Bursa - Zil Sesi Öğrencileri Hırçınlaştırıyor
Zil sesi öğrencileri hırçınlaştırıyor ULUDAĞ Üniversitesi UÜ) Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı Başkanlığı Doç. Dr. Mızrap Bulunuz, okullardaki zil seslerinin öğrencileri hırçınlaştırdığını söyledi.
Zil sesi öğrencileri hırçınlaştırıyor
ULUDAĞ Üniversitesi UÜ) Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı Başkanlığı Doç. Dr. Mızrap Bulunuz, okullardaki zil seslerinin öğrencileri hırçınlaştırdığını söyledi. Teneffüse çıkma, sınıfa giriş ve öğretmenlerin gelişi olmak üzere 3 zil çaldığını belirten Doç. Dr. Bulunmaz, "Bu da günde bir okulda 21 tane zil çalıyor demektir. Bazı okullar çeşitli müziklerle zil sesleriniz süslemeye çalışıyor. Fakat tam tersi olan, çocukların gürültücü davranışlarını tetikleyici ziller de var. Ben çocukların Gangnam Steyle dansıyla teneffüse çıktıklarını gördüm. Çocuklar gerçekten bağıra çağıra çıkıyorlar. Bazı zil sesleri öğrencileri hırçınlaştırıyor. Zil yerine ışıklı uyarı sistemi veya derslerin başlama ve bitiş saatlerini gösteren çizelge uygulaması getirilmeli. " dedi.
UÜ. Mete Cengiz Kültür Merkezi'nde 'Okulda Gürültü Kirliliği, Nedenleri, Etkileri ve Kontrol Edilmesi" konulu toplantıda konuşan Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı Başkanlığı Doç. Dr. Mızrap Bulunuz, gürültü kirliliğine sebep olan etkenleri anlattı. okullarda gün içersinde çalan zil sayısının en az 21 olduğuna dikkat çeken Bulunuz, 'Okullarımızda her tenefüste öğrenciler için, dışarı çıkma, ders girişi ve öğretmenler zili olmak üzere kez zil çalıyor. Buda bir okulda 21 zilin çalması demektir. Bazı okullar zil seslerini çeşitli müziklerle süslemeye çalışıyor. Bunun yanı sıra çocukların gürültücü davranışlarını tetikleyici zillerde var. Ben çocukların gangnam steyle dansıyla teneffüse bağırıp çağırarak dışarı çıktıklarını gördüm. Bazı zil sesleri öğrencileri hırçınlaştırıyor. Öğrenci ve öğretmenler, koridorda, iç mekanı nasıl kullanmaları gerektiğini, orada gürültünün nasıl yankılanacağından haberdar değiller. Çocukların iç mekanları nasıl kullanacaklarının öğretilmesi gerekiyor. Zil yerine ışıklı uyarı sistemi veya derslerin başlama ve bitiş saatlerini gösteren çizelge uygulaması getirilmeli. Bu bazı devlet ve özel okullarda denendi ve başarılı olundu" ifadelerini kullandı.
"GÜRÜLTÜYE MARUZ KALAN ÖĞRENCİLER İŞİTME KAYIPLARI YAŞIYOR"
Türkiye'deki okullarda yapılan araştırmalarda okullarda gürültü kirliliğinin yüksek olduğunu ifade eden Bulunuz, 'Çocuklar 70 desibel ses çıkarıyor. Bu ses elektrik süpürgesinin sesiyle eşdeğerdir. Teneffüslerdeyse 80-90 desibele çıkan bu ses bir matkapla eşdeğerdir. Böylelikle yüksek oranda gürültüye maruz kalan öğrenciler işitme kayıpları yaşıyor. Öğrencilerin dersi anlama, derse motive olma algılarını düşüyor" dedi.
"OKULLARDAKİ ZİLLER KALDIRILSIN"
Türkiye'de okullardaki zillerin kaldırılması gerektiğini ifade eden Bulunuz, Avrupa'da, Amerika'da okullarda zil uygulamasının olmadığına dikkat çekti. Türkiye'de bazı özel ve devlet okullarında zillerin kaldırıldığını belirten Doç.Dr.Bulunuz, zilin okullardaki en büyük gürültü kaynağı olduğuna dikkat çekti.
UZMANLARDA UYARDI
Aynı toplantıda konuşan UÜ Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Öğretim Üyelerinden Doç.Dr.Ali Yurdun Orbak, ses ölçümlerinde 40 desibelin 50 desibele çıktığında bu sesin gürültü sayılmaya başladığını söyledi. '80 desibel üstü insan duyularını rahatsız etmeye başlıyor. Şu anda ülkemizde teneffüslerle birlikte 85 desibel ses ortaya çıkıyor. Bu bir insanın bir hafta içerisinde maruz kalacağı maksimum maksimum değer. 90-95 desibele çıktığında artık kulaklarınızın zarar görmemesi için kulaklıklar kullanmanız gerekiyor"diyen Doç.Dr.Orbak, gürültülerin hem öğrenciler kadar öğretmenler üzerinde de etkili olduğuna dikkat çekti.
Daha sonra söz alan UÜ. Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Doç. Dr. Ömer Afşın Özmen, gürültünün çocukların zihinleri ve çalışmaları üzerinde yavaşlatıcı ve olumsuz etkileri olduğunu belirtti. Gürültüye maruz kalan öğrencilerin okuduklarını anlamadıklarını belirten Doç.Dr. Özmen, 'Anlasalar bile öğrendiklerini hafızaya almada çok ciddi eksiklikler oluyor. İlkokulda gürültü olan yerlerde okuma yazma öğrenme seviyesi gecikiyor. Eğer çocuk öğretmenin anlattığını duymazsa sinirli davranışlar sergileyebiliyor. Buda stres ve baş ağrısına sebep oluyor. Öğretmenler ise gürültülü ortamlarda ders anlatmak için sesleri ile ilgili problemler yaşayabiliyorlar. Eğer gürültü çok yüksek seviyelere ulaşırsa işitme üzerinde kişide kalıcı hasarlar bırakabiliyor.
