Haberler

Çalışkan: İktidar uzatmaları oynuyor

Güncelleme:
Abone Ol

HDP Urfa milletvekili adayı Ziya Çalışkan AK Parti'nin 'İkinci Yarı' sloganını "Bu iktidar uzatmaları oynuyor" sözleriyle yorumladı.

7 Haziran seçimlerine çok az bir zaman kala seçim çalışmalarını değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şanlıurfa Milletvekili Adayı Ziya Çalışkan, HDP'nin verdiği mesajların vatandaşlar arasında nasıl karşılık bulduğunu, vatandaşın en çok hangi sorunları dile getirdiğini, seçimden sonra çözüm sürecinin akıbetini ve seçim esnasındaki şaibelere karşı vatandaşın ne yapması gerektiğini anlattı.

Ziya Çalışkan kimdir?

Ben, 1965 Bozova Karacaören doğumluyum. Ama daha çok Urfa'da büyüdüm. İlk ve orta öğrenimimi Urfa'da tamamladım. Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesinden mezun oldum. Yıllarca Eğitim-Sen yöneticiliği ve aktif görevlerinde bulundum. Ondan sonra 1994'te HADEP döneminde merkez ilçe başkanlığından parti meclis üyeliğine kadar varan süreçte sorumluluklar, görevler aldım. Onun dışındaki zamanlarda ilkokul öğretmeni olarak hayatımı sürdürüyorum. Eşim de öğretmen. Urfa merkezde yaşayan, büyüyen, kendini yetiştirmiş bir insan olarak yine Urfa'da yaşıyorum.

Ve şuanda da HDP milletvekili adayısınız. 7 Haziran seçimlerine çok az bir süre kaldı. Nasıl bir yoğunluk yaşıyorsunuz? Son seçim çalışmalarınız nasıl gidiyor?

Oldukça yoğun geçiyor. Son günlerde biz genelde ulaşamadığımız insanlar varsa onlara ulaşmaya çalışıyoruz. Bütün kesimlere ulaşmaya çalışıyoruz. Bu çalışmalar sırasında Urfa'nın farklı sorunları, değişik sorunları varsa onları da tespit etmeye çalışıyoruz. Ki, oldukça yığınla, çok değişik sorunla karşılaşıyoruz. Kimi hiç gündeme gelmemiş, kimi hiç el atılmamış, kimisi de hiç dikkate alınmayan ama insanlarımızın yoğunla sıkıntısını çektiği sorunlar… Bunları tespit ediyoruz. Bunlarla karşılaşıyoruz. Oldukça sıcak ortamlarda geçiyor çalışmalarımız. Halkımızın oldukça büyük bir ilgisi var. Bu ilgi inanıyoruz ki, 7 Haziran'da sandığa oy olarak dönecektir.

Şu anda seçmenle iç içesiniz. Onlarla temas halindesiniz. Bir vekil adayı olarak karşılaştığınız insanlar en çok ne talep ediyor? Ne gibi sorunları size iletiyorlar?

Vatandaşın en büyük sıkıntısı yıllardır Urfa'ya dayatılan o klasik siyaset anlayışıdır. Urfalı artık bunu istemiyor. Urfa'daki vatandaş 'sadece seçim dönemlerinde değil, seçimden sonra da gelin ve sorunlarımızla ilgilenin, sorunlarımıza çözüm olun, sorunlarımızı Ankara'daki platformlarda dile getirin, sözcümüz olun' diyor. 'Sadece bir seçimlik buralara uğramayın' diyor vatandaş. 'Şu ana kadar yapılan hep bu olmuş, boş boş vaatlerle seçimdeki oy oranına göre yapılacak vaatlerle gelip bizden oy talep etmeyin, biz sizi göndereceğiz, siz gittikten sonra geri geleceksiniz, bizimle yan yana olacaksınız, bizimle her sıkıntımızı paylaşacaksınız' diyor vatandaş. Urfa'daki genel görüş, genel kanı bu çerçevede. Bizim karşılaştığımız durum bu.

Peki, 7 Haziran'da vatandaş oyunu neye göre kullanacak? Vatandaş daha çok hangi referansları baz alacak diye düşünüyorsunuz?

Vatandaş bir geçmişe bakacak bir de 7 Haziran sonrası oluşacak tabloya bakacak. Bundan yana kaygılarını belirtiyor. Geçmişten yana da sıkıntıları var. Geçmişten yana çözülmemiş, el atılmamış sıkıntıları var. Vaat edilen ama yapılmayan birçok proje var. Urfa geçmişte bunları esas alıyor. Geleceğe dair de Türkiye'ye dönük kaygıları var. Türkiye'nin geleceğine dönük kaygıları var. Bunları esas alarak tercih yapıyor. Bu anlamda da AKP'nin vardığı nokta Urfa seçmeninde oldukça kaygı yaratıyor. Tek adam, tek kişi, teklik üzerine kurulmuş bir sisteme karşı kaygıları var. Seçimde de bu kaygılarını ortaya koyarak tepkisini gösterecektir.

HDP'nin 'Yeni Yaşam' çağrısı nasıl karşılık buluyor insanlar arasında?

