Bozdağ: Abd, Vizesini İptal Ettiği Kaç Kişiyi Aradı? 2
Sinan KORKMAZER- Metin YILDIRIM/NEVŞEHİR - ADALET Bakanı Bekir Bozdağ, firari FETÖ'cü Adil Öksüz'ün, ABD İstanbul Başkonsolosluğu tarafından arandığını bildiklerini belirterek, "Bunu Büyükelçilik de kabul etti.
Sinan KORKMAZER- Metin YILDIRIM/NEVŞEHİR - ADALET Bakanı Bekir Bozdağ, firari FETÖ'cü Adil Öksüz'ün, ABD İstanbul Başkonsolosluğu tarafından arandığını bildiklerini belirterek, "Bunu Büyükelçilik de kabul etti. ABD büyükelçiliği bugüne kadar birçok Türk vatandaşının vizesini iptal etmiştir. Ben şunu merak ediyorum, ABD Büyükelçiliği vizesini iptal ettiği acaba kaç kişiyi aramıştır? Aradığı isimlerden bazılarını açıklayabilir mi?" dedi.
Referandum çalışmaları kapsamında Nevşehir'e gelen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Nevşehir Konağı'nda 'medya buluşması'na katıldı. Vali İlhami Aktaş, Ak Parti Milletvekilleri Mustafa Açıkgöz, Murat Göktürk, Belediye Başkanı Hasan Ünver, Cumhuriyet Başsavcısı Necmettin Tosun ve Ak Partililerin bulunduğu toplantıda açıklamalar yapan Bakan Bozdağ bir soru üzerine, devletin bütün birimlerinin, bütün emniyet ve istihbarat birimlerinin, FETÖ soruşturması kapsamında Adil Öksüz'ü her tarafta aradığını söyledi. Adil Öksüz'ün yakalanması, Türk adaletine hesap vermesi ve adaletin tecelli etmesi için herkesin çalıştığını belirten Bozdağ, şunları söyledi:
"Medyada yer alan bilgilere göre ki o bilgiler doğru bilgiler, ABD Büyükelçiliği tarafından da teyit edildi. Adil Öksüz'ün ABD İstanbul Konsolosluğu'ndan bir telefon vasıtasıyla arandığı çok net, çok açık bir durum. Büyükelçilik de bunu kabul etti. Bunu büyükelçilik de kabul etti. 'Biz bunu Türk polisi ile somut bir işbirliği için yaptık' deniliyor. ABD Büyükelçiliği bugüne kadar birçok Türk vatandaşının vizesini iptal etmiştir. Ben şunu merak ediyorum, ABD Büyükelçiliği vizesini iptal ettiği acaba kaç kişiyi aramıştır? Aradığı isimlerden bazılarını açıklayabilir mi? Hatta ben buradan Türk vatandaşlarına sesleniyorum, ABD Büyükelçiliği tarafından vizesi iptal edilip aranan var mı ? Bu da çok önemli."
"GÜLEN'İN İADESİ TALEPLERİMİZE CEVAP BİLE VERİLMEDİ"
FETÖ terör örgütünün elebaşının geçici olarak tutuklanması ya da Türkiye'ye iade edilmesi konusunda bir gelişme olmadığını bildiren Bozdağ, şunları kaydetti:
"ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerin samimiyeti için bu konuda bir an önce gereken adımlar da atılmalı. İade taleplerimiz var, bugüne kadar bu taleplere cevap dahi verilmedi. FETÖ terör örgütünün ele başı Amerika'da şu an son derece özgür bir şekilde terör faaliyetlerini sürdürüyor. ABD Hükümetinin terör örgütü elebaşının bu ülkede terör faaliyetlerini sürdürmesine de izin vermemesi lazım. Ona dair yaptırımları uygulaması ve ülkemizin taleplerine olumlu bir cevap vermesi gerekir. Türkiye ye iadesini hala bekliyoruz. Darbe teşebbüsünde bulunanlarından veya örgüt üyelerinden büyük bir bölümü ABD'de. Buradan bir çağrıda bulunuyorum. Fethullah Gülen'in oturma iznini iptal edin, iade edin, terör faaliyetleri yapmasına engel olun. Terör faaliyetlerine katılanları bize iade edin. Burada biz vizenin iptal edilmesini önemsiyoruz. Ama kendisinin aranmasını da manidar buluyoruz. Rutin bir uygulama ise ABD büyükelçiliğinin bugüne kadar kimleri aradığını da açıklaması gerekir. Bu arama pek çok soruyu akıllara getiriyor. Cevaplarını da samimi işbirliği açısından kendilerinden bekliyoruz. Şu ana kadar bize gelen bir cevap yok. Fethullah Gülen'in bir çiftlik aldığını ve burada yaşamını sürdürecek gerekli alt yapı çalışmalarının da yapıldığını biliyoruz. Kimin adına alındığını biz gerekli makamlara ilettik. Nereye giderse gitsin biz peşini bırakmayacağız."
