Binlerce odun parçası özenle seçildi, makine değmeden sanat eserine dönüştü
Binlerce odun parçası özenle seçildi, makine değmeden sanat eserine dönüştü Sivas'ta bulunan, tamamen organik olarak bin atık sedir ağacı parçasından seçilen en uygun parçalarla oluşturulan şaha kalkmış dev at heykelleri görenlerin dikkatini çekiyor Sivas'ta bulunan, tamamen organik olarak bin...
Binlerce odun parçası özenle seçildi, makine değmeden sanat eserine dönüştü
Sivas'ta bulunan, tamamen organik olarak bin atık sedir ağacı parçasından seçilen en uygun parçalarla oluşturulan şaha kalkmış dev at heykelleri görenlerin dikkatini çekiyor
SİVAS - Sivas'ta bulunan, tamamen organik olarak bin atık sedir ağacı parçasından seçilen en uygun parçalarla oluşturulan şaha kalkmış dev at heykelleri görenlerin dikkatini çekiyor.
Sivas'ta 1889 yılında kurulan ve günümüzde Kültür Parkına dönüştürülen aygır depolarında bulunan dev at heykelleri oldukça dikkat çekiyor. Atık sedir ağacı parçalarından yapılan şaha kalkmış at heykelleri, uzaktan görenleri büyülerken yakından görenleri ise şaşırtıyor. Bin sedir ağacı parçasından özenle seçilen en uygun parçalarla yapılan heykeller yaklaşık 1 buçuk ay içerisinde yapıldı. Heykeltıraş Ersin Çetin tarafından yapılan görkemli at heykellerinin ağırlığı 120-150 kilogram arasında değişirken yüksekliği ise 3 metre 40 santimetreden oluşuyor. Tamamen el işçiliğiyle yapılan at heykellerinin yaklaşık 20 yıl ömrü bulunuyor.
Osmanlı ordusuna at yetiştiriliyordu
Sivas İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Kadir Algın, tarihi haralar bölgesinin Osmanlı devletinin orduya at yetiştirmek için kullandığı alanlardan biri olduğunu belirterek "Burası 251 bin metrekare alandan oluşan bir alan. Tarihi haralar bölgesi olarak geçiyor. Tarihi haralar bölgesi denmesinin sebebi aslında burası Osmanlı Devletinin orduya at yetiştirmek için kullanılan alanlardan bir tanesi. Hatta büyüğü en meşhuru. Buranın en önemli özelliklerinden bir tanesi de Osmanlıda orduya at yetiştirilen yerlerden bir tanesi ancak Sultan Abdülhamid hanının da atlarının yetiştiği yer yine burası. Burada Sivas Valiliğimiz ve Sivas İl Özel İdaremiz tarafından büyük bir proje başlatıldı. 3-4 farklı etapta başladığımız bu işler yaklaşık fiziki anlamda yüzde 60 seviyesine ulaştı. Bir aksilik çıkmazsa da 4 Eylül'de buranın açılışını yetiştirmek için hummalı bir şekilde çalışılıyor. Proje kapsamında burası aslında bir eko turizm alanı olarak tasarlandı. Sadece müze kültürünü değil açık hava müzesi şekilden de tasarlandı" dedi.
Tamamen organik, dökülen ağaç parçalarından yapıldı
Sekreter Kadir Algın, at heykellerinin dökülmüş sedir ağacı parçalarından tamamen organik bir şekilde yapıldığını söyleyerek, "İki tane şahlanmış at heykeli hazırladık. Bunlar 3 metre 40 santim yüksekliğinde olan iki adet şahlanmış at heykeli. Buranın tarihi dokusuna misyonuna uygun bir şekilde hazırlandı. Bizim çok önem verdiğimiz eserlerden bir tanesi. En önemli şartı da aslında bu atların yapımında kullanılan malzeme yüksek rakımlarda zor hava şartlarında yetişen ve görkemli bir anatomiyi açığa çıkarmak için kullanılan sedir ağaçlarından hazırlandı. Bu sedir ağaçları tabi 2 bin metre yüksekliğinde ki Torosların zirvesindeki ağaçlardan kendiliğinden dökülmüş olan malzemelerden yapıldı. El işçiliği dışında hiçbir fabrikasyon yapılamadan tamamen organik yöntemlerden üretildi. Girişe ilk adım heykelinin yan taraflarını süsleyecek. Organik olmasının da şöyle bir özelliği var. Tüm bakım ve onarımları yapıldıktan sonra yaklaşık 20 yıllık kullanım ömrü var" şeklinde konuştu.