BURDUR HAZIR GİYİME DİRENEMEYEN TERZİLER MESLEĞİN SON TEMSİLCİLERİ
Burdur'da 69 yıldır elinden iğne ve ipliği düşürmeyen Ünal Katlanç (81) ve 52 yıldır terzilik yapan Ahmet Dursun (65), mesleklerinin son temsilcileri. Ünal Katlanç, hazır giyime direnemediklerini belirtirken, Ahmet Dursun 'kot' giyimin yaygınlaşmasıyla el sanatı terziliğin bittiğini söyledi.
Burdur'da 69 yıldır elinden iğne ve ipliği düşürmeyen Ünal Katlanç (81) ve 52 yıldır terzilik yapan Ahmet Dursun (65), mesleklerinin son temsilcileri. Ünal Katlanç, hazır giyime direnemediklerini belirtirken, Ahmet Dursun 'kot' giyimin yaygınlaşmasıyla el sanatı terziliğin bittiğini söyledi.
Burdur'da 1950 yılında ilkokuldan mezun olduktan sonra çırak olarak terzinin yanına verilen Ünal Katlanç, mesleğinin en yaşlı temsilcilerinden. 69 yıldır elinden iğne ve ipliği düşürmeyen Ünal Katlanç, Burdur'da hizmet veren 20 terziden biri olduğunu söyledi. 1977 yılından bu yana yanında çırak yetiştiremediğini belirten Katlanç, geçmişte ilkokulu bitiren her çocuğun meslek öğrenmesi için bir iş yerine çırak verildiğini kaydetti. Bu sayede herkesin meslek sahibi olduğuna dikkat çeken Katlanç, Ailelerimiz bizi ustanın yanına çırak verirken, 'Eti senin, kemiği benim' diyerek teslim ederdi. Haftalık 25-50 kuruş alırdık. Onu da babamızın verdiğini sonradan öğrendik dedi.
HAZIR GİYİME YENİLDİK
Giysilerin terzilerde dikildiğini, bu nedenle çırak aldıklarını söyleyen Ünal Katlanç, Ancak mesleğimiz makineleşmeye direnemedi. Konfeksiyon giyim, terziliği bitirdi. Hazır giyim daha çok tercih edildi. İş kaybımız oldu. Terziler artık pantolon paçası kısaltıyor, elbise dikmiyor. Eskiden her dükkanda 3-5 çırak olurdu, bazı ustalar 'çırağım fazla' diye almazdı. Şimdi iş kaybından dolayı kimse çırak almıyor. Bizler geleneksel terziliğin son temsilcileriyiz dedi.
Gençlerin de memur olmak istediğini, masa başı işleri tercih ettiğini anlatan Katlanç, Kimse esnaf olmak istemiyor. Mesleğimiz yorucu ve yıpratıcı. Ama yaşıma rağmen sabah 08.00'de dükkanıma geliyorum ve 12 saat kadar çalışıyorum. İşinizi temiz yaptıktan sonra sıkıntı yok. Her gün ekmek paramı fazlasıyla kazanıyorum. Allah bin bereket versin. 3-5 sene daha çalışmayı hedefliyorum dedi.
'KONFENSİYONLARA AYAK UYDURAMADIK'
Bir diğer terzi Ahmet Dursun ise 1967 yılında ilkokulu bitirdiğinde terzi çırağı olarak mesleğe başladığını aktardı. Ahmet Dursun, terzilerin konfeksiyonlara ayak uyduramadığından yakındı. Konfeksiyonlarda hızlı üretim yapan makineler olduğunu kaydeden Dursun, Terzinin bir günde yaptığını makineler bir dakikada yapıyor dedi.
'KOT ÇIKTI, TERZİLİK BİTTİ'
Vatani görevini yaptıktan sonra kendi dükkanını açtığını anlatan Ahmet Dursun, O zamanlar şimdiki gibi değildi. İşlerimiz iyiydi. Konfeksiyon bu kadar gelişmemişti. Mesleğimiz gittikçe ölüyor. Özellikle kot pantolonun yaygınlaşması işlerimizi bitirdi. Gençler spor giyimi tercih ediyor. Mesleğimize en fazla zarar veren kotlar. Kot çıktı terzilik mesleği bitti diye konuştu.
15'e yakın çırak yetiştirdiğini, yaklaşık 20 yıldır çırak yetişmediğini söyleyen Dursun, Herkes okumaya gidiyor. Eskiden ilkokulu bitiren çırak olurdu. Bizim zamanımızda 'Eti senin, kemiği benim' derdi babalarımız ve hiç para talep etmeden çalışıyorduk. Şimdi çocuk geldiği gün 'Kaç para vereceksin' diyor dedi.
Günde 10-12 saat çalıştığını söyleyen Dursun, Genelde tamirat işleri yapıyoruz. Artık elbise diktiren yok. Konfeksiyon çok gelişti. Konfeksiyonda istediğini bulamayanlar, hazır giyimi sevmeyenler bize sipariş veriyor dedi.