Bu Kitap ile Sıfırdan "Patron" Olabilirsiniz
İlk kitabı "Otobüsten İndim! BMW'ye Bindim" ile çok ses getiren Dragons' Den'in efsane ismi Baybars Altuntaş bir kitap daha yazdı.
İlk kitabı "Otobüsten İndim! BMW'ye Bindim" ile çok ses getiren Dragons' Den'in efsane ismi Baybars Altuntaş bir kitap daha yazdı. Bu kitabıyla, sıfırdan da patron olunabileceğini ispatlayan Baybars Altuntaş; geliştirdiği "Başarıda Tanrı Parçacığı" teorisini ilk kez bu kadar detaylı anlatıyor.
21.yüzyılın en önemli girişimcilik hareketi olarak kabul edilen Beyaz Saray Başkanlık Zirvesi'nde Barack Obama'nın baş başa görüştüğü tek girişimci olan Baybars Altuntaş, "Başarıda Tanrı Parçacığı" teorisi ile dünya girişimciliği için oldukça tartışılacak bir çalışmaya imza atıyor. Dünyaya hiç sermayesi yokken gelen bireylerin de patron olabileceklerini ispatlayan bu teori ile, sıfırdan girişimciliğin önü açılmış olacak. Teorisini, Destek Yayınlarından çıkan bu kitapta ilk kez açıklayan Baybars Altuntaş kitabın başarıyı yakalamak isteyenler için Tanrı Parçacıklarını sıralıyor.
Kitabında dünyaya sıfırdan gelen herkesin başarıyı elde edebileceğini belirten Altuntaş, ",Ancak, başkasının taşıyla başkasının kuşunu vurmayı becerebilmelidir. Bu beceriyi edinmek hiç te zor değildir. Önemli olan, yapabileceğine inanmasıdır bu bireyin. 'Batsın bu dünya' deyip kenara çekilmemelidir. Aksi takdirde, dünyanın kurbanı haline gelir, kendisine en yakınları bile ağlamaz" dedi.
Baybars Altuntaş, "Varsayalım ki 90 yaşındaki anneannenizin 100 milyon doları var ve bu parayla bir fabrika satın aldı. Anneanneniz böylelikle başarılı bir girişimci mi olmuş oldu ' Hayatta bir başarı mı yakalamış oldu ' Cevap : Hiçbiri. Demek ki, para sahibi olmak başarıyı beraberinde getirmiyor. Başarı ise, parayı beraberinde getiriyor. Bu da, sıfırdan etrafınızdakilerin kullanmadıkları atıl kapasitelerini görmek ve ona göre iş fikri geliştirmekle mümkün" diye konutu.
Hayatta başarılı olmak isteyenlerin en önemli organlarının "gözleri" olduğunu anlatan Altıntaş "Herkesin baktığını, onlar görecekler. Bakmak ve görmek arasındaki ince çizgi, başarılı olmak ve olmamak arasındaki çizgiyi belirler. Çizgi ne kadar kalınlaşırsa, o kadar başarılı olursunuz. Dünyaya hiç sermayesi yokken gelenlerin iş modellemelerini önce satıp sonra harcamaya göre hazırlamaları gerekir. Böylelikle hiçbir sermaye sorunu yaşamadan ve riske girmeden sıfırdan iş kurmak mümkün. Bu modeli, günlük hayatımızın pek çok kesitinde de uygulayarak başarıyı yakalayabiliriz. Araba alırken, ev alırken, evlenirken, çocukları özel okullarda okuturken. Önemli olan, iş modellemesini doğru yapabilmek" şeklinde konuştu.
"Başkasının sorduğu soruya cevap veren değil, başkalarına soru soran olursanız başarılı olursunuz" diyen Altuntaş şunları da söyledi;
"Okullarını birincilikle bitirmiş pek çok insan, pratik hayatta istedikleri başarıyı yakalayamıyorlar. Hatta, okullardaki başarı seviyesi orta seviyelerde olanlar, gerçek hayatta daha da başarılı olabiliyorlar. Bunun sebebi, pratik hayatta test usulü her soruyu çözerek gidersek, her soruya doğru cevap verip; en sonunda başarısız olabiliriz. Çünkü, o soruya doğru cevap verdiğimizde, ortaya çıkacak bütünü olumsuz etkileyebiliriz. Bizler, bütünün parçası olarak pratik hayattaki soruları çözebilirsek ve yeri geldiğinde bilinçli olarak yanlış seçeneği seçerek en sonunda başarılı olabiliriz. Çok çalışmak, başarıyı beraberinde getirmez. Çok çalışmayı hayatınızın lokomotifi yapmayın. Hedeflerinizi lokomotif yapın, ondan sonra çok çalışın. Çalışmak, hedeflerinizin vagonu olsun, lokomotifi değil.İlkokuldan itibaren hepimize öğretilen şudur: Çok başarılı olmak için çok çalışman gerekir ! Hiç te öyle değil. Önce, ne için çalışacağınızı belirleyip, hedeflerinizi ortaya koymanız gerekiyor. Yıllar geçtikten sonra şunu söyleyenlerden olmak istemiyorsanız bu kuralı çok iyi benimseyin: 'Yıllarca işe en erken ben gittim, en geç ben çıktım. Pazar günleri bile çalıştım. Ama yine de elde avuçta hiçbir şey yok'" - İSTANBUL