Bosch Otomotiv Teknolojileri Yüzde 5 Büyüme Öngörüyor
Bosch farklı iş alanlarını birleştirerek otomatik sürüş alanındaki güçlü yönlerini bir araya getiriyor
Dünyanın önde gelen teknoloji ve hizmet sağlayıcısı Bosch Otomotiv Teknolojileri'nin, 2013 yılı satışlarında beklenen yüzde 5'lik artış, ticaret sektörünün küresel otomobil üretiminden daha hızlı büyüyeceği anlamına geliyor. Robert Bosch GmbH Yönetim Kurulu ve Araştırma Geliştirme Bölümü Başkanı Dr. Volkmar Denner, Frankfurt'ta gerçekleştirilen 65. Uluslararası Motor Show'da (IAA) şirketin iş geliştirme çalışmaları hakkında konuştu. Bosch, Otomotiv Teknolojileri iş kolunun bu sene, yüzde 6 civarında vergi öncesi satış kazancı elde etmesinin beklendiğini söyleyen Denner, Bosch Grubu'nun genelinde ise, öngörüler doğrultusunda yüzde 2 ila 4 arası büyüme kaydedilmesi beklendiğini bildirdi.
Bosch'un tahminlerine göre, dünyadaki otomobil üretimi önümüzdeki dönemde yaklaşık yılda ortalama yüzde 3 oranında artış sağlayacak. Denner "Kuzey Amerika ve Çin küresel otomotiv sektöründeki büyümede başı çekerken Avrupa'da ise kademeli bir iyileşme görülecek" diye belirtiyor. Bu iyileşmenin bir göstergesi olarak, Denner Avrupa'daki binek otomobillerin ortalama yaşının yaklaşık 9 yıl ile rekor yüksekliğe ulaştığına işaret ediyor. Orta vadede bu oran, sürücülerin kullanılmış otomobillerini yeni taşıtlar ile değiştireceği anlamına geliyor. Denner, Kuzey Amerika'da mevcut kayıtlı taşıt filosunun yaşının ortalama 11 olduğunu, bölgede yeni otomobillere olan talebin yükselişte olmasının altında da bunun yattığını belirtiyor.
Bu sebepten ötürü, gelişmekte olan piyasalardaki faaliyetlerini yoğunlaştıran Bosch, 2011 ve 2013 yılları arasında Asya-Pasifik bölgesinde yaklaşık 2,8 milyar Avro tutarında yatırım gerçekleştirdi. Bu, Bosch stratejisinin de sektördeki trendler doğrultusunda ilerlediğini gösteriyor: 2005-2015 yılları arasında, Japon ve Alman otomotiv şirketleri yurtdışındaki üretimlerinin payını yarıdan üçte ikiye çıkarmış olacaklar. Denner, "Küreselleşmiş bir tedarikçi olarak, Bosch müşterilerinin uluslararası stratejisine uyum sağlıyor," diyor. Bosch bugün halen 95 üretim ve 50 geliştirme lokasyonundan oluşan küresel ağı ile dünyanın dört bir yanında otomobil sektöründeki müşterilerinin yakınında yerini almış bulunuyor. Bu yılın sonuna kadar, şirketin dünyanın dört bir yanındaki araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde yer alan çalışanlarının sayısı 36.000'e ulaşmış olacak. Ayrıca, Bosch Stuttgart yakınlarındaki Renningen'de yapacağı yeni araştırma merkezine de 300 milyon Euro civarında bir yatırım gerçekleştiriyor.
Bosch'un yoğun araştırma faaliyetleri, şirketin elektrikli tahrik ve güvenlik sistemleri alanındaki pazar ve inovasyon lideri konumunu sağlamlaştırmasında da belirleyici bir rol oynadı. Dizel ve benzinli motorlarda ise halen yakıt tasarrufu potansiyeli bulunuyor: gerçekleştirilecek yeni küçültme ve gelişmiş yanma verimliliği ile 2012 düzeylerine kıyasla yüzde 20 düzeyinde ek yakıt tasarrufu gerçekleştirilebilecek. Bu optimize teknoloji sayesinde, 2020 yılından itibaren Avrupa'da yürürlüğe girmesi beklenen katı CO2 salım standartları dahi karşılanabilecek. Araç sınıfına bağlı olarak, bu hedef farklı elektriğe geçiş düzeyleri ile gerçekleştirilebilecek. Burada, Bosch kapsamlı bir ürün portföyü sunuyor. Örneğin, boost geri kazanım sistemi, 48 voltluk jeneratörü ve kompakt lityum-iyon pili ile makul fiyatlı bir giriş düzeyi hibrit. Bosch portföyü, güçlü takılabilir hibritler ile tamamlanıyor. 2014 yılına kadar şirket, kompakt otomobiller için tam elektrik sisteminden elektrikli spor otomobile kadar e-mobilite ile ilişkili 30 seri üretime katkıda bulunmuş olacak.
"Bosch otomatik sürüş konusundaki güçlerini bir araya getiriyor"
Dünyanın dört bir yanında çevre koruma ve kaza önleme standartları gitgide sıkılaştırılıyor. Bu, güç aktarım organlarında elektrikli sistemlere geçilmesi, otomatik sürüş alanlarında da büyümeyi canlandıracak. Sürüş desteği alanında, pazardaki hacimlerin 2013 ile 2017 yılları arasında üçte bir oranında yükselmesi bekleniyor. Günümüzde, Bosch sürücü desteği ve güvenlik sistemleri ile 5 milyar Avro tutarında yıllık satış gerçekleştiriyor. Toplamda, bu alanlarda 5.000 Bosch mühendisi çalışıyor.
