Haberler

Bin Yılın Şafağında 15 Temmuz Süreci" Trabzon'da Her Yönüyle Konuşuldu

Abone Ol

Trabzon Büyükşehir Belediyesi ‘Bin Yılın Şafağında 15 Temmuz Süreci’ konulu panel düzenledi.

Trabzon Büyükşehir Belediyesi 'Bin Yılın Şafağında 15 Temmuz Süreci' konulu panel düzenledi.

Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü gazeteci-yazar Ferhat Ünlü yaparken, panelistler Güvenlik Uzmanı Mete Yarar ve Gazeteci Süleyman Özışık Trabzonlular'la buluştu.

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, AK Parti Trabzon İl Başkanı Haydar Revi, MHP İl Başkanı Nihat Birinci ve Rusya Federasyonu Trabzon Başkonsolosu Dimitri Paladov'un hazır bulunduğu panele Trabzonlular yoğun ilgi gösterdi.

Panelin açılışında hemşehrilerine seslenen Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, "Bu büyük topluluk bu aziz milletin, bu devletin nasıl bir dünya devleti olduğunu ve nasıl bir millet olduğunu hali ile göstermektedir" dedi.

15 Temmuz'un uluslararası bir oyunun, katiller sürüsü ile ortaya koyduğu çok büyük bir ihanet olduğunu belirten Başkan Gümrükçüoğlu, "Sunucumuz 'unutmadık, unutmayacağız' dedi. Ama bir şey daha söyledi: 'Unutturmayacağız.' Unutturmamamızın yolu bu güzel teşriflerinizle birlikte bu meselenin en doğru ve sağlıklı tahlillerini bütün kuşaklarımıza iletebilmektir. 15 Temmuz'da canlarını kaybeden, gözünü kırpmadan şahadet mertebesine ulaşanların hepsini rahmetle anıyoruz. Başta yakınları olmak üzere aziz milletimize sabırlar ve başsağlığı temenni ediyoruz. Canını ortaya koyarak gazilik mertebesine ulaşan ve halen tedavileri sürmekte olan 3 bin kadar kahramanımıza Allah'tan acil şifalar temenni ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Panelde, 'Güvenlik ve stratejik politikaları açısından 15 Temmuz'un arka planı' konulu sunum gerçekleştiren Mete Yarar, Türkiye'nin etrafında yakın tarihte yaşanları tek tek açıklayarak, milleti her daim uyanık olmaya çağırdı.

Mısır'daki ve Libya'daki darbenin perde arkası

Mısır'ın Türkiye ile doğalgaz anlaşması imzalamak isteyince Sisi'nin darbe yaptığını dile getiren Yarar, "Yıl 1991. Körfez Harekatı başladı. Birleşmiş Milletler (BM) 2003'e kadar ambargo kararı aldı. Türkiye'ye faturası tam 100 milyar dolardı o zamanın parasıyla. 1991'de 32. ve 36. paralele Çekiç Gücü kurdurdular, kimseye ait olmayan topraklar oluşturdular. Türkiye'ye 30 bin can ve 300 milyar dolara mal oldu. Libya'da Kaddafi iktidarının devrilmesinden önce Fransa daha BM kararı olmadan bombalamaya başladı. Sizce Fransa neden bu kadar hararetliydi? Çünkü 2 ay önce Kaddafi'nin istihbarattan sorumlu albayını Paris'te sorguladılar. Şunu öğrendiler: 'Kaddafi kendi ülkesindeki bazı petrol yataklarını Türkiye'ye teslim etmişti. Anlaşmalar imzalanmıştı. 3 bölgede petrol çıkarılacaktı. Hatta kuyuları açacak bizim ekipler dahi gitmişti. Fransa'da tuttuğu 250 milyar dolar parayı da Türkiye bankalarına aktarma kararı almıştı. Şimdi geliyorum Mısır'da Sisi'nin darbe yapmasına. Darbeden 2 hafta önce Mısır Devlet Başkanı Türkiye'den bir heyeti Mısır'a çağırmıştı. Teklif şuydu: Şimdi İsrail'le beraber çıkardıkları bir doğalgaz yatağı var. Mısır iki bölümde doğalgazı Türkiye ile ortak çıkaracaktı. 2 hafta sonra sözleşme imzalanacaktı. Darbe yapıldı. Sisi bu hakları İsrail'e devretti. ve şu anda İsrail yaklaşık 1 trilyon dolarlık bu pastanın büyük hissedarı oldu. Oyunlar böyle kuruluyor" diye konuştu.

