Brezilya'da Tarihi Dava
SAO Brezilya'da devam eden yolsuzluk davasında Devlet Başkanı Michel Temer'in görev süresinin sona ermesi ve eski devlet başkanlarından Dilma Rousseff'e 8 yıl siyaset yasağı getirilmesi istendi.
SAO Brezilya'da devam eden yolsuzluk davasında Devlet Başkanı Michel Temer'in görev süresinin sona ermesi ve eski devlet başkanlarından Dilma Rousseff'e 8 yıl siyaset yasağı getirilmesi istendi.
Brezilya Yüksek Seçim Mahkemesi, 2014 başkanlık seçimlerini kazanan Dilma Rousseff-Michel Temer ittifakının seçim kampanyalarında siyasi ve iktisadi gücü kötüye kullanılması ile ilgili gördüğü dava sonucu Temer'in görevinden alınma ihtimali bulunuyor.
Dava, ülke tarihinde bir başkanın ilk kez Yüksek Seçim Mahkemesi tarafından görevden alınma ihtimali olması nedeniyle tarihi önem taşıyor.
Seçim Mahkemesi Başsavcılık Vekili Nicolao Dino, duruşmada iktisadi gücün kötüye kullanılmasıyla ilgili güçlü izler olduğu hakkında yaptığı konuşma ile Başkan Temer'in görev süresinin sona ermesini ve Dilma Rousseff'in 8 yıl siyaset yapamamasını talep etti.
Başta Petrobras olmak üzere devlete ait özel tedarikçi şirketlerin devlet ihaleleri karşılığında kampanyaya bağışta bulunduklarını aktaran Dino, "Araba Yıkama Operasyonu"ndaki bulgulara işaret ederek, "Bu gerçekler, Petrobras'tan ittifaka doğrudan transferler olduğu anlamına gelmez ancak tarafların yararlandığını göstermek için bir zemin hazırladı." dedi.
"Odebrecht, Petrobras'ın en büyük parazitiydi"
Yüksek Seçim Mahkemesi Yargıcı Raportör Herman Benjamin, savunmaların Odebrecht, Joao Santana ve Monica Moura'nın ihbarlarının dikkate alınmaması taleplerini reddetti. Benjamin, Odebrecht'in Petrobras'ın en büyük paraziti olduğunu kaydetti.
2014 seçimlerinden sonraki ilk dilekçede Odebrecht'in bir çok kez alıntılandığını savunan Raportör Benjamin, Petrobras'taki rüşvet veya yükleniciler tarafından sunulan rüşvetle ilgili raportör tarafından oluşturulan hiçbir şey olmadığını vurguladı.
Raportör, Yargıç Gilmar Mendes'in ilk başta tanıklar arasında listelenmeyen eski Petrobras yöneticisi Pedro Barusco'nun ifadesini onayladığını belirterek, muhbirin, İşçi Partisinin 2003-2013 yıllarında 150-200 milyon dolar para aldığını söylediğini dile getirdi.
Yargıç Mendes'ten alıntı yapan Benjamin, güçlü veriler olduğunu ve bunları yok sayamayacaklarını belirtti.
Son 10 yılda siyasi senaryoyu takip eden, minimum bilgilendirilmiş herhangi bir Brezilyalının Odebrecht'in hükümetlerle yakın bir ilişki içinde olduğunu bildiğini ifade eden Benjamin. "Yalnızca temas edilmemiş Amazon yerlileri Odebrecht'in iş birliğine gittiğini bilmiyorlardı. Eğer bu herkesçe bilinen bir gerçek değilse başkası olmayacaktır." yorumunu aktardı.
Yüksek Seçim Mahkemesinde görülen davada ilk oyu kullanacak Yargıç Herman Benjamin, dava sürecindeki oyunu açıklamayı, ayrıca Dilma Rousseff ve Michel Temer'e karşı suçlamaların analizini yapmayı bir sonraki duruşmaya erteledi.
Dilma Rousseff'in savunması
Eski Başkan Dilma Rousseff'in avukatı Flavio Caetano, Araba Yıkama operasyonunun muhbirlerinin ifadelerinin verdiği sözlü argümanlarında Yüksek Seçim Mahkemesinin kararında dikkate alınmaması gerektiğini bildirdi.
