Haberler

    Bilfen Yönetim Kurulu Başkanı Osman Öztürk:  Okulculuk Pahalı Bir İş

    Abone Ol

    Osman Öztürk 42 yıldır eğitimci. Öğretmen kimliğiyle okulculuk yapan nadir kuruculardan biri. Bir yandan coğrafya öğretmenliğinde okurken, çalışmak zorunda olduğu için, bir yandan da geceleri gazetede tashih yapan bir girişimci. İstanbul'da açtığı okullarla adından söz ettiren Öztürk, şimdi Bilfen Okulları markası ile Türkiye'nin birçok bölgesinde de yer alıyor.

    Osman Öztürk 42 yıldır eğitimci. Öğretmen kimliğiyle okulculuk yapan nadir kuruculardan biri. Bir yandan coğrafya öğretmenliğinde okurken, çalışmak zorunda olduğu için, bir yandan da geceleri gazetede tashih yapan bir girişimci. İstanbul'da açtığı okullarla adından söz ettiren Öztürk, şimdi Bilfen Okulları markası ile Türkiye'nin birçok bölgesinde de yer alıyor. Kolay kolay kamuoyunda gözükmez, kurumlarının isminin önüne geçmez. İddialı olduğu kadar, adından da söz ettiren Bilfen Okullarının Yönetim Kurulu Başkanı ile özel okul dünyasını konuştuk:

    Okulculuğa nasıl başladınız?

    -1974 yılında çalışmaya başladığım Turizm Otelcilik ve Meslek Lisesini, ekonomik sıkıntıları nedeniyle borçlarıyla birlikte devraldım. Çalışmalarımız sonrası otelcilik meslek lisemize olan ilgi arttı, kayıtlarımız hemen doluyordu. Okulculuk öyle başladı. Türkiye'nin ilk özel fen lisesi olan Özel Üsküdar Fen Lisesi'ni ve Özel Bilfen Anadolu Lisesi'ni de 1988'de açtım. Amacım okullarımızdan mezun olanları Türkiye'nin en iyi üniversitelerine yerleştirmekti ve bunu da başardık. Sonra ortaokul ve ilkokulu açtık. Bugün 30 anaokulu, 15 ilkokul, 17 ortaokul ve 15 lisede 14 bin 75 öğrencimiz var.

    Okulculuk karlı bir sektör mü?

    -Eğitimdeki gelişmeleri takip edip, işin hakkını vereceksen kesinlikle pahalı bir iş. Hiç tartışmasız en büyük gider personel. Kaliteli eğitim yapabilmek için nitelikli öğretmenlerle ve personelle çalışmak zorundayız, bunun da bir maliyeti var. Şu an öğrenci ücretlerinin yüzde 64'ünü personel giderlerine ayırıyoruz.

    İyi öğretmen bulabiliyor musunuz?

    -Zorlanıyoruz, ancak ihtiyacımız olduğunda da kurum kültürünü taşıyacak öğretmenlerimizi kendimiz yetiştiriyoruz.

    Kadın çalışan sayısı bildiğim kadarıyla sizde fazla...

    -Bizde kadın yönetici ve öğretmen sayısı yaklaşık yüzde 95'tir. Yönetimin en tepesindekiler çok uzun yıllardan beri bizde çalışıyor. Onları tanıdıkça bir güven oluşuyor. Güvenmediğiniz bir insanı zaten sorumlu bir yere getiremezsiniz. Genel Müdür Yardımcımız Nurşen Kayatürk 25 yıl, Liseler Koordinatörü Sevtap Gamsız 32 yıl, Anaokulları Koordinatörümüz Damla Özyiğit 20 yıldır bizimle. Bizde kolay kolay zaten öğretmen değişmez. Öğretmenlerimizin okullarımızda ortalama  çalışma süresi 10 yıldan fazla. Birlikte çalıştığım süreçte kadınların daha sabırlı, daha sorumluluk sahibi, daha yenilikçi ve daha çalışkan olduklarını gördüm.

    TEOG'daki başarınızın sırrı nedir?

    Küçük sınıflardan itibaren uyguladığımız sistemin, çocuklarımızı başarıya nasıl taşıdığının farkındayız. Yıllardan beri kurduğumuz sistem ve bu sistemi uygulayan  öğretmenlerimizin gönülden çalışmasıyla bugün bu noktadayız.

    Okul binalarınızın çizimini siz mi yapıyorsunuz?

    -Okulculuk dediğiniz zaman sadece eğitim öğretimle olmuyor, okulculuk bir bütün. Okul binalarının eğitim ve öğretimi destekleyen fiziksel yapıda olması önemlidir. Bunun için mimarlarımızla birlikte binalarımızın çizimini severek yapıyorum.

    Türkiye'deki özel okulculuk sizce şu an da hangi durumda ve okullar nerelerde kaybediyor?

    -Şu an görüyorumki bazı özel okullarda eğitim öğretim ikinci plana atılıyor. Üzülerek izliyorumki, rekabet, eğitim öğretim kalitesini arttırmak için yapılması gerekirken, gittikçe kalitesizleşiyor. Ayrıca devletin vergi ve sigorta konusunda özel okullara destek olmasını bekliyoruz.

    ***

    Okulumuz, aile şirketi

    Bilfen iki oğlumla birlikte çalıştığımız bir aile şirketimizdir. Ve  hiçbir fona bağlı değildir. Oğullarımın da işimizi severek yapmaları, Bilfen Okullarının geleceği adına beni çok mutlu ediyor. İnanıyorum ki onlarda şimdi olduğu gibi 'eğitim kalitemizi' arttırarak, Bilfen'i geleceğe taşıyacaklardır. Oğullarımın da işimizi severek yapmaları, Bilfen Okulları'nın geleceği adına beni çok mutlu ediyor. İnanıyorum ki onlarda şimdi olduğu gibi 'eğitim kalitemizi' arttırarak, Bilfen'i geleceğe taşıyacaklardır.

    ***

    Okulculuk yaptığım için hiç pişman olmadım

    Okulculuğu severek yapıyorum. Bu yaşımda bile öğrencilerimin her alanda aldığı başarılarla gurur duyuyorum. Sınavlar yapılır, sonuçları dört gözle beklerim. Heyecanımı hiç yitirmedim. Bir ömür böyle geçti. Başarıyı kanıksama gibi bir olay yok. Her yıl o heyecanı yeniden yaşarım. Geçen yıl yeni okullar açtık, onlar sınava girdi. İstanbul'daki kaliteyi tutturabilecek miyiz diye çok düşündük. Çok şükür hepsinden alnımızın akıyla çıktık.

    ***

    İngiltere'de okul açmak istiyorum

    20-25 sene önce çok hayal kuruyordum. Şu an kurduğum hayallerin ötesine geçtim. Bilfen Türkiye'de bir markadır, ama biz bir dünya markası olmalıyız. Onun içinde önce İngiltere'de özellikle Londra'da okul açmamız lazım. Yani, bu bir hayal değil bir hedef.

    Kaynak: Hürriyet / Güncel

    Osman Öztürk İstanbul Türkiye Üsküdar Politika Güncel Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title