Bora İnşaat'tan "Çeçenistan" Açıklaması
Çeçenistan'da inşaat faaliyetleri yürüten Bora İnşaat'ın sahibi Alper Suri, son günlerde haklarında çıkan bazı iddialara yönelik basın toplantısı düzenledi.
Çeçenistan'da inşaat faaliyetleri yürüten Bora İnşaat'ın sahibi Alper Suri, son günlerde haklarında çıkan bazı iddialara yönelik basın toplantısı düzenledi.
2008 yılının Nisan ayında Çeçenistan'a Devlet Konukevi ve Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramazan Kadirov'un evindeki bazı restorasyonları yapmak için gittiklerini anlatan Suri, "Bu işlerimiz devam ederken, 9, 7 ve 4 katlı birleşik bir binanın kaba işine talip olduk. O sırada Çeçenistan'daki mevcudumuz 200 kişi kadardı" dedi.
"HİÇ BİR ÜLKEYE NE BORCUMUZ YOK"
Çeçenistan'a girdikten yaklaşık 6-7 ay sonra Grozni City projesinin kendilerine verildiğini söyleyen Suri, "İddia edildiği gibi biz Çeçenistan'a gider gitmez bize kimse 10 milyon dolar, 10 milyon euro falan vermedi. Grozni City projesine başladık. Bu projede de bize verilen zemin etüdleriyle çok hızlı çalışacağımıza inanıyorduk. Fakat kendi yaptığımız muayene kazılarında ve zemin etüdlerinde bize verilen zemin etüdlerinin doğru olmadığını gördük. Tekrar zemin etüdleri yaptık ve neticesinde bin 479 tane fora kazık çaktık projede. Dolayısıyla Grozni City projesi bir 6 aylık gecikmesine sebep olan bir sürece girdik" diye konuştu. Suri, Grozni City projesinin akabininde Çeçenistan'da mobilize olduklarını, Kadirov'u tanıdıklarını ve tanıdıkça daha çok güvendiklerini ifade ederek, "Baktık ki, Çeçenistan'da artık savaş yok, insanlar parklarda oynuyor, evlerin balkonlarında çamaşırlar asılı biz de bunu kendimiz için bir ideal haline getirdik. Biz 20 yıldır aşağı yukarı yurtdışında çalışan bir firmayız. Afganistan, Kazakistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Ukrayna, bunların tamamında çalıştık, hiçbir yerden kovulmadık da, kaçmadık da. Alacaklarımız kaldı ama hiç bir ülkeye ne borcumuz var, ne de vereceğimiz paramız var" dedi.
"TÜRKİYE'YE ÇEÇENİSTAN'DAKİ ALDIĞIMIZ PARANIN YÜZDE 1'İNİ DAHİ GETİRMİŞ DEĞİLİZ"
Suri, Grozni City projesini devam ettirirken, bütün yatırımlarını Çeçenistan'a kaydırma kararı aldıklarını kaydederek, "9 tane küçük fabrika, inşaatlara yönelik, yine 205 parça iş makinası satın aldık. Bunların hepsi bizim Çeçenistan'da kurduğumuz firma adına kayıtlıdır. Bu esnada farklı projelere girdik irili ufaklı. Hiç istemediğimiz halde yarım kalan bazı cami inşaatlarını Cumhurbaşkanı bize tevdi etti. Aşağı yukarı 50-55 projeye imza attık" şeklinde konuştu.
Bazı projelerin yarım kaldığını da aktaran Suri, "Aşağı yukarı 15-16 projemiz tamamlanmadı. Mesela bir köprü inşaatında dört defa üst üste sel yedik biz" dedi. Suri, uğradıkları zararlara ilişkin ses çıkarmadıklarını, çünkü geleceğe yönelik planlara odaklandıklarını anlatarak, "Gelecekte yapacağımız büyük işlerde bunların parasını çıkarırız diye düşünüyorduk. Fakat, Grozni City'nin açılış günü olan 5 Ekim'den sonra bir takım finansal zorluklar başladı bizim için" diye konuştu.
