Bora Bayraktar: Rusya, Afrin'de Türkiye'ye Yeşil Işık Yaktı
İSTANBUL Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi ve Gazeteci Dr. Bora Bayraktar, olası Afrin harekatına ilişkin yaptığı değerlendirmede "Rusya şu anda Türkiye'nin Afrin operasyonuna karşı çıkmıyor.
İSTANBUL Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi ve Gazeteci Dr. Bora Bayraktar, olası Afrin harekatına ilişkin yaptığı değerlendirmede "Rusya şu anda Türkiye'nin Afrin operasyonuna karşı çıkmıyor. Destekleyip desteklemeyeceğini ileriki dönemde göreceğiz ama karşı çıkmadığı açık. Buradaki üslerin boşaltılması,askerlerin çekilmesi bunun en önemli göstergesi oldu. Bu anlamda Türkiye'ye yeşil ışık yaktı diyebiliriz" diye konuştu.
18 Haziran'da Suriye jetinin PYD tarafından düşürülmesinden sonra Rusya'nın tavrında ciddi değişiklik gözlemlendiğini söyleyen Ortadoğu uzmanı Dr. Bora Bayraktar, "Rusya özellikle 18 Haziran'da Suriye jetinin PYD tarafından düşürülmesinden sonra ciddi bir tavır değişikliğine gitmiş gözüküyor. Şu ana kadar aslında Türkiye'nin PYD bölgesine girmesini istemiyordu ve bu yüzden buraya gözlem gücü adı altında bir askeri birlik göndermişlerdi. Benzer şekilde Menbiç'te de aynı hareketi yaptılar. Fakat bu uçak düşürülme hadisesinden sonra Rusya'nın PYD ile ilgili tavrında ciddi bir değişiklik gözlemliyoruz. Amerika'nın da PYD ile iyice yakınlaşması ve bunun Rusya'nın çıkarlarını tehdit edecek noktaya gelmesiyle Rusya'nın da Türkiye ile yakınlaşmaya başladığını görüyoruz. Yani Rusya şu anda Türkiye'nin Afrin operasyonuna karşı çıkmıyor. En azından bu söylenebilir. Destekleyip desteklemeyeceğini ileriki dönemde göreceğiz ama karşı çıkmadığını biliyoruz. Buradaki üslerin boşaltılması,askerlerin çekilmesi bunun en önemli göstergesi oldu. Bu anlamda Türkiye'ye yeşil ışık yaktı diyebiliriz" dedi.
AFRİN, PYD İÇİN BİR LOJİSTİK VE HAREKAT MERKEZİ
Afrin'in, Türkiye'nin terör örgütü kabul ettiği PKK'nın Suriye kolu olan PYD için bir lojistik ve harekat merkezi gibi çalıştığını ve son dönemdeki PKK/PYD sızmalarının büyük ölçüde bu bölgeden olduğunun anlaşıldığını söyleyen Dr. Bora Bayraktar, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Afrin, Türkiye'nin terörle mücadelesi açısından son derece önemli bir nokta. Özellikle son dönemde PKK/PYD sızmalarının büyük ölçüde bu bölgeden olduğu anlaşılıyor. Afrin, Hatay'ın hemen yanı başında ve bu bölge Türkiye'nin terör örgütü kabul ettiği PKK'nın Suriye kolu PYD için bir lojistik ve harekat merkezi gibi çalışıyor. Geçtiğimiz hafta burada 243 yeni elemanın YPG'ye katıldığı duyuruldu. Sınırda geçtiğimiz hafta 5 canlı bomba yakalandığı daha sonra Gaziantep'te 8 canlı bomba ele geçirildiği biliniyor. Bu kişilerin de hep Afrin civarından sızdığı belirtiliyor. DolayısıylaAfrin, Türkiye'nin sınır güvenliği açısından son derece önemli. İkincisi bu bölge Türkiye'nin Fırat Kalkanı Harekatıyla temizlediği bölgeyi de tehdit ediyor. Özellikle Azez'e yönelik saldırılar olduğunu görüyoruz. ve El Bab'a doğru bu bölgeden zaman zaman baskı geldi. Dolayısıyla hem Fırat Kalkanı bölgesinin güvenliği hem de Türkiye'nin sınır güvenliği açısından önemli. Bunun ötesinde Suriye'deki iç dengeler açısından da son dönemde önem kazandığını söyleyebiliriz. Afrin'in bulunduğu nokta, Fırat Kalkanı ve İdlibarasında bir birleşme noktası. Eğer burası Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu'nun eline geçerse bu anlamda burada da bir bütünlük oluşacak. Bu da Suriye Barış müzakerelerinde Türkiye'nin desteklediği muhalefetin elini güçlendirecek. Bu açıdan Afrin, çok yönlü olarak önemli bir nokta."
