Bursa'nın içme suyu japon balıkları ile test ediliyor
BURSA Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ) ekipleri, kentin su ihtiyacını karşılayan Dobruca İçme Suyu ve Arıtma Tesisi'nde 50 ayrı arıtma ve birçok laboratuvar testlerinden geçen suların ilk kontrolünü, akvaryumdaki kobay Japon balıkları ile yapıyor.
BUSKİ, kentin içme suyu ihtiyacını karşılayan Doğancı ve Nilüfer Barajı'ndan gelen suyu, Dobruca İçme Suyu ve Arıtma Tesisi'nde arıtıyor. Çeşitli testlerin yapıldığı tesiste, barajdan gelen ham suyun ilk kontrolü, akvaryumdaki kobay Japon balıklar ile yapılıyor. Baraj suyuna herhangi bir zehirli maddenin karışması durumunda balıkların tepki vereceğini belirten yetkililer, bu nedenle akvaryumun 24 saat izlendiğini belirtiyor. Balıkların testinden geçen suya daha sonra çeşitli fiziksel ve kimyasal arıtma işlemleri uygulanıyor. Tesislerde arıtılan ve sürekli örnek alınan su, şehre dağıtımı yapılmadan önce laboratuvar ortamında birçok testten geçiriliyor. Bu işlemlerin ardından yetkililer suda sağlığa zarar verecek bir maddeyle karşılaşmazlarsa su şehir şebekelerine aktarılıyor. Türkiye'nin en önemli su markalarının dolum yaptığı yer olan Bursa, şehir şebekelerine verdiği suyun kalitesi ve temizliği ile de dikkat çekiyor.
'ŞEHRE VERDİĞİMİZ SUYU, HER NOKTADA TEST EDİYORUZ'
2014 yılından sonra Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak sınırlarının tüm Bursa olarak genişlediğini belirten BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Devrim İzgi, "Bu kapsamda Bursa'daki tüm ilçelerin içme suyu ve kanalizasyon ihtiyaçlarını biz karşılıyoruz. Bursa merkez, Gürsu, Kestel, Mudanya, Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer ilçelerimizin su ihtiyaçlarını bu tesisimizden karşılıyoruz. Bursa'mızı besleyen bir pınar su kaynaklarımız var, bir de barajlardan aldığımız içme suyu kaynaklarımız var. Kurak giden dönemlerde yer altı su kuyularından da Bursa'nın içme suyu ihtiyacını karşılıyoruz. Tesisimizde içme sularımızı saatlik, iki saatlik, günlük, haftalık ve 3 aylık olmak üzere rutin kalite kontrollerinden geçiriyoruz. Kalite kontrol yaptığımız suların içilebilir olduğu kanıtlandıktan sonra şehrimize içme suyumuzun depolarını besliyoruz. Şehrimize suyu verdikten sonra da içilebilir sulardan emin olmak için sürekli şehrin 50 noktasından numune alıp laboratuarımıza getiriyoruz. Bunların içinde bakteriyolojik analizlerine bakıyoruz. Sadece laboratuar kısmında 19 arkadaşımızla beraber sürekli olarak içme sularının içilebilir olduğunu görmeye çalışırız. Aksi bir durumda gerekli tedbirleri almak isteriz" dedi.
BARAJLAR YÜKSEK GÜVENLİK İLE KORUNUYOR
Barajların korunması üzerine bilgiler veren İzgi, "İçme suyu arıtma tesisimiz çalışırken burada en önemli şey barajdan aldığımız suyun kalitesidir. İçme suyu arıtma tesisini çalıştırmanın en önemli yolları da bir şehrin içme suyu havzasını korumaktan geçer. Biz BUSKİ olarak içme suyu havzamızı korumak üzere bir yönetmeliğimiz var. Bu yönetmelikte içme suyu havzamıza hiç bir şekilde ne fabrika yapılmasına ne de yapılaşmanın açılmasına izin veriyoruz. Bu şekilde baraj havzamızı korumak istiyoruz. İçme suyu baraj havzamızı tel örgülerle kapattık. Vatandaşların baraj havzasında piknik yapmasını bile engellemeye çalışıyoruz. Orada bulunan ekibimiz belli devriyelerle gezerek baraj havzamızda güvenlik önlemlerini alıyorlar. Vatandaşlarımıza özellikle söylemek istiyorum, baraj havzasında lütfen piknik yapmayalım. Yapanları da BUSKİ'ye bildirelim. Biz gerekli önlemlerimizi alırız. Çünkü baraj temizliği çok önemli. Suyun kalitesini belirleyen en önemli nedenlerden bir tanesidir" diye konuştu.
'SUYUN OLASI KİRLİLİĞİNDE İLK BALIKLARDA ÖLÜM GERÇEKLEŞİR'
Suyun ilk testinin balıklar tarafından yapıldığını belirten İzgü, "Laboratuvarımızda akvaryumumuz bulunmaktadır. Barajdan aldığımız ham suyla sürekli akvaryumu besleriz. Olası ani bir kirlilik ya da tespit edemediğimiz herhangi bir kirlilik geldiği zaman ilk olarak balıklarda ölüm gerçekleşir. Olası bir durumda suyumuzu balık testinden geçiririz. Bugüne kadar herhangi bir sıkıntı yaşamadık" dedi.
'VATANDAŞLARIMIZ RAHATLIKLA ÇEŞMEDEN SU İÇEBİLİR'
Uludağ'da çok fazla içme suyu kaynaklarının olduğunu söyleyen İzgi, "İçme suyu kaynaklarından dolayı Bursa'da çok fazla içme suyu şişeleme tesisi de bulunmaktadır. Bunların da suyu içilebilir. Ancak bizim verdiğimiz suyla onların vermiş olduğu su arasında da bir fark vardır. Bizim verdiğimiz sularda klor var. Olması gereken parametrelerden biridir. Ancak o sularda klor bulunmamaktadır. Bizim sularımız da içilmektedir. Vatandaşlarımız rahatlıkla tüketebilirler. Hiç bir sakıncası yoktur" diye konuştu.
"KURBAN BAYRAMINDA SU TÜKETİMİ REKOR SEVİYEYE ÇIKTI"
Şehrin su tüketiminin saat ve günlerle bile değişkenlik gösterdiğini söyleyen İzgi, "Bulunduğumuz tesisten yaklaşık 2 milyon 100 bin kişilik bir nüfusumuz içme suyunu karşılıyor. Çok değişken bir içme suyu tüketim değerlerimiz var. Kış aylarında ortalama 300 bin metreküp gün kapasiteyle çalışan tesisimiz yazın ortalama 400 bin metreküp gün ortalama ile çalışmakta. Kurban bayramının birinci günü de en son maksimum tüketim yaptığımız günlerden biridir. O gün 470 bin metreküp günle kendi tesisimizin en büyük içme suyu tüketimini sağlamış olduk" dedi.
- Bursa
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel