Bulgaristan'da direnişin sembolü Türkan bebek, dualarla anıldı
BULGARİSTAN'ın Kırcaali kentinde 17 aylıkken annesinin kucağında öldürülen totaliter rejim döneminde direnişin sembolü haline gelen Türkan Feyzullah, 35'inci ölüm yıl dönümünde Edirne'deki anıtı önünde törenle anıldı.
BULGARİSTAN'ın Kırcaali kentinde 17 aylıkken annesinin kucağında öldürülen totaliter rejim döneminde direnişin sembolü haline gelen Türkan Feyzullah, 35'inci ölüm yıl dönümünde Edirne'deki anıtı önünde törenle anıldı.
Bulgaristan'da 1984'te uygulanan zorunlu asimilasyon girişimine karşı Kırcaali'nin Kırkova ilçesine Mogilyane köyünde düzenlenen protesto yürüyüşü sırasında annesinin kucağında 17 aylıkken Bulgar askerleri tarafından vurularak öldürülen Türkan Feyzullah, Edirne'de adını taşıyan parkta anıldı. Asimilasyonun 35'inci yıl dönümü dolayısıyla Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği ile Edirne Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören Eski Göçmen Evleri olarak adlandırılan bölgede Türkan bebeğin adını taşıyan parkta düzenlendi. Törene Vali Yardımcısı Ali Uysal, Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, Balkan Türkleri Federasyonu Başkanı Erhan Pekkan, Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Genel Başkanı Sabri Mutlu, Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Cevat Güneş başta olmak üzere federasyon ve dernek başkanlarıyla, Bulgaristan ve Edirne'den vatandaşlar katıldı.
'VİCDAN MAHKEMESİNDE EN BÜYÜK CEZAYI ALDILAR'Törende konuşan Vali Yardımcısı Ali Uysal, soydaşlara vahşeti yaşatanların vicdan mahkemelerinde en büyük cezayı aldığını söyledi. Uysal, "Bu vahşeti yapanlar vicdan mahkemelerinde en büyük cezayı almışlardır ve mahşerde Türkan bebeğin ve soydaşlarımızın ahı bunu yapanları rahat bırakmayacaktır. Sadece dinimizde değil bütün semavi dinlerde öldürmek, zulmetmek en büyük günahlardan birisidir. Ateş düştüğü yeri yaksa da Türkan'ın acısını hepimiz hissediyoruz. İnşallah yakın çevremizde bir daha hiçbir soydaşımız böyle bir muameleye maruz kalmaz ki artık bu mümkün de değil" diye konuştu.'DİLİMİZİ, DİNİMİZİ VE KÜLTÜRÜMÜZÜ KORUMAK İÇİN MÜCADELE VERDİK'Bulgaristan'da komünist rejim sırasında asimilasyon uygulanan soydaşların gönderildiği Belene Kampı'nda 6 ay tutulan Fahri Yaşaroğlu ise o günleri hüzünle anlattı. Yaşaroğlu, "Belene Kampı'nda o baskıları görenlerden birisiyim. Biz orada milletimizin dini, dili ve kültürünü korumak için mücadeleler vermiştik. O mücadelelerde etkili olmaya çalıştık ve bugünlere geldik. Kampta kaldığımız süreçte çok ağır rejimin baskısına uğradık, çok baskılar yapıldı. Bizleri günlerce sorguya çektiler. Bu sorgular bize işkenceden bile ağır geliyordu. Sonrasında da sınır dışı işlemleri başladı. Türkiye'ye ilk gelenler arasında biz vardık. 12 kişilik kafile olarak bizi Türkiye'ye gönderdiler" dedi.Günün anısına şiirlerin okunduğu törende 35 yıl önceki asimilasyonda hayatını kaybedenler anısına da dua edildi. Tören Türkan Bebek anıtına çiçek bırakılmasıyla sona erdi.