Bingöl Komutanlar, Emekli Köy Korucularına Üstün Hizmet Belgesi Verdi
Bingöl'de emekli olan köy korucularına bölgede görev yapan komutanların da katıldığı bir törenle üstün hizmet madalyası verildi.
Bingöl'de emekli olan köy korucularına bölgede görev yapan komutanların da katıldığı bir törenle üstün hizmet madalyası verildi. Vali İbrahim Taşyapan, Anadolu'da yaşamanın her dönemde ağır bedelleri olduğunu belirterek, köy korucularının da Türk Silahlı Kuvvetleri'yle birlikte etle tırnak gibi mücadele örneği sergilediğini söyledi.
Bingöl genelinde görev yapan 780 köy korucusunun emekli olması nedeniyle düzenlenen törene Bingöl Valisi İbrahim Taşyapan, 8'inci Kolordu Komutanı Korgeneral Yılmaz Uyar, Bingöl Belediye Başkanı Yücel Barakazi, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş, Tunceli Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Ali Çardakçı, Bingöl Garnizon Komutanı Tuğgeneral Murat Aygün, Bingöl İl Jandarma Komutanı Albay Selahattin Mersin, Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen ve yaklaşık 150 köy korucusu katıldı.
"30 YILINIZI ÇOCUK VE EŞİNİZDEN AYRI DAĞDA GEÇİRDİNİZ"
Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen, kahraman korucuların, hiçbir fedekarlık beklemeden gecesini gündüzüne katarak dağ, taş, kar yağmur demeden ülkenin birliği ve bütünlüğü için kanunlar eşliğinde verilen her görevi yerine getirdiğini söyledi. Sözen, "Sizler çok kötü şartlarda görev yaptınız. 30 yılınızı çocuğunuzdan, eşinizden ayrı olarak dağlarda yaşadınız. Bundan dolayıdır ki ben nerede koruculara hitap etsem elleri ve ayakları öpülesi korucular diyorum. Sizlerle iç içe olduğum için bunu rahatlıkla söylüyorum. Sizlere vefa minnet ve şükran borçluyuz. Yaklaşık bir yıl önce kurulduğumuzda, konfederasyon olarak 2022 aylığı 65 yaş aylığı kadar 250 TL ve 300 TL arası bir maaş alıyordunuz. Devlet büyüklerimizin himayesiyle ve onlarla yaptığımız görüşmelerde en düşük korucumuz 750 TL en yüksek emekli korucumuzda 1050 maaş almaktadır. Belki kağıt üstünde emekli oldunuz ama bunu çok iyi biliyorum ki sizlerin vatan sevgisi, vatan aşkı, ezan aşkı ezani Muhammediye aşkı, sonsuza dek sürecektir" dedi.
"EMNİYET GÜÇLERİ, 2-3 YIL SONRA GİDERKEN, SİZ HEP BURDA KALDINIZ"
Emniyet ve askeri görevlilerin 2-3 yıllık görevden sonra batıya ya da başka bölgelere gittiğini belirten Sözer, köy korucularının daima burada kaldığını belirterek, "Sizler köylerinizde devletimizin bir gözü, kulağı olacak şekilde devam edeceksiniz. Sizler bu amaçla hareket ettğiniz takdirde, devletimizde gözü olanlar asla amaçlarına ulaşmayacaklar. Emniyet güçlerimiz en fazla 2-3 yıl görev yapıp giderken ama bizim ne gideceğimiz bir vatanımız, ne de toprağımızı dede yadigarı malımızı, kimseye bırakacak bir durumumuz yoktur. Bizler bu bölgenin öz unsurları olarak burada yaşamak zorundayız ve burada yaşamayı sonsuza dek sürdüreceğiz. Farklı oluşumlar içinde olabileceğini düşünenler, özerklik düşünenler, kardeşliğimizi bölmeye çalışanlar asla amaçlarına ulaşamayacaklar. Bunun temeli, garantisi de sizlersiniz. Sizler bu bölgenin şahdamarısınız, devlet büyüklerimiz bundan sonra sizlere daha fazla şefkat, sevgi göstermeliler. Bunun için bizler bir sivil toplum örgütü olarak elimizden gelen gayreti göstermeye çalışıyoruz" diye konuştu.
