Beşiktaş Divan Kurulu Toplantısı'nda Borç Tartışmaları
ALİ DANAŞ, İSTANBUL-DHA Beşiktaş'ta 2016 yılı olağan 4. Divan Kurulu Toplantısı Vodafone Arena'da yapıldı.
ALİ DANAŞ, İSTANBUL-DHA Beşiktaş'ta 2016 yılı olağan 4. Divan Kurulu Toplantısı Vodafone Arena'da yapıldı.
Toplantıya Divan Kurulu ve yönetim arasında yaşanan borçların açıklanması ile ilgili tartışmalar damga vurdu.
Bilindiği gibi Ağustos ayında yapılan Divan Kurulu Toplantısı'nda 1 Milyar 479 Milyon TL borç açıklanmış ancak sonraki haftalarda Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz üyelere mektup göndererek gerçek borcun 2 Milyar 348 Milyon TL olduğunu belirtmişti.
Bu hareketin ardından Divan Kurulu seçimlerinin iptali ile ilgili devam eden mahkemede Beşiktaş Yönetimi'nin ilk itirazlarını geri çekmesi ve seçimlerin iptal edilmesi ile başka bir boyut alan Yönetim-Divan arasındaki soğuk savaş, Yalçın Karadeniz'in Denetleme Kurulu tarafından Disipline sevk kararı ile doruğa çıkmıştı.
İşte son 3 ayda yaşanan bütün bu polemikler Divan Kurulu olağan 4. toplantısında tartışmaya açıldı.
Borç 1.524.905.000 TL olarak açıklandı
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan toplantıda ilk sözü Divan Kurulu Başkanlığı adına Serdar Keskin aldı.
Serdar Keskin, Yönetim ve Divan Kurulu arasında gerginliklere neden olan 'Divan Kurulunun üyelere borç bilgilendirmesi' yapması olayına açıklık getirdi ve Denetleme Kurulu ve bağımsız denetleme kuruluşunun verdiği rakamlara sadık kalarak bu borçları hesapladıklarını belirtti ve "hiç bir kurum diğer kurumlardan üstün olduğunu ifade edemez biz tüm kurullara saygılıyız" ifadelerini kullandı.
Divan Kurulu'nun konuşmasının ardından Denetleme Kurulu Başkanı Feyyaz Tuncel kürsüye gelerek kulübün toplam borcunu 1.524.905.000 TL olarak açıkladı.
Yalçın Karadeniz ve Fikret Orman'dan atışmalar...
Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz hem son zamanlarda yaşanan polemiklere hem de hakkındaki iddialara cevap vererek; "Hepimiz Beşiktaş'a hizmet için buradayız. Hiç kimse diğerinden daha üstün Beşiktaşlı değildir. Her ne kadar divan kurulu, diğer kurulların koordinesini sağlamakla beraber diğer kurullardan üstünlüğünü iddia edemez. Arkadaşlarım hassasiyet gösteriyor. 'Bize hakaret ediyorlar, küçük düşürüyorlar' gibi bir şey olamaz. Arkadaşlarım etkin ve yetkin insanlardır. Onların yetkisine ve etkisine dil uzatmamız asla olamaz. Geri adım atmak söz konusu değil. Ben sadece niyetimin bu olmadığını, boşuna günahımı almamalarını istiyorum"
"Tüzük bana yetki veriyor"
'Borcun açıklanması bana ait olaydır 'başkan bunu demiş. Doğru söylüyor. Borç rakamını ben açıklamıyorum. Zaten elimde materyal yok. Rapor vermedikleri sürece ben nereden bileceğim. Kulübün muhasebe kayıtlarına girme yetkim yok. Onlar açıklıyorlar. Ben de onların açıkladığı rakamlar üstünde giderek bir neticeye varıyorum. Aramızda 600-800 milyon fark olursa o zaman mızrak çuvala sığmaz. Yönetim Kurulu'na hakaret için söylemedim. Üyelere gönderdiğim şey tüzüğün 30. maddesinin bana verdiği yetkiyle gönderdiğim şeydir"
"Sizin yaşınız kadar benim hizmetim var"
"Kamuoyunda kulübün aleyhine yapılması gibi, hele hele sayın başkanın kaleminden çıkmış başka bir yerden mi çıkmış. Ama biraz üzüldüm. Yedek bir yönetim kurulu üyesi gibi yazıyor. Sayın başkan sizin yaşınız kadar benim hizmetim var. Ne demek küçük düşürmek? Birbirimize ders verme içinde olmamalıyız. Sayın başkan biz yanlış yapıyorsak, siz bu konunun uzmanı olarak, muhasebe elemanları olarak yardım edin. Bu bina muhteşem, kim inkar edebilir ki? Üyelerin de nasıl yapıldığını, ne için yapıldığını bilmesi gerekiyor. Denetleme kurulu da beni şikayet edeceğine bunların üzerinde durursa daha iyi olur. Kin ve garezle bakmam. Beşiktaş adına Lahey Adalet Divanı'na gideriz. Biz akil insanlarsak ben bu konunun üstünü kapatıyorum" şeklinde konuştu.
Fikret Orman'ın cevapları...
Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz'in ardından söz alan başkan Fikret Orman gündemi sarsacak açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında Fenerbahçe ve Galatasaray'ın borç yapılarından da örnekler veren Orman, Fenerbahçe'nin Divan toplantısında 370 Milyon borç açıkladığını ama kimsenin tartışmadığını Galatasaray'ın ise 1.5 Milyar borçla yolun sonuna geldiğini söyledi.
Başkan içinde oldukları durumu 'Bu stadı Tatlı Cadı Samantha mı yaptı amele gibi çalıştım ben bu stadın inşaatında' sözleriyle açıkladı.