"KILIÇDAROĞLU, YALAN SÖYLÜYOR"
Açıklamasında, 16 Nisan'da yapılacak anayasa değişikliği referandumuna da değinen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Hatırlarsanız bu bir rejim değişikliği diyorlardı. Sayın Kılıçdaroğlu, halkın yanlış bilgilendirilmesine neden olan açıklamalar yapıyor. Bu bir hükümet sistemi değişikliğidir. Artık bu yalanı kullanmıyorlar. Artık bu balon patladı. Şimdi yeni bir şey söylüyorlar. Cumhurbaşkanının, Türkiye Büyük Millet Meclisinin feshine yönelik alabileceği bir kararı ortaya çıkarıyorlar. Zaten anayasada 116'ncı maddede var. Son günlerde Kılıçdaroğlu yine sözlükten bir alıntı yaparak 'Cumhurbaşkanı meclisi fesih ediyor' diyor. 'Cumhurbaşkanı meclisi kapatacak, dağıtacak' diye büyük bir yalanı ifade ediyor. Bir defa Türkiye anayasasında fesih diye bir kavram yok. Halk oylamasına giden metinde de Cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimlerinin yenilenmesi ifadesi kullanılıyor. Burada fesih değil, seçimlerin yenilenmesi ifadesi kullanılmıştır. Devlette devamlılık esastır. Fesih kararı alındığı an orada görev yapan milletvekillerinin de görevi sona ererdi. Bunu meclisi kapatmak olarak değerlendirmek yanlış. 2015'te meclis kapandı mı hayır görevine devam etti. Burada bir fesih söz konusu değildir. Yeniden seçilinceye kadar vekillerin görevleri de devam ediyor. Birbirinin benzeri olarak da kullanılamaz" ifadelerini kullandı.
PARLAMENTO GÜÇLENİYOR
Cumhurbaşkanlığı sisteminde vekiller uzlaşmazsa kurulabilecek bir hükümetin bulunmadığını belirten Bozdağ, "Cumhurbaşkanının hükümetin kurulamaması gibi bir nedenle meclisi fesih etmesi gibi bir durum söz konusu. İki tane önemli şey var. Cumhurbaşkanı bu sistemde seçimleri yine yenileyebilir. Ama kendi seçimini de yenileyecektir. 7 Haziran da yeniledik. Ama bu düzende kendi seçimini de yenilemesi gerekiyor. Cumhurbaşkanı 5 yıldan iki dönem görev yapabiliyor. Seçimleri yenilediği zaman bir dönemini boşa vermeyi de göz önüne alacak. Bu yetkiyi kolay kolay kullanamaz. Meclis de karar aldığı taktirde Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yenileme kararı alabiliyor. Bu iki tarafa da yetkiyi keyfi kullanmaması için alındı. Yasama ve yürütmenin bu anlamda bir mekanizmaya sahip olmasıdır bu sistem. Uzlaşmaya tabi bir sistemdir. Parlamento güçlenmektedir çünkü Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yenileme yetkisini kavuşuyor" diye konuştu.
SİYASİ OPERASYONLA KARŞI KARŞIYAYIZ
Halk Bankası yöneticileriyle ilgili suçlamalar hakkında da konuşan Bekir Bozdağ, şunları söyledi:
"Halk Bankası Türkiye'nin yüz akı bir bankasıdır. Her türlü işlemleri denetlenmektedir. Yaptığı iş ve işlemler hem Türk hukukuna, hem de uluslararası hukuka uygundur. Hiçbir iç hukuka aykırı ve uluslararası hukuka aykırı bir karar yok. Sayın genel müdür daha önce de oraya gitti ve geldi. Böyle bir uygulamayla karşılaşmadı. ABD de başlatılan soruşturma siyasi bir soruşturmadır. Hukuk kullanılarak Türkiye'ye 17 Aralıkta yapılmak istenen hukuk darbesi bu kez Amerika'da yapılmak istenmektedir. Çok açık bir nettir siyasal bir operasyon ile karşı karşıyayız. İddialar var ve yorumlar var. Bu iddiaları doğrulayan bir tane delil koyamazlar. Delilsiz iddialarla insanları mağdur etmek doğru değil. Umarız bu durum hakkın tecelli etmesi sonuçlanacaktır."