Dediğim gibi alışılmış siyaset zaten bitmiş durumda. Bir reklam var. Şimdi panolarda görüyoruz. İkinci yarı başlıyor diye. Aslında uzatmalara geldiğimizi ben düşünüyorum. Artık uzatma dakikalarındayız. İkinci yarı değil. Bunu ben özellikle uyarmak istiyorum. Urfa halkı uzatmalarda son düdüğü çalmak üzere. Uzatma bitmek üzere. Bu anlamda alışılmış olan siyaset, alışılmış olan ekonomik politikalara, sosyal, siyasal politikalara baktığımızda HDP'nin yeni yaşam çizgisi, HDP'nin demokratik ilkelerden taviz vermeyecek tarzdaki duruşu halkta büyük bir karşılık buluyor. Bu anlamda HDP'nin önümüzdeki dönemde parlamentoda Türkiye'nin bütün sorunlarına yönelik yaklaşımında oldukça radikal, oldukça net duruşuna oy verecek. Bu konuda çözüm gücü olarak da HDP, Türkiye halklarının karşısında durmakta. HDP inanıyoruz ki, bu sorumluluğu da yerine getirecektir.

HDP'ye ilginin arttığını belirttiniz. Bu ilginin oya dönüşmesi iktidar partisine olan tepkiden mi yoksa HDP'nin gerçekten Türkiye'nin bütün kesimleri tarafından kabul edilen bir parti olarak kabul gördüğü için mi olacak sizce?

HDP artık Türkiye genelinde kabul gören bir parti. HDP geliştirdiği projeleriyle Türkiye'deki her kesime kucak açan çözümleyici güç olarak Türkiye politikasında yerini aldı. Özellikle, HDP'nin demokratik çözümden yana ısrarlı duruşu, Kürt sorunundaki ısrarlı duruşu Türkiye'nin her tarafından gerekli yankıyı buldu ve olumlu bir tepki aldı. Bu sorumluluğu da Türkiye halkları artık HDP'ye yükleyecek çözüm noktasında. HDP de bu tutumunu çözüm gücü olarak sürdürmeye devam edecek.

Seçim öncesi de tartışılan ama daha çok 7 Haziran sonrası çözüm sürecinin ne olacağına dair endişeler var. Seçim sonrası ortaya çıkacak olan siyasi tabloyu da göz önüne alırsak çözüm sürecinin akıbeti ne olur sizce?

Çözüm süreci bir ay farklı konuşup, ikinci ay farklı konuşulacak bir konu değildir. Gündelik siyasete alet edilecek bir konu değil. Türkiye halkları bunun çok acısını çekti. Çözüm sürecinin başlatılmasından bu yana da HDP tavrı net. Çözümden yana, barıştan yana bütün imkanları kullanabilecek bir düzeyde çaba sergiledi. Hatta şunu söyleyeyim. Barajın altında da kalınabilir ama çözüm süreci asla sekteye uğratılmamalı. HDP bu konuda ısrarcıdır. Bu tutumunu, çözüm gücü olma çabasını her zaman sürdürecektir. Çünkü gerçekten gençlerimizin kanı üzerinde gündelik siyaset üretmek, gündelik ajitasyonlar üretmek, günü birlik propagandalar yapmak oldukça akıl almaz bir durumdur bizim açımızdan. Vicdani, ahlaki, hiçbir yönü yoktur. Bu yüzden de seçim sonrası da çözüm sürecinin devam etmesi, çözüm sürecinin sonuna ulaştırılabilmesi ve Türkiye halklarının barış içerisinde, demokratik bir biçimde yaşayabilmesi için HDP bütün çabasını ve gücünü gösterecektir.

Herkes 7 Haziran'a odaklanmışken siz 8 Haziran'da nasıl bir siyasi tablonun ortaya çıkacağını öngörüyorsunuz?

8 Haziran'da artık HDP'nin Türkiye'nin bütün halklarının temsilcisi, umudu ve elbette meclisteki temsilcisi olarak görüyoruz, öyle düşünüyoruz. HDP bunun yanı sıra önümüzdeki karanlıklara karşı, Türkiye halklarının önünde kurulan barajlara karşı duruşunu sergileyecek, o barajları yıkacak. O barajlar yıkıldığında zaten kardeşlik önündeki barajdır, sevgi önündeki barajdır. O barajlar yıkıldığında da Türkiye halkı, kendine özgü var olan mayaya özgü daha demokratik, daha özgür, daha güzel, daha özgür bir ülke içerisinde gelişmek için, barış için, kardeşlik için bu çaba sürdürülecektir.

Seçime ilişkin partinizin şaibe iddiaları vardı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz ve seçmene son çağrınız ne olacak?

Seçmen oyuna sahip çıkacak. Parti elbette gerekli önlemleri alacak, alıyoruz. Bir oyumuzun dahi başka bir partinin hanesine yazılmasını asla kabul etmiyoruz. Başka partiye verilen bir oyun da bizim hanemize verilmesini asla kabul etmiyoruz. Bu demokratik bir seçimdir. Halkımızın tercihi neyse baş, göz üstüne ama hileyle, benzer yöntemlerle oy çalarak, buna benzer şeyler yaparak asla kabul edilmez. Bizim de kabul etmeyeceğimiz ve bu anlamda her türlü mücadeleyi geliştireceğimizin de bilinmesi gerekiyor. Fakat her şeyden önce seçimlerin demokratik bir şekilde yapılması ve güvenli bir şekilde yapılmasıyla ilgili yetkili kurumlar var, kuruluşlar var. Burada birinci derecede sorumluluk onlara düşüyor. Biz de parti olarak gerekli önlemlerimizi alacağız. Halkımızın bizlere verdiği oylara sahip çıkacağız. Tercihler ne olursa olsun, sonuç demokratik olmalı ki, Türkiye'deki bu güvensizlik, kurumlara güvensizlik de ortadan kalkar diye düşünüyoruz.

(Kaynak: Gazeteipekyol)

Kaynak: Temsilci / Güncel

Halkların Demokratik Partisi Ziya Çalışkan Ak Parti Türkiye Yerel Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title