Birleştirilen Hopa Olayları Davasına Başlandı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2011 yılında Artvin'in Hopa İlçesi'ndeki mitingi öncesi ve sonrasında çıkan olaylara karıştıkları suçlamasıyla haklarında dava açılan 51 sanık ile daha önce yargılanmaya başlanan 9 sanığın dosyalarının...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2011 yılında Artvin'in Hopa İlçesi'ndeki mitingi öncesi ve sonrasında çıkan olaylara karıştıkları suçlamasıyla haklarında dava açılan 51 sanık ile daha önce yargılanmaya başlanan 9 sanığın dosyalarının birleştirildiği Hopa olayları davası başladı.
Haklarında Hopa Asliye Ceza Mahkemesi'nde '2 bin 911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme, basit yaralama, halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma' suçlarından dava açılan 51 sanık ile benzer suçlardan 2-12 yıl hapis istemiyle haklarında dava açılan Yunus Aksu, İbrahim Aksu, Ender Yalçın, Erhan Köse, Şafak Ustabaş, Şaban Kotil, İdris Akbıyık, Cengiz Akyüz ve Şinasi Gümüşkaya'nın dosyaları birleştirildi. Hopa Cumhuriyet Savcılığı'nca sanıklar hakkında hazırlanan 65 sayfalık iddianamede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 31 Mayıs 2011'deki Hopa'da mitingi öncesi ve sonrasındaki olaylarda, koruma polisi Servet Erkan ile bazı polislerin de aralarında bulunduğu 14 kişi 'mağdur' sıfatıyla yer aldı. İddianamede sanık olarak adı geçen Erkut Kibar'ın ise zihinsel engelli olduğu ortaya çıktı. Kibar hakkında Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından 6 Mart 2012 tarihinde verilen raporda, 'Kişide hafif düzeyde zihinsel gerilik saptandığı ve işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin kısmen azaldığı' görüşüne yer verildi.
KORUMA POLİSİ BAŞINA ALDIĞI TAŞ DARBESİYLE YARALANARAK DÜŞTÜ
İddianamede, Başbakanlık otobüsünden düşerek ağır yaralanan koruma polisi Servet Erkan'ın başına aldığı taş darbesi ile yaralanarak düştüğünün anlaşıldığı belirtilerek şu görüşlere yer verildi:
"Servet Erkan'ın düşmesi anında otobüsün düşmeye neden olacak ani hızlanması veya duraksamasının olmadığı, düz bir hat üzerinde ilerlediği, düşme anından hemen önce taş çarpmasına benzer bir sesduyulduğu, Servet Erkan'ın refleks olarak denge sağlayacı hareketler yapmaksızın bilincini yitirmiş biçimde düştüğü anlaşılmakta olup, bütün bu hususlar tanık ve mağdur beyanlarını doğrular niteliktedir. Servet Erkan'ın başına aldığı taş darbesi ile yaralanarak düştüğü anlaşılmaktadır."
İddianamede ayrıca bazı şüphelilerin eşkalinin, olaylar sırasında kayda alınan görüntüler ve sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki fotoğraflarının karşılaştırılması sonucu tespit edildiğine yer verildi. İddianamade bu tespitle ilgili olarak, "Şüphelinin görüntülerdeki eşkalinin tespiti bakımından; olaylar sırasında kayda alınan dizi 11/391'de yer alan fotoğraflar ile dizi 11/390a'da yer alan sosyal paylaşım sitesinden alınan fotoğrafı mukayese edildiğinde olaylarda yer alan kişinin şüpheli olduğu anlaşılmaktadır" denildi. İddianamede ayrıca gruptaki sanıklardan bazılarının meydandaki bir inşaata asmak istedikleri pankartın, miting alanındaki AK Partililer'i tahrik ettiği, bazı kişilerin de pankartı indirmek isteyen polislere kalas, demir çubuk ve tuğlalarla direniş gösterdiği belirtildi.
Hopa Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz yargılanan 60 sanıktan 38'i katıldı, 13 sanık avukatı da savunma yaptı. Duruşma, hakimin kimlik tespiti ardından avukat savunmalarına geçildi. Avukatlar, davaya esas teşkil eden delillerin hukuka aykırı olduğunu, polisin Hollywood filmlerini aratamayan montaj tekniği ile farklı yerlerde çekilen sanık aleyhindeki görüntüleri birleştirdiğini, lehlerine olan görüntülere yer vermediğini iddia etti.