"ASKER İLE BİRLİKTE ET VE TIRNAK GİBİ MÜCADELE ETTİNİZ"
Köy korucularının, operasyonlarda askerle birlikte et ve tırnak gibi hareket ettiğini belirten Bingöl İl Jandarma Komutanı Albay Selahattin Mersin de, köy korucularının kahramanca mücadele örneği sergilediğini söyledi. Albay Mersin, şunları söyledi:
"Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ile birlikte iç güvenlik harekatına katılarak, milletin birlik ve bütünlüğü, bölge halkının namus ve huzuru için, bölücü terör örgütü mensuplarına karşı icra edilen operasyonlarda güvenlik güçlerinin en büyük yardımcıları, destekçileri ve ayrılmaz bir parçası olarak en zor şartlarda size tevdi edilen görevleri en iyi şekilde yerine getirdiniz. Asker ile et ve tırnak gibi hareket ederek, ülkenin birlik ve bütünlüğünü parçalamaya çalışan ve ülkenin en önemli sorunu haline gelen hain terör örgütüne karşı kendinize verilen her türlü görevi canınız pahasına yerine getirerek milletin takdirini kazandınız. 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır' düşüncesi ve görev anlayışı ile aynı mevzide Mehmetçik ile ekmeğini, hasretini, sevincini ve üzüntüsünü paylaşan sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Şimdi ve daha sonrası için bize düşen en büyük vazife birlik ve beraberliğimizin sıkıca teminidir. Aynı hedefe doğru yürüyerek, farklılıklarımızı kucaklayarak daha yüksek ideallere doğru kanat açmaktır. Bu duygu ve düşüncelerle başta ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, ulusumuzun birlik ve beraberliği, vatanımızın bölünmez bütünlüğü ve Cumhuriyetimiz'in temel niteliklerinin muhafazası için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum. Siz, Bingöl'ün kahraman korucuları yapmış olduğunuz özverili görevlerden dolayı hepinize yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Kapımız her zaman sizlere sonuna kadar açıktır. Türk Silahlı Kuvvetleri adına sizlere ve ailenize sağlık, mutluluk ve esenlikler diliyorum."
"BU TOPRAKLARDA YAŞAMIN BEDELİ HEP AĞIR OLMUŞTUR"
Bingöl Valisi İbrahim Taşyapan, Andolu topraklarının çok büyük meşaketlerle ve belalarla karşılaştığını belirterek, "Anadolu toprakları, yıllar içersinde çok büyük meşakkatlerle, çok büyük belalarla karşılaşmış topraklardır. Buralar bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış, birçok kavimlerin gelip geçtiği, çok büyük savaş ve huzursuzluklara sebebiyetler vermiş ve bütün dünyada da çok sayıda insanın, çok sayıda kavimin ve milletin gözünün olduğu topraklardır. Bu topraklarda en uzun yıllar yaşayan, en uzun yıllar medeniyet kuran kavimlerden biri de, milletlerden biri de, Müslüman Türkler'dir. Bu topraklarda yaşamak, bu topraklarda vatan tutmak, bu topraklarda huzur içerisinde yaşamanın bedelleri her zaman ağır olmuştur. Bugün de bu o ağırlık devam etmektedir, bundan sonrada bu ağırlık devam edecektir. Çünkü burası dünyanın merkezidir, dünyanın merkezi olmaya da layık yerlerdir. Osmanlı Devleti bu topraklarda 600 yıl hüküm sürdürdükten sonra, yerini genç Cumhuriyetimiz'e bırakmış, Cumhuriyetimiz de yaklaşık 100 yıldır bu topraklarda hüküm sürdürmektedir. Devletimiz, milletimiz yaşasın diyoruz ve bu yaşantıyı da hep beraber, içindeki unsurlarıyla beraber yaşarsa bir anlam ifade edecektir. Vatanımızın bölünmez bütünlüğü için mücadele veriyoruz" dedi.
