'BİNA İÇİ BAYRAMLAŞMAYI ENGELLEMEMİZ GEREKİYOR'
KAYSERİ Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ahmet İnal, Ramazan Bayramı'nda vatandaşların temas halinde olmaması gerektiğini belirterek, "Bina içi bayramlaşmayı engellememiz gerekiyor.
KAYSERİ Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ahmet İnal, Ramazan Bayramı'nda vatandaşların temas halinde olmaması gerektiğini belirterek, "Bina içi bayramlaşmayı engellememiz gerekiyor. Bina içi bayramlaşma sırasında bulaşlar çok artabiliyor. Aynı bina içinde 10 ailenin birden karantinaya girdiği görülüyor. Mutlaka bunu engellememiz lazım" dedi.
ERÜ Tıp Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ahmet İnal, Ramazan Bayramı'nda vaka sayılarının artma riskine değindi. Dr. İnal, bayramda insanların telefonla birbirlerini aramalarını önererek, "Tam kapanma sürecinde biliyorsunuz insanlar büyükşehirlerden kırsal kesim ve tatil beldelerine akın etti. Dolayısıyla insanlar bu bölgelerde yaşıyorlar. Büyükşehirlerde büyük bir azalma oldu. Haliyle insanlar gittikleri yerlerde akrabalarıyla aynı bölgede bulunuyor ve haliyle de bir bayramlaşma olacak. Bayramlaşma olsa bile insanların bunu kapı ağzında ya da uzaktan bayramlaşma yoluyla yapmaları daha uygun görülüyor. Anne ve babalar çocukları ve torunları ile aynı evde yaşıyorsa biz bayramlaşmayı engelleyemiyoruz. İnsanlar, bu bayramlaşma sırasında bulaşa engel olamıyor. Telefonla bayramlaşmak şu an en iyi yol gibi görünüyor. Bina içi bayramlaşmayı engellememiz gerekiyor. Bina içi bayramlaşma sırasında bulaşlar çok artabiliyor. Aynı bina içinde 10 ailenin birden karantinaya girdiği görülüyor. Bunlar geçen bayramlarda oldu. O yüzden mutlaka bunu engellememiz lazım" dedi.
'DİYET DEPRESYONA YOL AÇAR'
Dr. İnal, Ramazan Bayramı'nda diğer bir sorunun da beslenme düzeni olduğunu vurgulayarak, "İnsanlar pandemiden dolayı epey sıkıldı. 17 gün boyunca kapanma var. İnsanlar oruç tutuyor ve belli bir kısıtlama içinde yaşadılar. Sonuçta beslenme konusunda alışkanlıklar değişti. Her zaman bayramlar 'şunu yemeyin, bunu yemeyin, aman dikkatli yiyin' denirdi. Ben şahsen bunun tam tersini söylüyorum. Diyorum ki inanlar zaten bu kadar sıkılmışken belli oranı kaçırmamak şartıyla her şeyi yesinler. Çünkü diyet depresyona yol açar. Yani siz ömür boyu diyet yapamazsınız. Biz zaten hiçbir zaman bu şekilde diyet önermiyoruz. Diyet, eğer belli bir kilonuz varsa belli bir kiloya indikten sonra devamlılığı sporla sağlamanız lazım. Bayramda da beslenmenizi aşırı bir şekilde yapmışsanız, o miktarda spor yapın. İnsanlar bayram boyunca diyetlerini serbest bırakabilirler. Çünkü pandemi ve tam kapanma var. Bir sıkılma var. Üzerine de 'diyet yapın' derseniz, insanları iyice depresyona sokmuş olacaksınız. Bunu yapmayalım. Tabii insanların kronik bir hastalıkları varsa da o zaman diyetlerine dikkat etmesi lazım" diye konuştu.
'EVLERİNE DÖNDÜKLERİNDE TAM KAPANMALILAR'
İnal, tam kapanmanın ardından evlerine dönecek kişilere uyarılarda bulunarak, "Tam kapanma sona erdikten sonra kırsal kesim ve tatil beldelerine giden insanlar evlerine geri dönecekler. Haliyle büyükşehirlerde yaşamaya başlayacaklar. Koronavirüs hareket halinde. Bu hareket virüsteki bulaşı artırdığı gibi aynı zamanda mutasyonu da artırıyor. Dolayısıyla, bu mutasyon da pek olumlu yönde olmuyor. Virüsün bulaşıcılığı ve ölümcüllüğü daha da artmış oluyor. Bunun sonucu da olumsuz olarak yansıyor. O yüzden insanların evlerine döndükten sonra kendi tam kapanmalarını yapması lazım. Bizim artık kendi tam kapanmamızı nasıl yapacağımızı öğrenmemiz lazım. Mecbur olmadıkça evden çıkmamak lazım. Her şeyi başkasından beklemek yerine bunu kendimiz devam ettirebiliriz. İşimiz gereği dışarı çıkıyorsak da kurallara uyalım. Bunu uygularsak vakalarımız binlerin altına düşecektir" ifadesini kullandı.