Haberler

Birleşik Kamu İş'ten 'Maaş Zammı' Protestosu: "Geçim Derdi de Yoksulluk da Ciddiyetsiz Biçimde Görmezden Gelinemez"

Güncelleme:
Abone Ol

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu, kamu emekçilerine yapılması beklenen maaş zammını protesto etti. Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Yeşildağ, “Geçim derdi de yoksulluk da bu kadar ciddiyetsiz biçimde görmezden gelinemez. Enflasyon ölçme işlemleri aylık olarak, bilimsel yöntemlerle ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde şeffaf olarak yapılmalıdır… Kamudaki çalışma yaşamında memur-işçi arasında gelir adaletsizliği oluşturulmuştur. İşyeri hiyerarşisine, çalışma barışına ve akla aykırı biçimde çoğu memur, işyerindeki işçi arkadaşından daha düşük ücret alır hale gelmiştir” açıklamasını yaptı.

HABER: CEYLAN SAĞLAM- KAMERA: DURSUN ALKAYA

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu, kamu emekçilerine yapılması beklenen maaş zammını protesto etti. Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Yeşildağ, "Geçim derdi de yoksulluk da bu kadar ciddiyetsiz biçimde görmezden gelinemez. Enflasyon ölçme işlemleri aylık olarak, bilimsel yöntemlerle ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde şeffaf olarak yapılmalıdır… Kamudaki çalışma yaşamında memur-işçi arasında gelir adaletsizliği oluşturulmuştur. İşyeri hiyerarşisine, çalışma barışına ve akla aykırı biçimde çoğu memur, işyerindeki işçi arkadaşından daha düşük ücret alır hale gelmiştir" açıklamasını yaptı.

Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu (Birleşik Kamu-İş), asgari ücrete yapılan ara zammın ardından, kamu emekçilerine yapılması beklenen maaş zammını protesto etti. Birleşik Kamu İş Konfederasyonu'nun Ankara Ulus Meydanı'nda yaptığı protestoda platform üyeleri "Asgari değil, gerçekler kadar yaşam istiyoruz" yazılı pankart açarken; "İnsanca yaşam istiyoruz", "Kamu emekçisi asgari ücret ayarını kabul etmiyor", "Enflasyon değil, manipülasyonlu rakamlar", "Türk Lirası eriyor" yazılı dövizleri taşıdı. Emekçiler, "Ücretli köle olmayacağız", "Sermayeye değil, emekçiye bütçe", "Zam, zulüm, saltanat, ne ala memleket" sloganları attı.

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Yeşildağ, yapılan basın açıklamasında şunları kaydetti:

"KAMU EMEKÇİLERİ, MAAŞLARINDA İNSANCA YAŞAMALARINI MÜMKÜN KILACAK BİR ORANDA ARTIŞ BEKLEMEKTEDİR"

"Kamu emekçisinin maaş zamlarının belirlenmesine sayılı günler kala milyonlarca emekçi belirlenecek zam oranını beklemektedir. Son toplu görüşmelerde sarı sendikaların razı olduğu 'buçukluk' zamlar, yanlış ekonomi politikaları sonucu içine düştüğümüz ağır enflasyon ortamı nedeniyle alım gücü günden güne eriyen, ay sonunu getiremeyen kamu emekçileri, maaşlarında insanca yaşamalarını mümkün kılacak bir oranda artış beklemektedir.

Bilindiği üzere; Ocak 2023 döneminde memur zammı enflasyon farkı ve toplu sözleşme zammı, yüzde 8 olarak belirlenmişti. Temmuz 2023 döneminde ise toplu sözleşme zammı yüzde 6'da kalmıştı. Yani yüzde 8'in üzerindeki 6 aylık enflasyon oranına yeni yüzde 6'lık toplu sözleşme zammı eklenerek 6 aylık memur zammı belirlenecektir. Bu rakamlara refah payı dahil değildir. Rakamlarla ve gerçeklerle oynayan TÜİK haziran ayı enflasyon açıklamasından sonra kamu emekçilerinin zam tutarları netleşecektir. Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimden önce can havliyle verdiği 'en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağı' vaadi hala kulaklardadır.