Avukat Caetano, 2014 kampanyasında usulsüz Petrobras parasının kullanılmadığını ve hem Marcelo Odebrecht'in hem de Joao Santana ve Monica Moura'nın, Seçim Mahkemesine yalan söylediğini iddia etti.
Dilma-Temer ittifakının, mevcut başkanın savunmasının istediği gibi ikiye bölünmesinin imkansız olduğunu ve Başkan Temer için ayrı bir hesap verme sorumluluğu olmadığını anlatan Caetano, "İkisi birlikte yargılanıyor. Anayasanın birleştiği şeyi bozmak, başkan yardımcısı adayına kalmadı." diye konuştu.
Devlet Başkanı Michel Temer'in savunması
Brezilya'nın mevcut Devlet Başkanı Michel Temer'in avukatları dava sürecinde, dava ile ilgisiz olduğunu düşündükleri delil ve suçlamaların ceza ve seçim dışı kapsamında analiz edilmesi gerektiğini öne sürdü.
Avukat Gustavo Guedes, Odebrecht muhbirleri, pazarlamacı Joao Santana ile eşi ve iş kadını Monica Moura'nın ifadelerine yer verilmemesinin iddia edilen unsurlara af anlamına gelmeyeceğini ancak bu unsurların ceza ve seçim dışı alanda analiz edilmesi gerektiğini vurguladı.
Guedes, Yargıç Napoleao Nunes Maia'nın eski Odebrecht yöneticisi Claudio Melo Filho'yu dinlemek istemesi hakkında "Uzun yıllar yargıçlık yaptım ve ismini hiç kimsenin dile getirilmediği birisinin tanık olabileceğini hiç hayal etmemiştim. Yargıç Herman'ın söylediğine göre, Claudio Melo Filho'nun gazetedeki sızıntısından çıkartarak onu dinlemesi gerektiğini anladı. Davanın taraflarından hiçbiri tarafından veya başsavcılık tarafından talep edilmedi." değerlendirmesini yaptı.
Yargıçlar arasında atışma
Yüksek Seçim Mahkemesinde Dilma Rousseff ve Michel Temer'in 2014 başkanlık kampanyalarında siyasi ve iktisadi gücün kötüye kullanılması ile ilgili görülen dava duruşması, davanın raportörü Yargıç Herman Benjamin ile Mahkeme Başkanı Gilmar Mendes arasındaki atışmaya sahne oldu.
Mendes'in Benjamin'e, Brezilya'nın her yerinde televizyonda parladığı gerçeğini kendisine borçlu olduğu gözlemini söylemesi üzerine, raportör mahkeme başkanına şöhret yerine anonim kalmayı tercih ettiğini belirtti.
Gilmar Mendes, Herman Benjamin'in raportör pozisyonuna kendi seçimi ile getirilmediğini, Yüksek Seçim Mahkemesinin kuralları gereği Yüksek Adalet Divanının en eski yargıcının kampanya araştırmalarını rapor etmekten sorumlu olduğunu ifade etti. Bunun üzerine ise Benjamin, davayla ilgili raportör olmayı tercih etmediğini anlatarak, "Raportör olmayı seçmedim, raportör olmamayı tercih ederdim ancak yerine getirmeye çalıştım... Sadece mahkemenin görüşünü yerine getirdim." dedi.
Yüksek Seçim Mahkemesindeki dava 7 yargıcın görüş bildirmeleri ve oy vermeleriyle sonuçlanacak ancak herhangi bir yargıcın herhangi bir zamanda ek duruşma talep etme hakkı bulunuyor. Yüksek Seçim Mahkemesi kararını verdikten sonra ise sadece olağanüstü temyiz yoluna gidilebiliyor. Olağanüstü temyiz sadece Yüksek Seçim Mahkemesi başkanına yapılabiliyor ve mahkeme başkanı kabul edilebilirliğini analiz ediyor. Olağanüstü temyizin kabul edilebilirlik şartları sağlanmışsa karar için Federal Yüksek Mahkemeye gönderiliyor. Yüksek Seçim Mahkemesi başkanı olağanüstü temyizi kabul etmezse taraflar yine de bir şikayet dilekçesi sunabiliyor.