Haberler

Çalışan Aktivistler Yeni Bir Toplumsal Harekete İmza Atıyor

Güncelleme:
Abone Ol

Weber Shandwick'in araştırmasına göre, her beş çalışandan biri, tepkilere karşı 'İlk Cevap Verenler' olarak kendi şirketlerini savunuyor.

Lider global halkla ilişkiler şirketi Weber Shandwick'in gerçekleştirdiği yeni bir araştırma, dijital ve sosyal medyanın etkisiyle gelişen yepyeni bir sosyalhareketin doğuşunu ortaya koyuyor: "Çalışan aktivizmi"!

Weber Shandwick ve KRC Research ortaklığıyla gerçekleştirilen ÇalışanlarınYükselişi: Çalışan Aktivizmini Fırsata Dönüştürmek adlı online araştırmaya, 15 ülkeden 2 bin 300 çalışan katıldı. Araştırma sonucunda; kurumlara, 'çalışan aktivizmi'ni lehlerine kullanabilmek adına neler yapabileceklerine ilişkin pek çok önemli veri ortaya kondu.

Çalışan aktivistler, işverenleri hakkında yapılan eleştirilere karşı savunmacı davranarak online ve offline platformlarda görünürlük kazanıyor. Şirketlerin her beş çalışanından birinin (yüzde21) aktivist olduğu tahmin ediliyor. Yüzde 33'lük bir kesim ise aktivist olmak için yüksek bir potansiyele sahip. Hareketin ivme kazanmasıyla birlikte işverenlerde, bu güçlü savunucularla etkileşime geçerek kurum lehinde değerlendirebilecekleri mükemmel fırsatlar yakalıyor.

Bu çalışanlarla sağlıklı bir etkileşim kurulmadığı takdirde ise şirketin bu önemli savunucu gruplarını kaybetme riski veya daha da kötüsü kurumsal itibarı altüst etme potansiyeline sahip aleyhtarları engelleyememe ihtimali doğuyor.

"Çalışan aktivizmi küçümsenmemeli" diyen Weber Shandwick Global Kurumsal Başkanı Micho Spring, konuyla ilgili olarak; "Çalışanların, kurumlarına destek verme konusundaki isteğini tespit etmek ve bunu harekete geçirmek CEO'ların önceliği olmalıdır" şeklinde konuştu.

Weber Shandwick Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgeleri Kurumsal İletişim BaşkanYardımcısı Jim Donaldson ise "Bu konu özellikle Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgelerindeki çalışanları oldukça ilgilendiriyor. Müşterilerimizle yaptığımız görüşmelerden de biliyoruz ki; müşterilerimiz için çalışanlarla etkileşim kurmak en önemli önceliklerden biri. Bu yüzden çalışan aktivizmini oluşturmak ileriye dönük yepyeni bir yol olacak" dedi.

Sosyal Medya Çalışan Aktivizmini Ateşliyor

İş dünyasındaki liderlerin de bildiği gibi, bugün sosyal medyanın işveren itibarı üzerindeki etkisi yadsınamaz bir gerçek. Ancak pek çok işveren, sosyal medyanın çalışan etkileşimi ve çalışan aktivizmini nasıl körüklediği ile ilgili yeterince farkındalığa sahip değil.

Weber Shandwick'in yaptığı araştırma kapsamında çalışanlardan elde edilen bazı bulgular şöyle:

* Çalışanların yüzde 50'si sosyal medyada kendi işverenleri ile ilgili mesajlar, fotoğraflar ya da videolar paylaşıyor.
* Yüzde 39'u işverenleri hakkında övgüler ya da olumlu yorumlar paylaşıyor.
* Yüzde 33'ü sosyal medyada işverenlerinden herhangi bir teşvik almasalar da mesajlar, fotoğraflar ya da videolar paylaşıyor.
* Yüzde 16'sı işverenleriyle ilgili online olarak eleştiri ve olumsuz yorumlarını paylaşıyor.
* Yüzde 14'ü sosyal medyada işverenleriyle ilgili bir şey paylaştıklarında pişmanlık duyuyor.

Bazı İşverenler Harekete Katılıyor

Araştırmaya göre her üç işverenden biri, çalışanlarını sosyal medyada kurumları hakkında haber ve bilgi paylaşımında bulunmaları konusunda teşvik ediyor. Bu teşvik, çalışanlar arasında işverenini savunma üzerinde çok büyük bir etkiye sahip.

Örneğin; sosyal olarak işverenleri tarafından teşvik edilen çalışanlar, teşvik edilmeyenlere göre şirketin satış artırımına önemli ölçüde yardımcı oluyor.

Kaynak: Bültenler / Güncel

Orta Doğu Afrika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title