Bodrum'da RES Tepkisi Sürüyor
Mavi Yol Girişimi üyeleri; Akyar Rüzgar Enerji Santrali ile Geriş Rüzgar Enerji Santrali'nin SİT alanlarına zarar vereceği için tepkili olduklarını belirtti.
Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde basın açıklaması düzenleyen Mavi Yol Girişimi üyeleri; rüzgar enerjisi santraline (RES) karşı olmadıklarını ancak ilçeye kurulması planlanan Akyar Rüzgar Enerji Santrali ile Geriş Rüzgar Enerji Santrali'nin doğal ve arkeolojik SİT alanlarına zarar vereceği için tepkili olduklarını belirtti.
Santral için 10 hektarlık alanın yeterli olmasına rağmen 1438 hektarlık arazinin istendiğini ileri süren grup üyeleri, Bölge İdare Mahkemesi'ne dava açacaklarını açıkladı.
Yalıkavak Mahallesi'ne yapılacak 11.2 megavat gücünde ve yıllık 48 milyon kilovat elektrik üretmesi beklenen Geriş Rüzgar Enerji Santrali ile Rüzgar Elektrik Üretim Anonim Şirketi tarafından Akyarlar Mahallesi'ndeki Mandıra Tepesi'ne kurulması düşünülen 15 megavat gücündeki yıllık 55 milyon kilovat elektrik üretim kapasitesine sahip Akyar Rüzgar Enerji Santrali'ne ilçedeki bazı çevrecilerin tepkisi sürüyor. İlçedeki 30 STK ve siyasi partinin içinde bulunduğu Mavi Yol Girişimi üyeleri, bugün öğlende Bodrum Belediye Meydanı'nda konuyla ilgili basın açıklaması yaptı.
RES'E DEĞİL YERİNE KARŞI OLDUKLARINI SÖYLEDİ
Grup sözcüsü Ruhiefza Verdon, "Bugüne kadar kirli, ölümcül, sağlık ve doğa düşmanı termik ve nükleer enerji santralleri karşısında savunduğumuz rüzgar enerjisi santralleri de tıpkı hidroelektrik santrali projeleri gibi yanlış yerlerde doğal varlıklarımızı geri dönülmez bir şekilde tahrip eden projelerle karşımıza çıktı. Neredeyse her konunun şaibeli ve tartışmalı olduğu ülkemizde HES'lerle başlayan ve su varlığımızı hiçe sayan, 'temiz enerji üretiyoruz' diyerek başlayan katliam, talan ve yaşam alanlarına yönelik saldırı RES'lerle devam ediyor. 'Ben yaptım oldu', 'Yerel de kimmiş', 'Yaban da neymiş', 'Su akar Türk bakar', 'Tarım da gerekli mi', 'Dağ, taş zeytin', 'Git zeytini marketten al', 'Elektriği marketten alabilir misin' diyen yöneticiler ve onların çıkardığı talanı, yağmayı destekleyen yasal düzenlemelere sırtını dayayan şirketlerin bölgede yaşayanları; yerel, doğal, kültürel değerleri hiçe sayan süreçlerde oluşturulmuş rüzgar santrali projeleri nedeniyle doğayı korumada çözüm olarak önerdiğimiz temiz enerjiyle karşı karşıya getirildik" dedi.
1438 HEKTAR NİÇİN GEREKLİ SORUSU
İlgili şirketin geçtiğimiz günlerde iki köy kahvesinde düzenlediği toplantıların yetersiz olduğunu belirten Verdon, "Tüm aşamalar, izinler ve kamulaştırmalar yapılıyor. Bu aşamada akıllarına bölgede yaşayan ve konunun asıl muhatabı olan yerel halk, meslek odaları, dernekler ve kurumlardan görüş almak gelmiyor. Toplantılarda hileli bir şekilde toplantıya katılım adı altında paydaşlık imzası alınıyor. Bu toplantılar Gold Standart Belgesi alabilmek için gerekli olan paydaşların olumlu görüşlerini almak amaçlıdır. Rüzgar santrali için kullanılacak alanın 10 hektar (98 bin metrekare) olarak öngörülmesine rağmen 1438 hektar (14 milyon 380 bin metrekare) alanın yani Kara Ada'nın yaklaşık 3 katı büyüklüğünde bir alanın kamulaştırma ve tahsisinin yapılması niçin gerekmektedir " diye konuştu.
İDARE MAHKEMESİNE BAŞVURACAKLAR
Raporun şeffaf olmadığını belirten Verdon, "Yalıkavak için öngörülen tünel alanının da bu kamulaştırılan alanın içinde kalmış olduğunu görmek de kaygılarımızı arttırmaktadır. Ne yapılmak istendiği anlaşılır ve şeffaf değildir, şaibelerle doludur. Yeniden tüm gerekli çalışmaların bağımsız bilim insanları tarafından özel raporlama yapılmasını istiyoruz. Gerek görülmeyen çevresel etki değerlendirme raporunun ve birlikte sosyaltoplumsal değerlendirme raporlarının gereğince yapılarak eklenmesini istiyoruz. Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun görüşünün sunulması istiyoruz. RES'lerin orman alanlarından ve yerleşim alanlarından uzak bölgelere kurulması gerekliliğini bilim de biz de savunuyoruz. RES'ler için gereken arazilerin, acil kamulaştırma ile sağlanmasına seyirci kalamayız. Acil kamulaştırma, anayasaya ve uluslararası anlaşmalara aykırı ve savaş dönemi uygulamasıdır, reddediyoruz. Enerji üretmek için canlıların, doğanın, doğal varlıkların, ekolojinin, tarihi, kültürel, arkeolojik değerlerin katledilmesini ve göz ardı edilmesini reddediyoruz. Bu nedenlerle Akyarlar ve Geriş RES projelerine karşıyız. Bu çekincelerimizi anlatan raporumu Muğla Çevre İl Müdürlüğü'ne ilettikten sonra toplu olarak projelerin iptali için Bölge İdare Mahkemesi'ne müracaat edeceğiz" dedi.
Öte yandan; bir başvuru üzerine Muğla Bölge İdare Mahkemesi geçen 15 Kasım'da Akyar Rüzgar Enerji Santrali Projesi'nin yürütmesinin durdurulmasına karar vermişti.