Orman'ın açıklamaları şu şekilde:
"Herkes birbirini sevmek zorunda değil"
"Hepimiz Beşiktaş'a hizmet etmek için karşınıza geldik oy istedik sizler tevazu gösteririz biz de bunun için büyük gayret içinde çalışıyoruz. İşimiz iç çatışmalar değildir işimiz dışa karşı Beşiktaş'a karşı Beşiktaş'ın temsili ve Beşiktaş'ı Türkiye'nin olması gerektiği olan şimdiki gibi en büyük kurumu yapmaktır. Tüzüğümüzde her şey ifade edilmiştir yönetim kurulunun yetkisi bellidir. Beşiktaş'ta yönetim kurulları kulübü yönetmek için seçilir. Denetleme kurulu da tüzükte bellidir ne yapacakları Disiplin Kurulu da. İşimiz kimseyle kavga etmek değil Beşiktaş için mücadele etmektir. Sinerjimizi içe harcamamak lazım. Herkes birbirini sevmek zorunda değil, tek amacımız Beşiktaş için mücadele etmektir"
"Galatasaray 1.5 Milyar borç ile yolun sonuna geldik dedi"
"Ancak bu konuşmalar bizi de kurum için mücadele eden herkesi de rencide etmektedir.İki hafta önce bir güzide kulübümüzün bir genel kurulu, bir başka kulübümüzün de Divan kurulu vardı. Orada 'bizim 1,5 milyar borcumuz var yolun sonuna geldik mallarımız ipotekli biz bunları satmak durumundayız bunları satamazsak oyuncularımızın maaşlarını ödeyemeyiz' diye bütün kamuoyu önünde durumu açıkladılar. O kulübümüze baktığımız zaman stadı yapmış sponsorluk ilişkilerini tamamlamış, statlarının haricinde bütün mağaza organizasyonu yapmışlar, takımları Avrupa kupalarına gidebilmiş Şampiyonlar Ligine gitmişler gelirler elde etmişler. Futbol ve basketbol takımlarının oyuncuları kadroları var."
"Fenerbahçe ayrı kulüp mü orada bunlar konuşulmuyor"
"Şimdi bizim için bir nebze geri gidelim bizim geldiğimiz güne dönelim Beşiktaş'ın bir stadı var mı, izni var mı yok. Beşiktaş'ın izni olmadığı gibi ortada stat ta yok.3 misli kendinden fazla bütçeyle oynayan iki rakibi var.330 milyon dolar borcu var ortada takım var mı 4. 5.liğe oynuyor, itibarı var mı mal alabiliyor mu Avrupa'ya gidebiliyor mu ? 2 sene gidemedik bir kişiye geldi dedik mi 'malımızı ipotek edelim şurayı satalım' ; dedik mi bir kuruş mu istedik. Beşiktaş'a geldiğimiz gündeki piyasa itibarıyla şu anki durumu kontrol eder misiniz. Bu binaları ne zorluklarla yaptığımızı herkes biliyor. O genel kurullarda bunlar konuşulmazken Fenerbahçe borcunu açıkladı.'370 milyon derneğimizin borcu var' denildi. Bir kişi de çıktı da 'nerede bunun konsolide borcu' dedi mi, hiç konuşuldu mu. Fenerbahçe ayrı kulüp mü, orada bunlar konuşurken kimse konuşmuyor biz sabahtan akşama bunu konuşuyoruz. Niyetimiz nedir, kimsenin birşeyi gizlediği sakladığı mı var"
"Bu stadı Tatlı Cadı Samantha mı yaptı amele gibi çalıştım ben"
"Kulübü Denetleme kurulu, yeminli mali müşavirler, SPK denetliyor, bir de basınımız var. Bunların olduğu yerde yalan mı beyan ediyoruz; Beşiktaşlıları mı kandırıyoruz. Sizi kandırdık mı hiç. Beşiktaş'ın temsiliyle alakalı Yönetim kurulunun rencide ettiği bir şey gördünüz mü. şu anda sokakta herkes kulübün Süleyman Seba gibi yönetildiğini konuşmuyorlar mı ? Beşiktaş'ın itibarıyla alakalı hiç duyuyor musunuz futbol takımının borcu ödenmiyor, başkan el koydu para verdi. Bunu duyuyor musunuz hiç. Stat yaptık sanıyor musunuz ki bu stadı Tatlı Cadı Samantha yaptı. Ben amele gibi çalıştım burada. Hiç duydunuz mu şunun şu kadar alacağı var. Nedir derdiniz"
"Hep aynı insanlar Yönetim Kuruluna sallıyor"
"Hep aynı insanlar yönetim kuruluna sallayacaklar. Onun yeri genel kuruldur. Beşiktaş'ın kavgaya ihtiyacı yok. Sokaktaki Beşiktaşlılar çok mutlu. Niye kavga edelim, ne gerek var? Beşiktaş'ın borcunu yüksek göstermek kime ne sağlayacak? Yatırım yapacaksınız, ona sponsor bulacaksınız, inşaat yapacaksınız bundan suçlu olacağız. Biz yalancı değiliz, haysiyetli insanlarız. Bizim aldığımız tabloyla başkalarının aldığı tabloyu karşılaştırın. 'Yanan evin içine girdiler' demiyor muydunuz? Şimdi sokakta yürüyüşümüzü nasıl hissediyoruz. Borçlar bilançodan alınıp alt alta yazılarak yapılamaz. Şöyle bir cümle var, 'geçen ben senin anneni Vodafone Arena'da gördüm', 'Ben senin anneni' kesersen farklı noktalara götürür. Bunu da alt alta yazmak farklı noktalara götürür. Kimseyle kavga için gelmedik. Kimsenin haysiyetimizle oynamasına izin vermeyiz. Siz de buna izin vermemelisiniz."