"Türkiye 18 Temmuz'da Irak ve Suriye'ye girecekti"

Türkiye'nin 18 Temmuz'da Irak ve Suriye'ye gireceğini belirten Yarar, "Dünya büyük bir pazar, herkes var olmak için ekonomik çıkarlarını ortaya koyuyor. O yüzden kimse kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. 15 Temmuz gecesi cuntacıların yapmak istediği bu ülkeyi dizlerinin üzerine çökertecek hale getirmekti. Hani 'siz çok oluyorsunuz' diye bir reklam vardı. Bu ülke içinde bunu söylemeye başlamışlardı. Niye? 3 tane ekonomik kriz olacak denilen ülkede kriz olmadı. En son büyük kriz olacak dediklerinde, Türkiye'den 30 milyar dolar para çekileceğini söylediklerinde tık oynamadı. 15 Temmuz gecesi 'ertesi gün dolar yüzde 50 artar' denildiğinde bu ülkenin vatandaşları 11 milyar dolar bozdurdu. Evet, bu millet gerçekten çok oluyor, birilerin çok rahatsız ediyor. 15 Temmuz öncesinde Türkiye iki defa bugün yapmakta olduğu Fırat Kalkanı harekatını yapmaya kalktı. Barikatların önünde Türkiye'ye diz çökertilmeye kalkındı. Süreçlere bakın. Hepsi Türkiye'nin diz çökertilmesi için yapılan hareketlerdi. Bizi bir sene boyunca Suriye'nin içinde İŞİD'le PKK ile mücadele etmek için oyalayanlar o bir sene de ne yaptılar biliyor musunuz? Sınırımızda PKK'ya 700 km'lik hat kurdular. Biz tam karşıya geçecektik, 15 Temmuz'da darbe başımıza geldi. Hatırlıyor musunuz o gece basına yansıyan bir faaliyet vardı. O gün Genelkurmay Karargahında Türkiye'nin önemli birliklerinin komutanları Ankara'da karargahtaydı. Toplantının konusu neydi biliyor musunuz? 18 Temmuz'da Irak'ta ve Suriye'de PKK'ya karşı başlayacak olan operasyonların son planlamasının yapılmasıydı. 18 Temmuz'da Türkiye'nin en büyük operasyonu başlayacaktı" şeklinde konuştu.

"Biz yalnızca FETÖ terör örgütüne karşı uyanık olmayacağız"

Türkiye'yi dizleri üzerine çökertme projesinden vazgeçmeyeceklerini kaydeden Yarar, "Şimdi neyi öğreniyoruz? PKK'nın başlarının darbeyi bildiğini öğreniyoruz. PKK'nın militanlarına mesaj çekerek 'polislere saldırın askerlere saldırmayın' diye talimat geçtiğini öğreniyoruz. Siz o gece yalnızca FETÖ ile mücadele ettiğinizi sanıyorsanız kendinizi küçümsüyorsunuz. Siz o gece 7 düvülle mücadele ettiniz. Halen daha mücadele etmeye devam ediyorsunuz. 15 Temmuz günü bitti mi? 1071'den itibaren, bu topraklara geldiğinizden beri bizimle mücadele edenlerin derdi bitti mi? Şimdi 2 darbe olacak mı olmayacak mı soruluyor. Ben bunu bilemem. Olmaz diyemem ama şunu net olarak söyleyebilirim: Bu proje vazgeçmez. Türkiye'yi dizleri üzerine çökertme projesinden vazgeçmezler. Bizim uyanık olmamız gereken yerde burasıdır. Biz yalnızca FETÖ terör örgütüne karşı uyanık olmayacağız. Birisini maşa yapmak isteyenlere karşı uyanık olacağız. Hatırlayın Abdullah Öcalan'ı bize teslim ederken başkasını alıp ABD'ye götürdüler. Bugün FETÖ'yü bize teslim etsinler inanın başka bir şey çıkarırlar" ifadelerini kullandı.

"İçimize nifak sokmaya çalışanlara her gün sokağın ortasında tokat atmak zorundasınız" diyen Yarar, şunları söyledi:

"Birisi sizin değerlerinize bir şey söylediğinde buna cevap vermek zorundasınız. Vermezseniz olay büyüyor. 15 Temmuz bir sürecin küçük bir parçasıydı. 'Bu topraklar Türklere bırakılmayacak kadar değerli' diyenlerle yapılan bir mücadeledir. FETÖ bunun sadece küçük bir maşasıdır. Siz 15 Temmuz'da bu maşayı kırdınız. Ne zaman başarı olursunuz biliyor musunuz? O maşayı bu adamların ekine veren adamların kolunu kırdığımızda başarılı oluruz. Bunlar kim olduğunu başarı öğrendiğinizde başarı olursunuz. 15 Temmuz öncesi ya da sonrası diye ayırmıyorum. Bu topraklarda yaşamaya andımız olduğu sürece bu mücadele devam edecek."

