Bisikletle Avrupa turuna çıkan Fransız kardeşler Demre'de
FRANSA'nın Manş Denizi kıyısındaki Paimpol şehrinden bisikletle Avrupa turuna çıkan Fransız kardeşler Andrien (22), Antonie (20) ve Apolline Sıohan (18) Antalya'nın Demre ilçesine geldi.
FRANSA'nın Manş Denizi kıyısındaki Paimpol şehrinden bisikletle Avrupa turuna çıkan Fransız kardeşler Andrien (22), Antonie (20) ve Apolline Sıohan (18) Antalya'nın Demre ilçesine geldi. Bugüne kadar 7 ayda 9 bin kilometre yol yapan kardeşler, 15 bin kilometrede turlarını tamamlayıp evlerine dönecek.
Üniversite öğrencisi Andrien Sıohan, kendisi gibi üniversite öğrencisi olan erkek kardeşi Antonie Sıohan ve en küçükleri olan lise son sınıf öğrencisi kız kardeşleri Apolline Sıohan, pandemi nedeniyle okullarına bir yıl ara vererek, bisikletle Avrupa turuna çıkmaya karar verdi. 5 Eylül 2020 tarihinde bisikletle yola çıkan 3 kardeş, sırası ile İtalya, Slovenya, Hırvatistan, Karadağ, Arnavutluk, Makedonya ve Bulgaristan'ı geçerek 19 Şubat 2021 tarihinde Kırklareli'den Türkiye'ye giriş yaptı. Kırklareli, İstanbul, Yalova, Bursa, Balıkesir, Aydın ve Muğla'yı gezen kardeşler, turlarının 7'nci ayınca Antalya'nın Demre ilçesine geldi. Demre'de Aziz Nikolaos Anıt Müzesi, Myra Antik Kenti ve Kekova'yı gezdikten sonra Antalya'ya doğru hareket edecek Fransız kardeşler, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine de gitmeyi hedefliyor.
'9 BİN KİLOMETRE YOL YAPTIK'Andrien Sıohan, "Şu ana kadar 9 bin kilometre yol yaptık. Günde hava durumuna göre 30 ile 100 kilometre arasında yol yapıyoruz. Demre'den Antalya'ya, oradan Konya, Aksaray ve Kapadokya'ya gideceğiz. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini gezmek istiyoruz. Kararı Kapadokya'dan sonra vereceğiz. Ama Türkiye'de toplam 3 ay kalacağız. Toplam olarak 15 bin kilometre yol yapmayı planlıyoruz. Ağustos ayı sonunda tekrar evimizde olmayı planlıyoruz" dedi.'EGE VE AKDENİZ SAHİLLERİNDE DOĞA, DENİZ BİR HARİKA'Türkiye'ye ilk kez geldiklerini belirten Andrien Sıohan, "Amacımız yeni ülkeleri, yeni insanları, yeni kültürleri görmek, incelemek ve tanımak. Gezimizde Arnavutluk, Makedonya, Bulgaristan ve Türkiye'de insanlar evlerini ücretsiz olarak bize açtı. Bu ülkelerde ortak bir kültürün yaşadığını keşfettik. Ama Türkiye'de çok farklılıklar yaşadık. Kendimizi evimizde hissettik. Çok sayıda insan Türkiye'de bizi evine davet etti. Geceleri konuk etti. Durduğumuz her yerde insanlar bize bir şeyler ikram ediyor. Duş almamızı sağlıyor. Yemek ikram ediyor. Böyle bir olay dünyanın başka ülkesinde yok. Ege ve Akdeniz sahillerinde doğa, deniz bir harika. Her yer tarihi kentlerle dolu. Binlerce yıldır bu kentleri koruyan Türk halkına ve yöneticilerine teşekkür etmek gerekiyor. Her gün günlük yazıyoruz. Günlüğümüzü yayınlayacağız. Bu günlükte Türkiye'ye ve Türkiye'nin konuksever insanlarına büyük yer vereceğiz. Koronavirüsten korkmuyoruz. Üç kez test yaptırdık. Bu doğada koronavirüs olmaz" diye konuştu.