Bursa-Dünya'nın Tek Müziksiz Halk Oyunu
Dünya'nın tek müziksiz halk oyunuDÜNYANIN tek enstrümansız halk oyunu 'Kılıç Kalkan' geleneği gençlerde hayat buluyor.
Dünya'nın tek müziksiz halk oyunu
DÜNYANIN tek enstrümansız halk oyunu 'Kılıç Kalkan' geleneği gençlerde hayat buluyor. Tahtakıran Kılıç Kalkan Halk Oyunları Derneğinde 12 yaşın üzerinde pek çok genç Kılıç Kalkan halk oyunu eğitimi alarak yurtiçinde ve uluslararası etkinliklerde Türkiye'yi temsil ediyor. Kurulduğundan bu yana 5 kıtada 100'den fazla ülkede oyunu sergileyen dernek katıldığı yarışmalarda üç dünya birinciliği ve 300'den fazla yurtiçi ve yurtdışı ödülünü de elinde bulunduruyor.
Dünyada tek olarak müzik enstrümanı kullanılmadan oynanan halk oyunu olma özelliğine sahip geleneksel Kılıç Kalkan oyununda oyuncular, temel figür olan kılıç ve kalkanın çıkardığı sesin ritmi üzerine oyunu oynuyor. Kılıç Kalkan'ın özdeşleştiği şehir olan Bursa'da 1918 yılında Mustafa Tahtakıran tarafından bugünkü koreografisi oluşturulan oyunun geleneğine ise 100. yılında Tahtakıran Kılıç Kalkan Halk Oyunları Derneğinde gençlerle sahip çıkılıyor. 12 yaşın üzerinde yaklaşık 50 gencin eğitim aldığı dernek pek çok organizasyonda tarihi oyunu sergiliyor. Okul çağındaki gençlerde eğitimler ise okul programlarını aksatmayacak şekilde haftada iki gün gerçekleştiriliyor.
ÖDÜLE DOYMUYOR
Bugüne kadar 5 kıtada yüzden fazla ülkede sergilenen oyun, katıldığı her organizasyondan ödül alarak Türkiye'ye dönüyor Kılıç Kalkan Evi'nde sergilenen 3 Dünya Birinciliği ve 300'den fazla ödül ise eğitim almak isteyenlerin ilgisini çeken ilk konu oluyor.
Bu derneğin 53 senedir üyesi olan ve son 13 yıldır dernek başkanlığı görevini üstlenen 69 yaşındaki Metin Dikerel'e eski Kılıç Kalkan oyuncuları olan 35 dernek üyesi de eşlik ediyor. Geleneksel oyun hakkında açıklama yapan Dikerel, oyunun oluşumunda tarihsel sürecin etkili olduğunun altını çizdi. Dikerel yaptığı açıklamada, 1326 yılında Bursa fethedildiğinde o günün silahı Kılıç ve Kalkan figürleri o günden bugüne kadar oynanan bir halk haline de gelmiştir. Geçmişte bu oyunun halkın hatim cemiyetleri, peştemal kutlamaları gibi etkinliklerde oynandığı rivayet ediliyor. Kılıç Kalkan oyunu 1975 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi şehir logosuna da figür olarak Bursa ile özdeşleşmiştir. dedi.
Derneğin 12 yaş ve üzeri gençlere ücretsiz eğitim verdiğini ifade eden Dikerel, bunun sadece bir halk oyunu olmadığını, hayata karşı dik duruş olduğunu söyledi. Dikerel, Oyunumuz 12 yaş ve üzeri gençlerden oluşuyor. Bunun için hiçbir ücret talep etmiyoruz tamamen gönüllülük esasıyla çalışıyoruz ama gençlere çok şey vermenin gayreti içerisindeyiz. Bunu sadece bir halk oyunu olarak görmemek lazım. Bizde kahramanlık, cesaret, mertlik, barış, kısaca hayata karşı dik duruşun bir ifadesidir. dedi.
MÜZİKSİZ OLUŞU YURTDIŞINDA İLGİ GÖRÜYOR
Kılıç Kalkan oyununun yurtdışında da çok ilgi gördüğüne dikkat çeken Dikerel, Bu ilginin başlıca nedeni oyunun müziksiz oluşudur. Dünyada enstrümansız oynanan tek oyundur. Kılıç ve Kalkanın birbirine vurması ile bir ritim ortaya çıkar. Bu ritim eşliğinde oyun oynanır. Bu da bizim ayrıcalıklı tarafımızdır. Müziksiz olmasının sebebi ise oyunun doğuşundan kaynaklanmaktadır. Kılıç Kalkan bir savaş oyunudur, cenk oyunu dansa dönüşmüştür. Sonunda da barışa ulaşır. Savaş oyunu olması sebebiyle enstrüman kullanılmamıştır. Müziksiz olarak başlamış ve yüzyıllardır müziksiz olarak devam etmektedir. şeklinde konuştu.
KILIÇ KALKAN BANA ÇOK ŞEY KATIYOR
Ailesiyle yaptığı bir gezi esnasında Kılıç Kalkan Evi'ni ziyaret eden ve burada Kılıç Kalkan eğitimi almaya karar vererek derneğe giren 17 yaşındaki Mustafa Burak Çakır ise yaptığı açıklamada, Bursa'nın kültürel ve tarihsel faaliyetlerini zaten seviyordum. 2 yıldır devam ediyorum. Sosyal aktivite olarak Kılıç Kalkanı tercih etmemdeki en önemli sebep tarihimizin etkilerini taşıyor olmasıydı. Bu çalışmaların bana başladığım günden beri çok fazla şey kattığını inanıyorum. Yurtiçinde ve yurtdışında pek çok yer gördüm. Ayrıca bu oyuna başladığımdan beri tarihe olan merakım da arttı. dedi. Sosyal bir aktivitenin yoğun ders çalışma ortamında kendisini rahatlattığını da söyleyen Çakır, Derslerimin yoğunluğunda tıpkı bir spor gibi buraya geldiğimde kendimi rahatlamış ve yenilenmiş hissediyorum. Ayrıca sıcak bir ortamda iyi arkadaşlıklar kuruyoruz.şeklinde konuştu.