Berlin'de İlk Türk Eğitim Vakfı Kuruldu
Almanya'da yetenekli göçmen kökenli gençleri desteklemek amacıyla bir eğitim vakfı kuruldu.
Almanya'da yetenekli göçmen kökenli gençleri, eğitim, meslek eğitimi ve üniversite öğrenimi süresince desteklemek amacıyla bir eğitim vakfı kuruldu. 'Stiftung: Bildung. Eğitim' adlı Vakfın Berlin'de düzenlenen tanıtımı geniş çapta katılımla gerçekleşti.
İşadamı Kemal Şahin'in girişimiyle kurulan ve göçmen kökenli gençlerin eğitim, meslek eğitimi ve yüksek öğrenimini desteklemeyi hedefleyen 'Stiftung: Bildung.Eğitim' adlı vakfın tanıtımı Berlin'de yapıldı. Vakfın tanıtımını Federal Hükümetin Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer, Büyükelçi Hüseyin Avni Karslıoğlu, Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin ve Vakfın Denetleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Desiree Kamm yaptı. Tanıtım toplantısına, SPD Genel Başkan Yardımcısı Aydan Özoğuz, Aşağı Saksonya Eyaleti Uyum Bakanı CDU'lu Aygül Özkan, CDU Federal Meclis milletvekili Ruprecht Polenz ve sivil toplum ve gençlik dernekleri temsilcileri katıldı.
Tanıtım toplantısının açılış konuşmasını yapan Aşağı Saksonya Uyum Bakanı Aygül Özkan, Almanya'da yaşayan insanların hangi etnik kökenden, hangi dinden gelirse gelsin eşit eğitim şansına sahip olmasının belirleyici olduğunu kaydetti.
Vakfın kurucularından Kemal Şahin, vakfın çalışmalarıyla uyuma katkı sağlamayı hedeflediğini söyledi. Kemal Şahin, vakıfların başarılı olabilmeleri için vizyonları bulunması gerektiğini kaydetti. Göçmen Kökenli gençlerin ve çocukların toplumsal ve ekonomik uyumunun sağlanabilmesi için daha işin başındayken iyi bir eğitime ihtiyaç duyduklarını kaydetti. Kemal Şahin, vakfın benzer diğer kurum, dernek ve vakıflarla işbirliği içinde çalışacağını ve ortak bir sinerji yaratmak istediklerini söyledi. Almanya'da nüfusun yüzde 35'inin göçmen kökenli olduğunu söyleyen Şahin, göçmen kökenli gençlerin yüzde 13.8'inin diploma almadan okulu terk ettiğini kaydetti. Alman çocukların yüzde 64.3'ün göçmen kökenlilerin ise sadece yüzde 33.5'inin meslek eğitimi yaptıklarını hatırlatan Kemal Şahin, ' Almanya gelecekteki sorunları ancak refahını artırarak ve bundan herkesin faydalanmasını sağlayarak aşabilir. Bunun en iyi uyum politikası olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle Türk ve Alman ekonomilerinin ve aynı zamanda toplumun bu fırsatı değerlendireceğine inanıyorum' dedi.
Toplantının açılışında konuşan Bakan Maria Böhmer, iki dilliğin bir avantaj olduğunu belirtirken, iki kültürle yetişmenin ise altın değerinde olduğunu vurguladı. Devlet Bakanı Maria Böhmer, konuşmasında vakfın eğitime yönelik açık ve net bir mesaj verdiğini söyledi. Türkiye ile Almanya arasında göçün 50.yılının geçtiğimiz yıl kutlandığını hatırlatan Böhmer, uyumun her alanda başarılı olamadığını belirtirken, 'Eğitim en büyük çalışma alanımız. Göçmen kökenli çocukların eğitimi hükümetimizin öncelikli konuları arasında yer alıyor. Eğitim bir çok şeyin anahtarı ve aynı zamanda iyi uyumun da. Ben de burada Anadolu'dan çıkan bir atasözünü hatırlatmak istiyorum: Meslek altın bileziktir' dedi. Bakan Maria Böhmer, uyum konusunda her zaman eksikliklerin değil olumlu ve başarılı yanların da gözükmesi gerektiğini söyledi.
Büyükelçi Hüseyin Avni Karslıoğlu ise konuşmasında Alman eğitim sistemindeki özellikle göçmen çocukların başarısını engelleyen eksikliklere dikkat çekti. Büyükelçi Karslıoğlu, 'Almanya'daki eğitim sistemi çocukların dil seviyesine bağlı. Bu da Türk çocukların eğitimdeki başarısının önündeki en büyük engeli teşkil ediyor' dedi. Büyüklçi Karslıoğlu, OECD ve BM raporlarında Almanya'da dar gelir grubundan gelen çocuklara ve özellikle de göçmen kökenli göçmen çocuklara eğitimde yeteri fırsat eşitliği sunulmadığı yönünde eleştiriler yapıldığını kaydetti. PISA araştırmasına da değinen Büyükelçi, burada da sosyal bakımdan geri kalmış ailelerden gelen çocukların iyi eğitim kurumlarına gidemediğinin vurgulandığını söyledi.
SPD Genel Başkan Yarımcısı Aydan Özoğuz, ise vakfın farklı görüşlerden insanları biraraya getirerek iletişim kurmasına olanak sağlayabileceğini söyledi. Üniversite öğrenimi yaptığı dönemlerde Türk çocuklarının sonderschule adı verilen öğrenme zorluğu çeken öğrencilerin gönderildiği sınıflara yönlendirildiğini hatırlatan Özoğuz, 'Bunun, göçmen kökenli çocukların yeteri Almanca bilmemelerinden kaynaklandığı ortaya çıktı. Çok dillilik her zaman bir değere olarak görülmüyor. Bu nedenle vakfın isminin Türkçe ve Almanca olması çok önemli' dedi.
Vakıf öğrencilere, tecrübelerini aktarabilecekleri bir iletişim ağı ve okul ile meslek eğitimi boyunca kültürlerarası destek olmayı hedefliyor. Vakıf ayrıca, öğrencileri, yapmak istedikleri mesleklere göre destekleyici program da sunacak. Vakıf, hedefleri doğrultusunda, öğrencilere yönelik bir de kurumsal bina hizmete sunacak. Ayrıca kültürlerarası ve uluslararası diyaloun desteklenmesine yönelik seminerler workshoplar hayata geçirilecek.
Vakıf yönetim kurulunda ise şu isimler yer alıyor: Kemal Şahin (Yönetim kurulu başkanı), Süreyya İnal, Holger Hey, Holger Baumann, Ahmet Yılmaz ve Engin Olguner.
Vakfı küratoryomunda ise Devlet Bakanı Maria Böhmer, Yeşiller Eş Başkanı Cem Özdemir, SPD Genel Başkan Yardımcısı Aydan Özoğuz, CDU Milletvekili Ruprecht Polenz, Doğan Medya İnt. Genel Müdürü Sevda Boduroğlu, Metropol FM Genel Müdürü Tamer Ergün ve Almanya Türk Toplumu (ATT) Genel Başkanı Kenan Kolat gibi isimler yer alıyor.