Sürücü destek sistemleri ve sensör teknolojisinin geliştirilmesine ek olarak, taşıtların ağa bağlanması ve birbirlerinden haberdar olmaları, otonom sürüş için tamamlayıcı bir rol oynuyor. Gelecekte, mobil iletişim ara yüzleri üzerinden yüksek miktarlarda veri taşınacak. Bunlar aynı zamanda buluta kaydedilip analiz edilerek diğer veri kaynaklarına bağlanacak. Tüm bunların sonucunda da, taşıtlar bulundukları ortamlara gitgide daha fazla bağlanırken taşıt sistemleri de tehlikeleri çok daha hızlı şekilde fark edip bunlara cevap verebilecek. Örneğin, yoldaki bir virajda başlayan trafik sıkışıklığını gören bir sürücünün frene basması halinde, taşıt tehlikeyi fark ederek yolda aynı noktaya doğru ilerleyen diğer sürücüleri uyaracak.
Taşıtların ağa bağlanması alanında, iş ortakları ile birlikte çalışmalar yürüten Bosch, tam otonom sürüşü mümkün kılacak teknolojileri daha da geliştirmeye yönelik çalışmalar doğrultusunda işbirliği yapıyor. Örneğin Bosch, Stanford Üniversitesi'ndeki disiplinler arası araştırma programı Otomotiv Araştırması Merkezi'nin (CARS) kurucu üyelerinden biri.
Her şeyin ötesinde, Bosch, 300.000'i aşkın çalışana sahip küresel bir şirket olmanın sunduğu avantajlardan da yararlanıyor. Grubun kendi içindeki çeşitli bölümler, farklı iş alanlarında birbirleriyle işbirliği içindeler. Bu işbirliği, gerek otomobiller için yaya koruma sistemlerinde gerekse binalar için gözetim tabanlı güvenlik sistemlerinde uygulamaları bulunan insan algılama teknoloji gibi inovasyonlar konusunda gerekli. Bu kapsamda, birlikte çalışan birçok Bosch bölümü ortak bir yazılım platformu kullanıyor. "Bosch, otomatik sürüşü hayata geçirmek için güçlü yanlarını bir araya getiriyor. Gayrı resmi kanallar üzerinden şirket içi ittifaklar geliştiriyoruz."
Yazılım sistemlerinin geliştirilmesine odaklanan bir iştirak olan Bosch Software Innovations, nesnelerin ve hizmetlerin internetini gerçeğe dönüştürmeye yardımcı olan çözümler sunuyor. Bu ise, taşıtların ağa bağlanmasının önünü açıyor. Şirketin uygulamaları Bosch'un faaliyet gösterdiği tüm sektörlerde kullanılıyor. Yollardaki otomobiller de en az evlerdeki buzdolapları ve fabrika ortamlarındaki ambalajlama makineleri kadar nesnelerin ve hizmetlerin internetin parçası olacak.
Daha fazla bilgi için:
Nuray Sağlam
0212 335 07 47
Otomotiv Teknolojisi, Bosch Grubu'nun önde gelen iş kollarından biridir. Bu işkolu 2012 mali yılında 31,1 milyar Avro satış gerçekleştirdi ve tüm grup satışının %59'unu oluşturmaktadır. Dünya çapında yedi alanda 177.000'den fazla iştiraki bulunan Otomotiv Teknolojisi'nin çalışmaları; içten yanmalı motorlar, motor çevre birimleri, alternatif sürücü kavramları, aktif ve pasif güvenlik sistemleri, yardım ve konfor fonksiyonları, araç bilgi ve iletişim için enjeksiyon teknolojisi hizmetleri ve otomotiv yedek parça üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bosch Otomotiv Teknolojisi, bugüne kadar Elektronik Motor Yönetimi, ESP® anti-patinaj sistemi ve common-rail dizel teknolojisi gibi birçok yeniliği hayata geçirmiştir.
Bosch Grubu; Robert Bosch GmbH'ı, 350'den fazla alt kuruluşunu ve 50'den fazla ülkede bulunan yerel şirketleri içermektedir. Satış ve hizmet alanlarındaki iş ortakları buna dâhil edildiğinde Bosch, yaklaşık 150 ülkede temsil edilmektedir. Dünya çapındaki bu gelişim, üretim ve satış ağı büyümeye yönelik temeli oluşturmaktadır. 2012 yılı finansal verilerine göre, yaklaşık 306.000'dan fazla çalışanla 52,5 milyar avro ciro gerçekleştirilmiştir. Araştırma ve geliştirme faaliyetleri için 2012 yılında yaklaşık 4,8 milyar avro harcanmış olup, dünya çapında yaklaşık 4.800 adet patent için başvuruda bulunulmuştur. Tüm ürün ve hizmetleri göz önüne alındığında, Bosch, yenilikçi ve faydalı çözümleri sayesinde yaşam kalitesinin artırılmasına katkıda bulunmaktadır.