Avukatlar, hukuka aykırı olan delillerin dosyadan çıkarılması ve sorgulanmaksızın sanıkların beraatına karar verilmesini istedi. Mahkeme hakimi ise, açıkladığı ara kararla yargılamaya esas oluşturan kanıtların hukuka aykırı olduğu iddiasının bulunmasına rağmen, varsa böyle bir durumun yargılama aşamasında ortaya çıkacağını belirterek, kanıtların dosyadan çıkarılması ve sanıkların beraat istemini reddetti.
Sanıklardan Ali Aksu, 31 Mayıs 2011 tarihinde hükümetin çay politikalarını ve HES'leri protesto etmek için basın açıklaması yapmak üzere Hopa Meydanı'na geldiğini anlatarak şunları söyledi:
"Polis basın açıklaması başlamadan meydanda toplanan gruba müdahale etti. Orantısız güç kullandı. Davanın iddianamesinde taş aleyhimize olarak silah sayılmasına rağmen polisin kullandığı gaz bombası, silah sayılmamıştır. Hopa olaylarında tutuklanması gerekenler polislerdir. Polisin orantısız güç kullanması sonucu Metin lokumcu hayatını kaybetmiştir. İfade özgürlüğü hakkımı kullanmak, demokratik hakkım olan basın açıklaması yapmak üzere Hopa Meydanı'na gelmiştim. Hopa'yı savunmak için her şeyi yaptım. Polis şiddetine karşı durdum. Polisin bize uyguladığı şiddete karşı bizden gül atmamız mı bekleniyordu. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyor ve beraatımı talep ediyorum."
Aksu'nun "Hopa olayları savcısı Ankara'ya atanmış. Maşallah" sözü salonda gülüşmelere neden oldu. 31 Mayıs 2011 tarihindeki olayları akşamı gözaltına alınan İbrahim ve Ali Aksu'nun iddianameye göre bir gün sonra Metin Lokumcu için düzenlenen cenaze törenine katılmış olarak yer almasına dikkat çeken avukatlar, iki sanık hakkında ifadelere itiraz etti. Diğer sanıkların savunmalarının alınması ile devam eden duruşma için 5 günlük takvim belirlendi.
Hopa olayları duruşması nedeniyle polis Adliye çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı. Sanık ve yakınları adliye binasına önce x-ray cihazından, ardından üst aramasından geçirildikten sonra alındı. Sanık ve yakınlarının x-ray cihazından geçmeden adliye binasına girişlerini önlemek amacıyla yan taraftaki kapıya kelepçe takıldı. Duruşma salonu küçük olduğu için salona az sayıda sanık yakını alınabildi.
POLİSLE SANIK YAKINLARI ARASINDA GERGİNLİK
Duruşmaya verilen arada sanık ve yakınları ile avukatlardan oluşan grup adliye binası önünde basın açıklaması yaptı. Halkevleri Doğu Karadeniz temsilcisi Taylan Kaya, olayların ardından beş farklı şehirde 147 kişinin gözaltına alındığını, 259 kişiye dava açıldığını belirterek, "Hopa bilinçli tercihle hedefe konuldu. Demokrasi mücadelesinden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Hopa saldırısının olacağı o gün 3 bin 500 polisin ilçeye gelmesiyle belliydi. Horon tepen Hopa halkına karşı hiçbir uyarı yapılmadan büyük bir saldırı oldu. Bu saldırıda Metin Lokumcu'yu kaybettik. Şimdi arkadaşlarımız yargılanıyor. AKP'nin 31 Mayıs'ın intikamını alma süreci devam ediyor."
Sanıklar görüntü almak isteyen bir sivil polis memuruna tepki gösterdi. Sanıklar polis kamerasını kapattırdıktan sonra açıklamaya devam etti.
HOPA OLAYLARI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 31 Mayıs 2011 tarihindeki Hopa mitingi öncesi ve sonrası çıkan olaylarda kalp krizi geçiren emekli öğretmen Metin Lokumcu yaşamını yitirmiş, taş atılması sonucu AK Parti seçim otobüsünden düşen koruma polisi Servet Erkan yaralanmıştı. Çıkan olaylarla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 70 kişiden 16'sı tutuklanmış, daha sonra serbest bırakılmışlardı. Olaylar sırasında görev yapan Artvin Emniyet Müdürü Muhsin Armağan merkeze, İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Nasif de Jandarma Genel Komutanlığı emrine alınmıştı. Emniyet Müdürlüğü'ne Hüsrev Salmaner, İl Jandarma Komutanlığı'na da Yarbay Alper Sır atanmıştı. - Artvin / Hopa