Bozdağ'da 15 Saatlik Esaret Sona Erdi, 19 Dağcıya Ulaşıldı (3)
Büyük SEVİNÇ YAŞADILAR Bozdağ'ın 2 bin 159 metrelik zirvesine ulaşıp aşağıya inerken mahsur kalan 19 dağcının rehber Şerif Ağlıç, Tuğba Çopur, Onur İnalpolat, Cemile Kuralay, İbrahim Bedir, Serdar Türkoğlu, Şirin Pala, Serdar Tuncel, Ali Rıza Aslan, Eren Tuncay, Berna Dişçi, Osman Yüksel, Mehmet Yapıcı, Yeşim Uğur, Ahmet Öztürk, Hayriye Öztürk, Mehmet Turan, Murat Gümüşsu ve Erdinç Işıklıgün olduğu öğrenildi.
Büyük SEVİNÇ YAŞADILAR
Bozdağ'ın 2 bin 159 metrelik zirvesine ulaşıp aşağıya inerken mahsur kalan 19 dağcının rehber Şerif Ağlıç, Tuğba Çopur, Onur İnalpolat, Cemile Kuralay, İbrahim Bedir, Serdar Türkoğlu, Şirin Pala, Serdar Tuncel, Ali Rıza Aslan, Eren Tuncay, Berna Dişçi, Osman Yüksel, Mehmet Yapıcı, Yeşim Uğur, Ahmet Öztürk, Hayriye Öztürk, Mehmet Turan, Murat Gümüşsu ve Erdinç Işıklıgün olduğu öğrenildi. Bozdağ'a indirilen dağcılar, geçici hastane haline getirilen bir kahvede ilk kontrolleri yapıldıktan sonra önlem amaçlı hastanelere gönderildi. Dağcılardan 7'si Ödemiş Devlet Hastanesi'ne sevkedildi.
EMEKLİ ALBAYIN HARP OKULU EĞİTİMİ HAYAT KURTARDI
Tipiye yakalanan dağcıların rehberi Şerif Ağlıç'ın 22 senelik rehberlik yaptığı, ancak yaşının da etkisiyle bir süre sonra soğuktan etkilendiği bu aşamada Emekli Albay Erdinç Işıklıgün'ün liderliği ele alıp 9'u kadın 19 dağcıya hayatta kalmaları için gerekli olan şeyleri yaptırdığı öğrenildi. Emekli Albay Işıklıgün yaşananları şöyle aktardı:
"34 kişilik bir ekiple çıktık. Birinci etapta diğerleri indi, biz 19 kişilik bir ekiple zirve yaptık. Dönüşte tipiye yakalandık. Her şey 10 dakika içerisinde oldu, yönümüzü kaybettik, sis bastı, mahsur kaldık, ilgili makamları aradık. İlk etapta olayın ciddiyetine kimse hakim değildi. Ben biran önce aşağıya inmemiz gerektiğini söyledim. Rehberimiz yaşlı biriydi. Önce 'hallederiz, ilgili makamlara bildirdik helikopter gelecek' dedi. Ben de 4 ay helikopter pilotajı kursu gördüm. Bu hava şartlarında hiçbir helikopterin inemeyeceğini söylememe rağmen 'devletimiz bir şekilde gelir' dedi. 'Kalacaksak kendimize bir yer hazırlamamız lazım' dedim. İki kaya arasında korunaklı bir yer buldum. Arkadaşlar telkinlerimi dinledi. Sabaha kadar koyun koyuna donmamaları için hep telkinlerde bulundum. Ben Harp Okulu'nda bu konuda özel eğitim aldım. Bu eğitim hayatımızı kurtardı. Kimsenin uyumasına izin vermedim. Herkes birbirine sarıldı ve ayaklarımızın donmaması için sabaha kadar zıpladık. Uyursak donacağımızı söyledim. Şarjımızın bitmemesi için ailemle bir kere konuşabildik. Aileleriyle telefonda vedalaşanlar oldu. Liderimiz Şerif bey üç kere ölümden döndü. Onu hayata döndürmek için çok çaba sarfettik. Herkes perişandı, şartlar kötüydü. Kurtarma ekibi olarak yanımıza ilk olarak Ege Üniversitesi'nden 4 genç geldi. Onlar bizi sabah 05.00'te buldu. Onlarla beraber getirdikleri kahve çayla birlikte kendimize gelebildik."
KULÜPLERE DİKKAT
Kurtulanlardan kadın eczacı Berna Dişçi de bugünü yeni hayatının ilk günü ilan ettiğini söyledi. Dişçi, "Hiç ölümü bu kadar ensemde hissetmemiştim. Hayata bakışım değişti. Dağa tekrar çıkacağım. Ama ben şunu öneriyorum. Bu dağcılık okulları veya dağcılıkla ilgili açılan birimlerin sertifikaları a b c gibi gruplara ayrılmalı. Dağda 10 dakikada şartlar değişti ve ölüyorduk. Herkese yetki verilmesin. Çünkü buzda yürümek farklıdır, tırmanmak ayrıdır. Bizim gibi böyle trekking, ağır trekking, yüksek trekking gibi ciddi bir durum varsa ona göre yöneticiler ve rehberlerin olması gerekir. Her kulübe izin verilmemeli" dedi.
