşi Ergün Karakütük'ün bildiği savunmasının doğru olduğu ve bu sebeple sanıkların aleniyet kazanmış gayri meşru ilişkilerini saklamaları için bir sebep olmadığı anlaşılmakla, Kaşıkçı'nın iddia ettiği gibi sanık Türkan Karakütük'ün öz oğlu Beratcan'ın öldürmesi için kendisini azmettirdiği savunmasına itibar edilmemiş, bir annenin sebep ne olursa olsun öz çocuğunu öldürtmek istemesinin mantıki izahtan vareste olduğu gibi hayatın olağan akışına da aykırı olduğu nazara alınarak, sanık Türkan Karakütük'ün üzerine atılı öz oğlunu öldürmesi için diğer sanık Ersin Kaşıkçı'yı azmettirmek suretiyle kasten insan öldürmek suçundan beraatine karar verilmiştir."
Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Nisan'da verdiği kararında, sanık Ersin Kaşıkçı'nın "kendini savunamayacak çocuğu kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "cebir, tehdit ve hile kullanmak suretiyle hürriyetten yoksun bırakma" suçundan da 6 yıl hapisle cezalandırılmasına karar vermişti.
Heyet, sanık anne Türkan Karakütük'ün ise "azmettirmek suretiyle kasten insan öldürmek" suçunu işlediğine dair mahkumiyetine yeter, somut, kesin ve inandırıcı bir delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatine hükmetmişti.