Bölgede Cinsel Saldırılar Gizli Tutuluyor
Prof. Dr. Mehmet Tokdemir, bölgede yaşanan cinsel saldırı vakalarının gizli tutulduğunu ileri sürdü.
Dicle Üniversitesi Hastaneleri ev sahipliğinde 10.'u Çukurova Bölgesel Adli Tıp Toplantısı yapıldı. "Cinsel Saldırılara Adli ve Tıbbi Yaklaşım" konusunun işlendiği toplantı büyük ilgi gördü.
Dicle Üniversitesi Hastaneleri Başhekimlik Konferans Salonunda yapılan toplantı iki oturum halinde yapıldı. Toplantının açılış konuşmasını Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Fuat Gürkan yaptı.
Gürkan, toplantıyı düzenleyen D.Ü. Hastaneleri Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Gören'e, komiteye ve katılımcılara teşekkür ederek teşekkür ederek başladığı konuşmasında;"Toplantının konusundan da anlaşılacağı gibi sert bir konu işleniyor. İnsanlıkla birlikte var olan şiddet olgusu günümüzde de devam ediyor ve devam edecektir." dedi. Gürkan, konuşmasını Dicle Üniversitesi tıp fakültesinin kuruluş aşamasını anlatarak tamamladı.
Toplantı düzenleme komite başkanı Dicle Üniversitesi Hastaneleri Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Gören'nin hoş geldiniz konuşmasından sonra toplantının birinci oturumu başladı.
Başkanlığını Prof. Dr. Necimi Çekin'nin yaptığı birinci oturumda, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp AD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bora Özdemir konuşmacı olarak kürsüye çıktı. Dr. Bora Özdemir, Cinsel Saldırı Tanımı ve TCK'de Cinsel Saldırıların Değerlendirilmesi konusunda bilgi verdi.
Dr. Bora Özdemir konuşmasında; Çocuk ve ergenin cinsel kötüye kullanılması, erişkinin cinsel doyum amacıyla, çocuğu veya ergeni cinsel nesne olarak kullanması şeklinde tanımlanmaktadır. şeklinde cinsel saldırının tanımını yaprak;"Cinsel saldırıya uğramış çocuğun muayenesinin nasıl yapılacağı ve muayenenin zamanlaması önemlidir. Cinsel istismar mağduru çocuğun başvurusunda öncelik çocuğun ve zaten örselenmiş olan beden ve ruh sağlığını korumak olmalıdır. Gerekli olmadıkça tekrarlayan öykü almaktan ve gereksiz muayeneden kaçınmalıyız.
Muayene, tedavinin başlangıcı ve sürecin bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Anogenital muayenenin erken dönemde ve tek seferde yapılması ve aynı muayenenin tekrarından kaçınılması da önem arz etmektedir." dedi.
MUAYENE TEKRARINDAN KAÇINILMALI
Doç Dr. Bora Özdemir, Akut cinsel saldırı durumlarında, yaralanmanın tespit edilmesi ve tedavisinin başlanılması ve adli delillerin toplanmasının önemine dikkat çekerek; enfeksiyonların önlenmesi ve gebelik profilaksisi için acil muayene gerekli olduğunu da söyledi. Dr. Bora Özdemir konuşmasını şöyle sürdürdü;"Birçok bulgunun ortaya çıkması saldırıdan sonra belirli bir zaman alacağından, kontrol amaçlı geç muayenenin belirli bir süre sonra yapılması uygundur. Sonuç olarak mağdur çocuğu travmatize etmemek için tekrarlayan muayenelerden uzak tutmaya çabalarken eksik muayeneye yol açabiliriz. Muayene için alınan öykü ile suç olayına ait ifade almanın farklı olduğu akılda tutulmalıdır." dedi.
BÖLGEDE CİNSEL SALDIRI GİZLİ TUTULUYOR
Prof. Dr. Mehmet Tokdemir de konuşmasında, bölgede yaşanan cinsel saldırı vakalarının gizli tutulduğunu ileri sürüp, adliyeye ya da emniyete yansıyan cinsel saldırı olgularının, veya cinsel taciz olgularının, yaşanan olayların ancak yüzde 10'u kadarı olduğunu ileri sürdü.
Kapalı toplumlarda, özellikle az gelişmiş yerlerde cinsel saldırının, açık toplumlardan daha fazla gizli kaldığını belirten Tokdemir, Ama kapalı toplumlarda ensest ilişkilerin de daha fazla olduğu yönünde tespitleri olduğunu ifade etti.
Toplantının ikinci oturum başkanlığını Prof. Dr. Osman Celbiş yaptı. Konuşmacı olarak kürsüye gelen Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi AD Öğretim Üyesi Doç Dr. Ramazan Karanfil, Cinsel Saldırı Olgularında Bulguların Yorumlanması hakkında bilgi verdi.
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Adlı Tıp Ad. Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. Cem Uysal'da konuşmasında Cinsel Saldırılarda Beden ve Ruh Sağlığı değerlendirilmesi hakkında açıklamalarda bulundu. Toplantı sonrası katılımcılar için Diyarbakır ve Mardin illerine gezi düzenlendi.