ÖNCELİK LOJİSTİK HATTI: TEL RIFAT KASABASI VE BATISINDAN GEÇEN HALEP-AFRİN OTOYOLU
Afrin müdahalesini kademe kademe değerlendirmek gerektiğini işaret edenBayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bence bunu kademe kademe değerlendirmek lazım. Ben, ilk önceliğin Tel Rıfat kasabası ve bunun batısından geçen Halep-Afrin otoyolunun kontrolü olacağı kanısındayım. Çünkü bu lojistik hattı. Öncelik herhalde bu hattın kesilmesi olacaktır. Bu başarılırsa Türk Silahlı Kuvvetleri, ÖSO'nun burada adım adım ilerlemesi, biraz da yerel Kürt aşiretlerle anlaşması yoluyla PYD'nin faaliyetleri de sonlandırılabilir. Ama tabii ki bu kolay olmaz. Bir de tabi burada bir nüfus hareketi de gerçekleşebilir. Yani burada bir güvenli bölge ilan edilerek Suriye'deki savaştan kaçan mültecilerin bir bölümü olan Arap nüfus da burayayerleştirme yoluna gidilirse o zaman bir denge unsuru da olabilir. Afrin'in tamamı hedef midir bilemiyorum ama bence öncelik, lojistik hattını kesmek. Daha sonraki gelişmelere göre kademe kademe ilerleme sağlanabilir. Ama özellikle sınır bölgeleri ve Azez'in batısında buna ağırlık verileceğine en azından o bölgenin kontrol altına alınmaya çalışılacağını zannediyorum."
RUSYA, İRAN VE TÜRKİYE'NİN GARANTÖR ÜLKELER OLARAK POZİTİF DAVRANDIĞINI SÖYLÜYOR
Çatışmasızlık bölgelerini Türkiye'nin desteklemesinin mantığını da yorumlayan Yrd. Doç. Dr. Bayraktar sözlerini şöyle noktaladı:
"Çatışmasızlık bölgelerini Türkiye'nin desteklemesinin mantığı şu; Rusya ve Suriye daha doğuya ve güneye doğru yani Rakka'nın güneyine, Deyr Ez Zor'a ve Ebu Kemal denilen Irak- Suriye sınırına doğru hamle yapmak istiyorlar. Bunu yapabilmek için bir insan kaynağına ihtiyaç var ve bu kaynak oldukça sınırlı. O yüzden muhaliflerle çatışmalar azaltılırsa buraya bir kayma ve yığınak yapma imkanı olacak. Türkiye çatışmasız bölgeleri bu açıdan destekliyor ki PYD'nin ve Amerika'nın Doğu'da ve Güney'de önü kesilsin. İdlib ve Halep civarında sükünet karşılığında da Türkiye'nin Afrin'i istediği anlaşılıyor. Şu anki görüntü Rusların da buna sıcak baktığı yönünde. Bugün Kremlin'den gelen açıklamaya göre;Rusya, İran ve Türkiye'nin garantör ülkeler olarak burada çok pozitif davranıyor. Afrin'de buradan ilerleme olabilir.Şu an için değilse de eğer bu operasyon gerçekleşirse sonrasında çatışmasızlık bölgesine katılabilir. Zaten fiilen de katılmış olacaktır."
- İstanbul