"MEMUR MAAŞI, YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA KALMAMALI, DEVLETTE ÇALIŞAN EMEKÇİLER DERİN YOKSULLUĞUN PENÇELERİNE İTİLMEMELİDİR"

Dolayısıyla gelinen noktada, kamu emekçisine verilen tüm sözlerin bugün ki koşullar göz önüne alınarak yerine getirilmelidir. Kamu emekçisinin haklarının savunucusu olan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak altını çiziyoruz: Konfederasyonumuzun AR-GE birimi tarafından yapılan güncel araştırmalar, 4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırının 32 bin liraya dayandığını ortaya koymaktadır. İşsizlik oranını geri çekmeye yönelik kamusal adımlar atmayıp hanede çalışan insan sayısının düşmesine neden olan iktidar, tam da bu nedenle en düşük memur maaşını en az yoksulluk sınırı olan 32 bin lira olarak belirlemelidir. Memur maaşı, yoksulluk sınırının altında kalmamalı devlette çalışan emekçiler derin yoksulluğun pençelerine itilmemelidir. Enflasyon oranı, ülkede çalışan nüfusun ücret zammından, kira artış oranlarına kadar birçok hayati konunun belirleyenidir.

"GEÇİM DERDİ DE YOKSULLUK DA BU KADAR CİDDİYETSİZ BİÇİMDE GÖRMEZDEN GELİNEMEZ"

Bu yüzden enflasyon ölçme işi TÜİK'in yaptığı gibi hayali marketlerden alınan fiyatlarla, seçim zamanı bedava dağıtılan doğal gazı seçim sonrasında emekçiye ödettiren arka kapı oyunlarıyla, hangi ürünlerin yer aldığı mahkeme kararına rağmen açıklanmayan bir garip alışveriş sepetiyle belirlenemez. Geçim derdi de yoksulluk da bu kadar ciddiyetsiz biçimde görmezden gelinemez. Enflasyon ölçme işlemleri aylık olarak, bilimsel yöntemlerle ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde şeffaf olarak yapılmalıdır. Belirlenen bu gerçek enflasyon oranları, yine aylık olarak kamu emekçilerinin ücretine yansıtılmalı, 'Halkımızı enflasyona ezdirmiyoruz' tekerlemesi bir kez olsun ete kemiğe büründürülmelidir. Kamudaki çalışma yaşamında memur-işçi arasında gelir adaletsizliği oluşturulmuştur. İşyeri hiyerarşisine, çalışma barışına ve akla aykırı biçimde çoğu memur, işyerindeki işçi arkadaşından daha düşük ücret alır hale gelmiştir.

"OKULUNDAKİ AŞÇIDAN DAHA AZ ÜCRET ALAN ÖĞRETMEN GİBİ SAYISIZ ÖRNEKLE ORTAYA KOYULABİLECEK BU UCUBE TABLO, İŞYERLERİNDEKİ ÇALIŞMA BARIŞINI DA BALTALAMAKTADIR"

Hastanedeki temizlik personelinden daha az ücret alan memur, okulundaki aşçıdan daha az ücret alan öğretmen gibi sayısız örnekle ortaya koyulabilecek bu ucube tablo, işyerlerindeki çalışma barışını da baltalamaktadır.  Burada soru, kamuda çalışan işçi kardeşimizin neden o ücreti aldığı değil, memur sıfatıyla emek verenlerin neden alamadığıdır. Kamudaki işçi de memur da insani şartlarda yaşayabileceği ücretlere derhal kavuşturulmalı, kamudaki çalışma yaşamındaki ücret dağılımı adil bir şekilde dengelenmelidir. Kimsenin şüphesi olmasın ki Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, seçim zamanı verilen vaatlerin de kamu emekçilerinin geçim sıkıntısı başta olmak üzere acil çözüm bekleyen sorunlarının da takipçisidir. Kamu emekçisinin sırtında her gün biraz daha ağırlaşan bu yükün altında ezilmemesi ve fedakarca verdiği emeklerin tam karşılığını alabilmesi için sonuna kadar mücadele edeceğimizin altını çiziyoruz."

1.GÖRÜNTÜ: BASIN AÇIKLAMASI

  1. GÖRÜNTÜ: DETAY

Kaynak: ANKA / Güncel

Yoksulluk Kamu İş Memur Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title