BİRBİRLERİNE SARILDILAR
Kurtarılan dağcılardan İbrahim Bedir, yaşadıklarını anlatırken, "Zirve inişinde tipi kar birden bastırınca görüş mesafesi 1 metreye düştü. 1 metreye düşünce inemedik, kayaların arasında kendimizi muhafaza ettik, pançoları üstümüze örttük. Hiç durmadık hep hareket halindeydik. Sarılarak vücut ısısıyla ayakta kalmayı başardık. Çok kötüydü hayatımın dönüm noktasıydı. Çok zordu Allah kimseye yaşatmasın. 15 saat falan yukarda kaldık. Durmadık yerimizde zıpladık, birbirimize sarıldık. Tipiden korunduk, öyle bir mücadele verdik. Zaman zaman umutsuzluğa kapıldık" dedi.
Kurtarılan dağcılardan bazıları da psikolojilerinin bozulduğunu bir süre dağa çıkmayı düşünmediklerini anlattı.
VALİ TOPRAK'TAN SİTEM GİBİ UYARI
Bozdağ'da oluşturulan kriz merkezinde çalışmaları yönetin Vali Mustafa Toprak, kurtarma faliyetinin sona ermesinin ardından bir açıklama yaptı. Dağcı yakınlarının Bozdağ'da yeterli emniyet önlemi olmadığı yönündeki şikayetlerini de dinleyen Vali Toprak dağcılara sabah 05.00'te ulaşıldığını, 18 dağcının kurtarma ekiplerinin eşliğinde yürüyerek, şoka girdiği belirtilen ekip liderinin ise helikopterle alındığını açıkladı. Vali Toprak, "Burada rahat bir şekilde konuşuyoruz şu an ama yukarıdaki şartları bilerek konuşmak lazım. 3-4 metreyi dahi bulmayan bir görüş mesafesi ve ciddi anlamda insanı boğacak şekilde olan bir tipi ve sonuç itibariyle telefon olmasına rağmen oradaki arkadaşlarımızın yön tayinini karıştırmış olmaları, alınmış olan koordinat noktaları da kaymalı olduğu için tam oturtulamıyor. Giden ekiplerin de bu anlamda arazi arama taramasıyla birlikte biraz da geç oldu. Ben buradaki tüm kurtarma ekiplerine teşekkür etmek istiyorum. Hiç kimsenin burnu kanamadan sağ salim getirildi" dedi.
Vali Toprak, dağcılık faliyetleri konusunda daha dikkatli olunması gerektiğinin de altını çizdi, "Dağcılık faaliyetiyle uğraşan insanlarımızın bir güvenlik içerisinde pikniğe gider gibi değil, tüm teçhizatlarıyla birlikte çıkmaları kendi güvenlikleri ve kendi ailelerinin geleceği için çok önemli ve toplumsal hassasiyetler açısından da bu önemli. Bakınız buradaki 19 vatandaşımız için 77 milyon seferber oluyor tüm imkanlarıyla, onun için herkesin daha sorumlu daha dikkatli, daha özenli, daha tedbirli olarak iş ve işlem yapması gerekiyor. Özellikle Dağcılık Federasyonu tarafından bunların şartlarının ve kurallarının daha iyi oluşturulması gerekiyor. Gerek temsilciler gerekse bu işle uğraşanların bir disiplin altına alınması gerekiyor. Yaşananlar tecrübe oldu. Bir kere burada bu faaliyetle uğraşanların takım liderlerin federasyonun ve temsilcilerinin bu konuda daha duyarlı, daha kontrollü ciddi bir tipiye yakalanılması halinde üstleneceği alet edevat ile çıkması gerekiyor ki buradaki bu kadar insanın uçakların helikopterlerin bu kadar insan gücünün de başka işlerle meşgul olmalarına fırsat verilsin" dedi.
BİR YILLIK KULÜP
Bu arada pazar günkü organizasyonu düzenleyen Mevsim Dağcılık Kulübü'nin diğer kulüplerden ayrılanlar tarafından bir yıl önce kurulduğu, kulübün birinci yıldönüme nedeniyle Bozdağ'a 54 kişilik bir organizasyon düzenlendiği öğrenildi. Dağa tırmanan 33 kişinin belirli noktalardan geri dönerken 19 kişilip grubun zirveye devam ettiği belirtildi. Kulüp üyelerinden Oğuz Uztan, "Kesinlikle kulübün burada sorumlu olduğuna inanmıyorum. Biz başka bir gruptaydık ve tipiden beş dakika önce geri dönüp kurtulduk. Diğer arkadaşlarımız ise ani bastıran sis ve tipi nedeniyle yollarını kaybetmiş" dedi. Bölgede kurtarma faliyetine katılan AKUT yöneticileri de denetimlerin arttırılması gerektiğini hava koşullarının valiliğin sitesinden duyurulmasını hatta dağcıların üzerinde bulunması gereken koruyucu malzemelerin tek tek isimlerini yazılmasını istedi.
EGE'NİN EN YÜKSEK İKİNCİ ZİRVESİ
Bozdağlar Dağı'nın zirvelerinden biri olan Bozdağ, İzmir'in Ödemiş İlçesi'nde yer alır. Bozdağ, 2 bin 159 metreyle Ege Bölgesi'nin en yüksek ikinci tepesidir. Dağın zirvesine iki ayrı yol izlenerek ulaşılabilir. Birinci yol Ödemiş ilçesi üzerinden; diğer yol ise kış koşullarının ağır geçtiği yıllarda buzlanma nedeniyle kapanan kuzeydeki Manisa'nın Salihli üzerinden Bozdağ'a ulaşır. - Ağlıç