Bit Pazarı Esnafı: Bit Pazarı'na Nur Değil Kene Yağıyor, Milletin Kanını Emiyorlar
Ekonomik kriz, ikinci el eşya satılan ‘Bit Pazarı’nı da olumsuz etkiledi. Ankara’da ‘Bit Pazarı’ olarak bilinen İtfaiye Meydanı esnafı, satış yapamamaktan dert yandı. Bir esnaf, “Eskiden derlerdi, ‘İtfaiye Meydanı’na, Bit Pazarı’na nur yağdı’; şimdi bit yağıyor, bit değil kene yağıyor, milletin kanını emiyorlar. Bizim işlerimiz bitti, bitti; ufak esnaf bitti. Bir ay oldu, ben daha siftah etmedim” dedi. Bir başka esnaf ise ikinci el kıyafetlere ilginin arttığını söyleyerek, “İnsanlar sıfır kıyafet alamıyorlar, özellikle çocukları olan aileler. Sıfır çocuk kıyafetleri çok çok fazla pahalı. İnsanlar artık çocuklarına sıfır bir kıyafet alıp giydirmekte zorlanıyorlar” diye konuştu.
TAMER ARDA ERŞİN - MAHİR BAĞIŞ
Ekonomik kriz, ikinci el eşya satılan 'Bit Pazarı'nı da olumsuz etkiledi. Ankara'da 'Bit Pazarı' olarak bilinen İtfaiye Meydanı esnafı, satış yapamamaktan dert yandı. Bir esnaf, "Eskiden derlerdi, 'İtfaiye Meydanı'na, Bit Pazarı'na nur yağdı'; şimdi bit yağıyor, bit değil kene yağıyor, milletin kanını emiyorlar. Bizim işlerimiz bitti, bitti; ufak esnaf bitti. Bir ay oldu, ben daha siftah etmedim" dedi. Bir başka esnaf ise ikinci el kıyafetlere ilginin arttığını söyleyerek, "İnsanlar sıfır kıyafet alamıyorlar, özellikle çocukları olan aileler. Sıfır çocuk kıyafetleri çok çok fazla pahalı. İnsanlar artık çocuklarına sıfır bir kıyafet alıp giydirmekte zorlanıyorlar" diye konuştu.
Ankara Ulus'ta bulunan İtfaiye Meydanı, bir diğer adıyla 'Bit Pazarı', son yılların sakin günlerini yaşıyor. Bit Pazarı esnafının aktardığına göre, ikinci el ev eşyası satışında büyük bir düşüş yaşanırken ikinci el kıyafet satışında ise büyük bir patlama var.
Bit Pazarı'nda 50 yıldır tamir ettiği ayakkabılarla geçimini sağlayan bir esnaf, pazarın eskinden çok kalabalık olduğunu belirterek, "İş yok. Bak, pazara bak; burada ben çocukken 5 kilo poşet satardım, şimdi alım gücü de yok, iş de yok. Dükkandaki mala bak; aynı depo gibi farkındaysan. Geleni alıyorsun, satılmadığı zaman ne yapacaksın? Dışarda elinde poşetli bir tane müşteri göster bana. Buraya gelen işçi, amele, talebe… Buraya çocuk geliyor, 15-20 liraya kot pantolonunu alıyor, 30-40 liraya ayakkabısını alıyor. Ürün alan olsa bu dükkan böyle olur mu" dedi.
"ESKİDEN MÜŞTERİYİ KOVARDIK KALABALIKTAN, 'MEŞGUL ETME' DİYE; ŞİMDİ ADAMA 50 KERE 'ABİ' DİYORUM, BİR ÇİFT AYAKKABIYI SATAYIM DİYE"
Geçen yıllarda günde 30-40 çift ayakkabı sattığını söyleyen esnaf, şöyle devam etti:
"Şimdi işsizlik var, alım gücü yok. Domates, biber kaç lira olmuş. 5-6 yıl öncesine kadar idare ediyorduk. Biz bittik, esnaf olarak biz bittik. 'Allah yardımcımız olsun' diyeceğiz, bekleyeceğiz. Eskiden müşteriyi kovardık kalabalıktan, 'meşgul etme' diye; şimdi adama 50 kere 'abi' diyorum, bir çift ayakkabıyı satayım diye. Bak, şunları görüyorsun değil mi? Bunları yapacağız. Bak delinmiş, yapıp satacağız işte öğrenciye, olmayana. O da satabilirsek, garantisi yok."
