Beykozlularla "Bize Müsaade" Sohbeti
TV ekranlarının ilgiyle takip edilen söyleşi programı "Bize Müsaade", "Beykoz Söyleşileri" kapsamında ilçe sakinleriyle buluştu.
Haşmet Babaoğlu, Selahattin Yusuf ve Gökdemir İhsan'ın konuk olduğu etkinlikte kültürel ve sosyal hayatımıza dair birçok farklı konu ele alındı.
Moderatörlüğünü Gökdemir İhsan'ın üstlendiği programda Haşmet Babaoğlu ve Selahattin Yusuf, geleneksel kültür, popüler kültür, kapitalizm ve kent estetiği üzerine değerlendirmeler yaptılar.
Modern Kültür Bir Arzu Fabrikasıdır
Programın konuklarından Haşmet Babaoğlu, konuşmasında modern dünya ve insan üzerine yaptığı değerlendirmede "Modern kültür insanı bir arzu fabrikasına dönüştürmüştür. Heveslerin ve isteklerin sınırı yok. Kapitalizm devamlı bunu körüklüyor. Haz duygusunu unutturdular. Yerine arzuyu koydular. Hazzın sınırları vardır. Arzunun yoktur. Durmadan ihtiyaçlar üretiliyor. Vazgeçmenin hazzını unutturdular bize. Hazda vazgeçmek vardır, arzuda ise maalesef yoktur" diye konuştu.
İnsan Vücudu Gibi Ruhu da Şekillendirilebilir
Selahattin Yusuf ise konuşmasında insanların ruhlarının şekillendirildiği tespitinde bulunarak, "Modernitenin baskısıyla yaşamlar şekillendirilmişlerdir. Afrika'nın bazı ülkelerinde insanlar vücutlarını şekillendirmek için garip aletler kullanırlar. Uygulanan baskıyla vücut istenilen şekli alır. Modern çağda da ruhlarımız istenilen biçimi alıyor. Bunu toplum için, mimari için, her şey için kullanabiliriz. Kalıplardan sıyrılarak benliğimizi keşfetmemiz, köklerimize inmemiz lazım. Yetinme terbiyesini canlı tutmalıyız" dedi.
Kapitalim Modernitenin İktisadi Yüzüdür
Gökdemir İhsan da konuşmasında kapitalizmden ziyade moderniteye değinerek, "Kapitalizm iktisadi ilişkilerdir. Asıl düzeltilmesi, konuşulması gereken modernitedir. Son dönemde modernite daha çok konuşulmaya başlandı. Modernite bizi bedenen ve zihnen inşa eder. Asıl buna itiraz etmemiz gerekir. Kapitalizmin insanların önüne sürülüyor. Tehlikeli olan ve çekinilmesi gereken modernitedir. Her alanda bizi bizden uzaklaştırıyor. Bireyler, hayatlar, toplumlar etkileniyor. Kent mimarisinde oluşan kötü kopyalar da bunlardan biri.
"Beykoz Söyleşileri" her ay farklı yazar, şair, edebiyatçı ve akademisyen konuklarını Beykozlularla buluşturmaya devam edecek.