KÖY KORUCULARININ 30 YILLIK MÜCADELESİ
Köy korucularının da, yaklaşık 30 yıldan beri silahlı kuvvetleriyle birlikte mücadele verdiğini hatırlatan Vali Taşyapan, "Sizlerde bu mücadelede silahlı kuvvetlerimizin yanında hem kendi köylerinizi, hem kendi topraklarınızı korumak, hem de onlara destek vermek üzere görev aldınız. Sizler, devletimizin legal, yasal bir güvenlik birimisiniz. Onlardan hiçbir farkınız yok ve onlarla aynı değerdesiniz. Bunu gönüllü ve kendi topraklarınızı korumak için bu işi yaptığınız için daha kıymetlisiniz. Ülkemizde 30 yıla yakındır koruculuk hizmeti veriliyor. 1924'ten beri köy koruculuğu var. ama sizin yaptığınız görev anlamında 1985 yılından buyana görev almaktasınız ve ilimizde de bu süre içersinde 780 kardeşimiz emeklilik hakkını kazandı ve emekli oldu. Tabi ki bu süre zarfında şehitlerimiz oldu, gazilerimiz oldu, çok büyük acılar yaşadınız, yanınızdaki arkadaşlarınız şehit oldu, yaralandı gazi oldu. Ama siz vatanınız için, topraklarınız için, mukaddesatınız için, birlik ve beraberliğimiz için yılmadınız, Allah ömür verdi ve emekliliği tattınız" ifadelerini kullandı.
"HEPİMİZ MÜSLÜMANIZ, MİLLET OLARAK TÜRK'ÜZ"
Bingöl'de ırk, din ve dil ayırımı yapılmadan birlik ve kardeşlik içinde yaşandığına dikkat çeken Vali Taşyapan, şöyle konuştu:
"Huzurumuzu bozmaya, vatanımızın bütünlüğünü bozmaya yönelik olan her türlü tedbirin kişilere karşı veya teröre karşı bu topraklarda devletimiz milletimiz hep birlikte mücadele verecektir. Parça parça olduğumuz zaman bunun bir anlamı yoktur. Hepimiz biriz, kardeşiz, Müslüman'ız, Millet olarak Türk'üz. Bunun içersinde her türlü unsur olabilir ama milletimizin adı Türk Milleti, devletimizin adı da Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bu topraklar hepimizi doyuracak topraklardır. Yeter ki kardeşliğimizi bir arada tutalım, bu topraklara beraberce sahip çıkalım. Etle tırnak olmuş milletleri ayırmanın imkanı varmı? Bingöl'de Zaza'yı, Kurmancı, Alevisini, Sunisini birbirinden ayırmanın imkanı var mıdır? Ben Kayseriliyim ve ben Kayseri'nin ne kadar sahibiysem, sizde o kadar sahibisiniz, Ben ne kadar Bingöl'ün sahibiysem sizde o kadar sahibisiniz. Bunları laf olsun diye söylemiyorum, hakikat olduğu için söylüyorum. Dolayısıyla hepimiz kardeşiz, bu kardeşliğimizi bozmak hainliktir, bu kardeşliği bozmaya kalkmak bu vatanda ihanettir. Biz, bu topraklarda birbirimize güvenerek yaşamak zorundayız. Memleketimiz üzerinde oynanan oyunları az çok hepimiz biliyor ve görüyoruz. Sizler her şeyin farkında olan insanlarsınız ve memleketimizin asli unsurlarısınız."