Bursa Ulu Cami'deki Kabe kapısı örtüsü yeniden ziyarete açıldı
Bursa'da tarihi Ulu Cami'nin içindeki özel müze bölümünde sergilenen Kabe kapısı örtüsü, bakımının yapılması ve kopan püsküllerinin yerine dikilmesinin ardından yeniden ziyarete açıldı.
Bursa'da tarihi Ulu Cami'nin içindeki özel müze bölümünde camlı alanda sergilenen Kabe kapısı örtüsü, bakımının yapılması ve kopan püsküllerinin yerine dikilmesinin ardından yeniden ziyarete açıldı.
Osmanlı padişahlarından Yavuz Sultan Selim'in halifeliğini ilan etmesinin ardından Ulu Cami'de 500 yılı aşkın süredir sergilenen örtü, restorasyon ve bakımdan geçirildi, çalındığı iddia edilen püskülleri ise onarılarak yerine dikildi. Bakımı caminin içinde tarihi tekstil uzmanı Levent İnan tarafından yapılan örtü, yeniden ibadet alanındaki özel müze bölümünde bulunan camlı alana konuldu.
Bursa Ulu Cami Onarım Donatım ve Bakım Derneği Başkanı Hilmi Şanlı, altın işlemeli püsküllerin çalındığına ilişkin sosyal medyada ve bazı basın yayın organlarında çıkan iddiaların gerçekleri yansıtmadığını söyledi.
Yıprandığı için düşen püsküllerin tutanakla Vakıflar Bölge Müdürlüğü ekiplerince emanete alındığını belirten Şanlı, "Batı girişinde 'Vav'ın yanında asılı olan Kabe kapı örtüsünün püskülleri zamanla yıpranmış ve düşmüştü. Daha sonra Vakıflar Bölge Müdürlüğü bunu koruma altına aldı. Bunu yapabilecek ustayı aradık. Vakıflar Bölge Müdürlüğümüzün çalışanlarının da hazır bulunduğu, maliyetini de derneğimizin karşılamasıyla buradaki püsküllerimiz, o tarihi emanet yine eskisi gibi koruma altına alındı. Halkımızın ziyaretine sunuldu." diye konuştu.
Levent İnan da Kabe kapı örtüsünün işleme tel tekniğinde kadife üzerine yapılmış, çok katmanlı, arka tarafında kalın pamuklu kumaş bulunan bir eser olduğunu dile getirdi.
Örtüde kırmızı renkteki bölümün kadife alanlar olduğunu, zamanla havlı yüzeylerin düştüğünü anlatan İnan, şunları kaydetti:
"Uzun süre eserin iyileştirilmesi üzerine çalıştık. Sonra lazer tekniği kullandık çünkü teller artık çok fazla kırılgandı. Özellikle İtalya'da çok kullanılan bir yöntem vardır; metal alanlarda lazer tekniği. Bu lazer tekniği aslında sadece Vatikan Müzesi'nde bile 10 cihazın çalıştığı nadir eserler üzerinde kullanılan, sadece renk tanıyan, tekstil eserine bir zararı olmayan bir yöntemdir. 2012'den beri müze vitrini içinde sergilendi. Şu anki çalışmamızda ufak bir fiziksel temizlik yaptık. Arkadaşlarımızla vitrinimizi açtık. Hem vitrinimizin bakımlarını yaptık hem de bu sırada tekstil üzerinde temizliklerimizi yaptık. Vakumla, ufak tefek tozlarımızı aldık. Birtakım metal üzerinde tozdan kaynaklanan matlaşmalar vardı, onları sildik, eski haline getirdik. Düşen püskülleri onarıp yerine diktik."