Boğaz Suyuyla Haliç ve Balıklar Hayat Buldu
''Haliç'in can bulmasıyla birlikte 104 yıl sonra Sadabad eski ihtişamına kavuşuyor olması takdire şayan bir gelişmedir.''
KOBİDER/ÖZGENÇ : Boğaz Suyuyla Haliç ve Balıklar Hayat Buldu, KOBİ'ler de "Cansuyu" ile Bulmalı
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, "Dün Kağıthane'de gerçekleştirilen benimde katıldığım ve gururla izlediğim Haliç'e Boğaz suyu taşıyan projenin açılışında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,1995 yılında belediye başkanlığı yaptığı dönemde başlatılan Haliç çevre koruma projesinin günümüzde hayata geçmesiyle Boğaz suyu, Haliç'teki çözünmüş oksijen miktarını artırarak biyolojik çeşitliliğin artmasını sağlayacak olması bir zamanlar kötü kokusuyla yanına yaklaşılamayan bu bölge, bugün birçok balık türünün yaşadığı, kültürel ve spor etkinliklerinin yapıldığı bir alan halini almış olduğundan bahsetti.
Ayrıca "Boğazdan gelen suyla birlikte Haliç'in renginin değişmesi ve Haliç'te 48 çeşit balık bulunduğunu ve bu sirkülasyon artıkça buradaki sürecin çok daha farklı hale geleceğini söyledi." Bize göre Hükümet Haliç'in temizlenmesi konusunda bugüne kadar yapılamayanı yapmıştır. Haliç'in can bulmasıyla birlikte 104 yıl sonra Sadabad eski ihtişamına kavuşuyor olması takdire şayan bir gelişmedir. Altın boynuz olarak anılan Haliç'in eski muhteşem güzelliğine kavuşacak olmasından KOBİDER olarak bizler son derece memnunuz. Bu güzelliklerin sevinciyle ile bir hatırlatmada bulunmak istiyoruz. Balıklara hayat hakkı tanıyan hükümetimizden KOBİ'lere yönelik 2008 yılı sonlarına doğru başlatılan sıfır faizli can suyu kredisi desteği uygulamasının tekrar devam etmesini bekliyoruz.
2009 ve 2010 yıllarında 100 bin KOBİ'ye 25 bin, 30 bin liralık bir destek paketi açıklanmıştı, ondan sonra 84 bin KOBİ'ye kademeli olarak işini geliştirme desteği verilmişti ve bu desteklerin piyasalara olumlu yansıması ile çarklar yeniden dönmeye başlamıştı. Bunlar güzel bir uygulamaydı ama daha sonra beklentilere rağmen devamı gelmedi.
Hükümet yetkililerince 11 Kasım 2010 tarihinde KOBİ'lere yönelik 2011 yılı için 3-4 milyarlık bir rakama tekabül edecek yeni bir 100 bin KOBİ´lik kredi faiz desteği paketi hazırlandığını ve 2011'in Nisan ayında bu paketin kamuoyuna açıklanacağı duyurulmuştu. Bu açıklama üzerine KOBİ'ler KOSGEB'in veri tabanına kayıt yapabilmek için gece gündüz demeden uğraş verdiler. Ancak aradan iki yıla yakın bir geçmesine rağmen her hangi bir gelişmenin olmadığı görülüyor. Bu durum KOBİ'leri ümitsizliğe itmektedir.
Nurettin Özgenç, Geçmişte KOSGEB çıkışlı kredi faiz desteği sunulması piyasalarda hareketlilik sağlamıştı. Bu tür piyasa hareketlerinin olabilmesi için kredi desteklerinin kesintisiz sürmesi gerekmektedir.
Özellikle kriz dönemlerinde bankaların risk almamak için KOBİ'lerden yüz çevirdiği dönemlerde hükümetin "CANSUYU" olarak sunulan destekleri KOBİ'lere hayat vermişti. Genel olarak piyasaların canlanması için, kredi mekanizmalarının hareketlenmesi için KOSGEB'in kredi faiz desteği uygulaması fevkalade güzel bir çalışma olmuştu.
Ülkemizde işletmelerin neredeyse yüzde 100'ünü oluşturan 3 milyon 400 bin civarında küçük ve orta ölçekli olması, KOBİ'lere yönelik bu tip desteklerin önemli olduğunu göstermektedir. Reel ekonomiyi, birkaç büyük ve başarılı firma üzerinden okumak, kesinlikle doğru bir yaklaşım değildir. Ekonomik büyümenin tabana yayılması ve gerçek bir refah oluşturması için, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin başarılı bir kimliğe bürünmeleri ihtiyaçtır. Bu anlayışla hükümetin KOBİ'lere önem vermesi reel sektörü oldukça memnun etmektedir.
Başkan Özgenç, Ekonomisi gelişmekte olan ülkelere bakıldığında başarının altında yatan gerçeğin KOBİ'lerin desteklenmesinden geçtiği görülmektedir. Ekonomisi günden güne gelişen Türkiye'de küçük ve orta büyüklükteki işletmelere verilen desteklerinde günden güne artırılması gerekmektedir. Dünyanın en büyük 16. ve Avrupa'nın en büyük 6. ekonomisine sahip olan Türkiye'nin KOBİ'lerine 3-4 milyar liralık kredi sunamamasına ihtimal dahi vermiyoruz ama açıklanan kredilerin uygulamaya konulmamasını anlamış değiliz.