Finansal zorlukların ortaya çıkmasının ardından Çeçenistan hükümetine ve Cumhurbaşkanı'na çeşitli önerilerle gittiklerini belirten Suri, "Bizim Çeçenistan'dan toplam aldığımız para 396 milyon dolar. Bu projelerin hiç birinden zarar etmedik. Zaten zarar etsek, aşağı yukarı 400 milyon dolar para almışız. Burada da bir yanlışlık var. Sebebini bilmiyorum ben, Cumhurbaşkanı belki öyle bilgilendirildi, '460 milyon dolar para verdim' dedi. 400 milyon dolar para aldık, 400 bile değil. Bunun yüzde 15'i kar olsa, 60 milyon dolar eder, zaten bizim o paramız da orada. Cumhurbaşkanı'nın kafasındaki mesele ısrarla, 'Ben Alper'i affetmeye de hazırım ama çaldığı paraları geri getirsin' deyince, sanki biz orada banka soymuşuz veya biz bir yerden para çalmışız gibi bir şey ortaya çıktı. Birincisi, biz Türkiye'ye Çeçenistan'daki bütün aldığımız paranın yüzde 1'ini dahi getirmiş değiliz. Biz hukuk mücadelesi de başlatacağız çeşitli kuruluşlara, Çeçenistan'a karşı değil ama şu anda. Mal beyanı da vereceğiz. Getirmiş olduğumuz yüzde 1 şöyle dursun, bizim, bütün bu işlerin neticesinde Türkiye'de aşağı yukarı işçiliklerle beraber 16 milyon dolar Çeçenistan ve Rusya'da borcumuz var" ifadesini kullandı.
"CUMHURBAŞKANI KADİROV'A MEKTUP YAZDIM"
Projeler bittikten sonra oradaki tüm yatırımlarını Çeçenlere hediye etmeyi düşündüklerini de belirten Suri, ellerindeki makinaları satıp, yarım kalan projeleri tamamlamak isteklerini Kadirov'a bildirdiklerinde, "Biz makinalara el koyuyoruz, projeleri de bitirtiyoruz, para da ödemiyoruz. Bize de teşekkür etmen lazım makinaları kullandırdığımız için" şekilden sözlerle karşılaştıklarını anlattı. Suri, Cumhurbaşkanı'na durumu anlatmaya çalıştığını ifade ederek, "Bu bana söylendikten hemen sonra Türkiye'ye geldim. O da yine kaçtım gibi algılandı. Türkiye'ye geldim, çünkü Çeçenistan'da benim hiç bir mücadele vermem söz konusu değil" dedi.
Türkiye'ye döndükten sonra Kadirov'a mektup yazdığını kaydeden Suri, "Sayın Cumhurbaşkanı da aradı beni. Dedi ki, 'Benim için fark etmez. Önemli olan itibarımdır benim. Gel anlaşırız' dedi. Meseleleri halletmek üzere tekrar gittim Çeçenistan'a. Mesele uzlaşmaya gitsin diye 'Hiçbir alacağımız yok' dedim" diye konuştu.
Suri, Çeçenistan Cumhurbaşkanı ile görüşmek üzere temsilci göndereceğini belirterek, "Temsilci belli listelerle gidecek. Makine parkımızın serbest bırakılması, tesislerimizin bize iade edilmesi kaydıyla yarım kalan bütün işleri tamamlamayı taahhüt ediyoruz" dedi.
Soruları da yanıtlayan Suri, Çeçenistan'da işçilerin mahsur kaldığı ve paralarının ödenmediği yönündeki suçlamalara ilişkin olarak da "İşçilerin bir kısmı Çeçenistan'dan Türkiye'ye geldi, 105 kişinin da ayın 8'inde çıkış vizesi tamamlanacak, 9-10'u gibi gelecek. Borçlarımızın hiçbirini inkar ediyor değiliz." dedi.