"10 GÜNDÜR SİFTAH YAPAMIYORUZ; GELİYORUZ, AÇIYORUZ, GİDİYORUZ"
Pazarda ikinci el beyaz eşya satan bir esnaf ise işlerin tadının tuzunun kalmadığını vurgulayarak, "Avronun, doların artmasından dolayı ikinci el işi de düştü. Eskiden bir akış vardı, işler oluyordu. 10 gündür siftah yapamıyoruz; geliyoruz, açıyoruz, gidiyoruz. Öğrenciler geliyordu, durumu olmayanlar geliyor. Şimdi kimse gelmiyor. Ne olacağını devlet bilir, Allah bilir. Geçen sene bin 700 liraya aldığın bir dolap şimdi 3 bin lira oldu. Sıfıra girsin; geçen sene dolap 3 bin liraydı, şimdi 6 bin lira. Beyaz eşya dolarla, avroyla olduğu için o artınca bu da artıyor. Adam sıfır alamıyor ki şimdi gelip ikinci el alacak" dedi.
İkinci el mobilya satan bir esnaf da "Siftahsız dükkan kapatıyoruz. Önceki dönemler işler vardı yine, satışlar bayağı durgun şu anda. Bir yılda yüzde 100 fiyat artışları yaşandı" diye konuştu.
"ESKİDEN DERLERDİ; 'İTFAİYE MEYDANI'NA, BİT PAZARI'NA NUR YAĞDI'. ŞİMDİ BİT YAĞIYOR, BİT DEĞİL KENE YAĞIYOR"
Bir başka esnaf ise bir aydır siftah yapamadığını dile getirerek şöyle konuştu:
"Eskiden derlerdi; 'İtfaiye Meydanı'na, Bit Pazarı'na nur yağdı'. Şimdi bit yağıyor, bit değil kene yağıyor, milletin kanını emiyorlar. Bizim işlerimiz bitti, bitti. Ufak esnaf bitti. Bir ay oldu ben daha siftah etmedim. Vatandaş ramazan, mübarek günde çoluğuna çocuğuna ekmek mi alsın zeytin, peynir mi alsın, yumurta mı alsın? Hepsi zam, zam, zam… Vatandaş ne yapacak? Ekonomi çok kötü. Böyle giderse çok zor."
"Kazançlarınız bu durumdayken ayakta nasıl duruyorsunuz" sorusuna esnafın yanıtı, "Bazen ilaç kullanıyoruz; bazen suya şeker atıyoruz, karıştırıyoruz, içiyoruz, ayakta duruyoruz. Etin yüzünü görmeyeli bir sene oldu. Kurban'dan Kurban'a eti görüyoruz" oldu. Esnaf, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İyi olur diye temenni ediyoruz ama hiç de iyiye gitmiyor. Bir savaş dalgası çıktı, o iyice berbat etti. Akaryakıt, doğal gaz, elektrik zammı… Ben emekliyim aynı zamanda, emekli maaşım doğal gaz, elektrik, su, telefona faturalarına gidiyor. 55 senedir çalışıyorum, bir tane evim var, başka dikili ağacım yok, onu da zar zor almışım. Allah bu millete yardım etsin."
"İNSANLAR SIFIR KIYAFET ALAMIYORLAR, ÖZELLİKLE ÇOCUKLARI OLAN AİLELER"
İkinci el kıyafet satan bir esnaf ise ürünlere çok fazla rağbet olduğunu belirterek, "Şu an ikinci ele çok fazla rağbet var çünkü insanlar sıfır kıyafet alamıyorlar, özellikle çocukları olan aileler. Sıfır çocuk kıyafetleri çok çok fazla pahalı. İnsanlar artık çocuklarına sıfır bir kıyafet alıp giydirmekte zorlanıyorlar. Artık her şey ikinci el; sadece kıyafette değil bardakta, tabakta bile ikinci ele geliyorlar. İnsanlar normal bir çay bardağını bile sıfır alıp kullanamıyorlar maalesef" dedi.
"40 LİRALIK MONTU BİLE ÇOK PAHALI BULUP ALAMAYANLAR VAR MAALESEF"
İkinci el kıyafet almak için dükkana gelip parası yetmediği için alamayan insanlar olduğunu belirten esnaf, şunları söyledi:
"Alamayan da çok var. Buraya gelip sadece bakıp, beğenip alamayıp da gidenler, 40 liralık montu bile çok pahalı bulup alamayanlar var maalesef. Bunun için ben 20 liraya bile mont sattığımı biliyorum, sırf insanlar alabilsinler diye. Durum çok vahim. Özellikle üniversiteli gençler, ikinci el kıyafet için… Mutfak ihtiyaçlarını bile ikinci el olarak alıyorlar. Bazı üniversite öğrencilerimiz ayağında yırtık ayakkabı görüyorsunuz. Gençlerin durumu çok vahim. 5-6 yıl önce yine insanlar sıfır bir şeyler alıp giyinebiliyordu. Şu anda insanların bir domates alıp yiyecek hali kalmadı. İnsanın hayatında ana maddesi çay, şeker, yağ. Artık yağ almakta zorlanıyorlar. Dükkana bir kilo şeker alıyorum, 25 lira veriyorum; bir kilo çay 40 lira, 50 lira arasında değişiyor. Artık hiçbir şey alamıyoruz."