Süleyman Özışık: "MİT listeyi teslim edecek, çok büyük şaşkınlıklar yaşayacağız"

Gazeteci Süleyman Özışık ise, yaptığı konuşmada, önümüzde haftalarda herkesi şok edecek operasyonların yapılabileceğine dikkat çekti. Darbe gecesi yaşanan kahramanlık hikayelerini anlatarak sözlerine başlayan Özışık, şöyle konuştu:

"Henüz 21 yaşında genç bir delikanlı darbeyi haber alıyor, Kısıklı Mahallesi'nin hemen aşağısında oturuyor. Binlerce insan sokağa çıkıyor ama 'ne yapacağız' diye bir panik hali. 21 yaşındaki delikanlı çıkıyor ve çığlık çığlığa bağırıyor. 'Yetişin Abdülhamid'i deviriyorlar' diye bağırıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın evine doğru yürüyüşe geçiyor ve on binlerce insanı arkasından sürüklüyor. Daha sonra köprüde 'Allah'ım benim şahadetimi kabul eyle' diyerek tankların üzerine gitmiş ve şehit düşmüş."

"Beline silahını koyup TRT'ye giden Süleyman Soylu benim kahramanımdır"

Darbe gecesinin kuşkusuz çok büyük kahramanlarının olduğunu vurgulayan Özışık, sözlerine şöyle devam etti:

"Darbe gecesi TRT'nin basıldığını duyduğunda beline silahını koyup 25 arkadaşıyla TRT'ye giden Süleyman Soylu benim kahramanımdır. Benim bir başka kahramanımda Devlet Bahçeli'dir. Bunu sanırım hepiniz kabul ediyorsunuz. Darbenin haber alınışının birkaç dakika sonrasında 'ben devletimin, milletimin ve hükümetimin yanındayım' diyecek kadar onur ve şeref sahibi bir insandır. Son dönemlerde görevden almalar oluyor ve çok sayıda insan ben mağdurum diyor. Ben mağdurum diyenlerin aslında ne kadar mağdur olduğunu bizim tartışmamız lazım. Devlet 16 ayrı kriter koymuş. Bunları kırmızı' turuncu ve mavi diye işaretlemiş. Turuncu ve mavi arasında şüpheli ve affedilebilir olanlar var. Bir de kırımızı olanlar var. İşte bunlar kırmızı gruba giriyor. Kırmızı grupta olanlar içinde aranan birinci şart Bylock. Bylock öyle telefona girip her hangi bir yerden yükleyeceğiniz bir etkileşim değil. FETÖ terör örgütü tarafından sizin elinizdeki telefona gönderiliyor ve size gönderilen özel şifre sayesinde giriş yapabiliyorsunuz. Bu şifre haftada bir değişiyor. Burada yer aldığınızda darbecililerin yaptığı planların ciddi bir bölümünün buradan yürütüldüğünü görüyorsunuz. Buraya benim girmem ya da sizden birisinin girmesi mümkün değil. Yani sizin kendi taraflarında olduğunuzdan emin olacaklar ve siz bir güç olacaksınız."

"Çok büyük şaşkınlıklar yaşayacağız"

Çok büyük operasyonlara tanıklık edileceğini söyleyen Özışık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Paralel yapı TÜBİTAK'ta iken bu sistemi kendine göre özelleştiriyor. Daha sonra MİT bu sistemi çözdüğünde paralel yapı bunun farkına varıyor ve bu sistemi bırakıyor ama MİT bu sayede bazı kaynaklara göre 87 bin, bazı kaynaklara göre ise 53 bin kişinin sistemin içinde olduğunu tespit ediyor. Benim öğrendiğim kadarıyla ismi belirlenen ilk 20 bin kişilik liste önümüzdeki hafta Emniyet'e teslim edilecek ve biz çok çok büyük operasyonlara tanıklık edeceğiz. Belki içinde milletvekillerinin olduğu, üst düzey bürokratların olduğu, belki iş dünyasında hiç ummadığımız kişilerin bu sistemin içinde olduğunu göreceğiz ve çok büyük şaşkınlıklar yaşayacağız." - TRABZON

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Türkiye Trabzon Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title