Çamlıca Camisi'nde Geri Sayım Başladı - İstanbul
Osmanlı-Selçuklu mimari tarzı ile günümüz çizgilerinin bütünleştiği, cami inşasında birçok yeniliğin ve farklılığın hayata geçirildiği Çamlıca Camisi'nin 350 bin metreküplük çelik iskelesi sökülmeye başlandı.
ÇİĞDEM ALYANAK - Osmanlı- Selçuklu mimari tarzı ile günümüz çizgilerinin bütünleştiği, cami inşasında birçok yeniliğin ve farklılığın hayata geçirildiği Çamlıca Camisi'nin 350 bin metreküplük çelik iskelesi sökülmeye başlandı.
İstanbul Cami ve Eğitim-Kültür Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği tarafından 2012'de düzenlenen yarışmada ikincilik ödülüne layık görülen 2 projeden biri olan, Bahar Mızrak ve Hayriye Gül Totu'nun projesini çizdiği Çamlıca'daki caminin inşaat çalışmaları, Üsküdar Sefa Tepesi'ndeki 57 bin 500 metrekarelik alanda devam ediyor.
Caminin yanı sıra müze, sanat galerisi, kütüphane, konferans salonu, sanat atölyesi ve otoparkın da yer aldığı projenin yüzde 95'i tamamlandı. Cami projesi kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan yol, tünel inşaatları ile çevre düzenleme çalışmaları da sürüyor.
Kadir Gecesi ibadete açılacak
İstanbul Cami ve Eğitim Kültür Hizmetleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergin Külünk, inşaat çalışmalarına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, camiyi Kadir Gecesi ibadete açmayı hedeflediklerini belirterek, "Ayağımızın birini Kadir Gecesi'ne bağladık. Camiyi o güne yetiştirmenin çalışması içindeyiz." dedi.
Caminin yüzde 95'inin tamamlandığını anlatan Külünk, sahada 450 kişinin çalıştığını, bunun 2-3 katı kişinin de atölyelerde üretim yaptığını belirtti.
Atölyelerde mihrap, minber, müezzin mahfili vaaz kürsüsü, ahşap işi ve halı işlerinin devam ettiğini aktaran Külünk, "Yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Asıl yoğunluk şu an camimizin içinde. 350 bin metreküplük bir iskele vardı. Bu iskeleyi sökmeye başladık. 2,5-3 ayda bu iskeleyi kurmuştuk. Şimdi iskeleyi 10-15 gün içinde sıfıra indireceğiz. İndirdikten sonra da yukarıda süsleme, tezyinat anlamında bir iş kalmıyor. Camide halının serilmesi ve yapılması gereken bir iki küçük iş kalıyor." diye konuştu.
Cami olarak Cumhuriyet döneminin en büyük eserinin yapıldığını dile getiren Külünk, sözlerine şöyle devam etti:
"Dünyada kendi tarzındaki mimaride en büyük eser. 72 metre yükseklikte ve 34 metre çapında dünyanın en büyük kubbesine sahip. Ama bizim için sosyal anlamda en önemli özelliği, hanımlara yönelik pozitif işlerin daha çok yapıldığı bir cami olacak. Çünkü projemizin konsept mimarı iki hanım mimar. Hanımların abdest alma mahallinde kişisel bakım odası, çocuk emzirme odası, çocuk bakım odası yer alacak. Hanımlar kendilerine özel asansörlerle camideki mahfil katlarına çıkacak. Mahfil katlarımız da halısının renginden, duvardaki yazısına kadar hanımlara göre dizayn edildi."
Minbere, asansörle çıkılacak
Caminin mimari büyüklüğü nedeniyle 49 basamaklı minber yapıldığını aktaran Külünk, 21 metre yüksekliğindeki minberin 7 katlı binaya eş değer olduğunu ve rahatlık sağlaması amacıyla asansörle çıkılacağını söyledi.
Ergin Külünk, "Böyle büyüklükte bir minberin olması gayet doğal çünkü cami içinde aynı anda 25 bin kişi namaz kılacak. Hutbe veren imamın kitle ile olan görsel temasını sağlayabilmek için ve caminin büyüklüğünden çıkan oran dahilinde 21 metre yüksekliğinde minber hazırlanıyor." dedi.
Caminin büyüklük oranı göz önüne alındığında kapılarının da büyük olduğunu anlatan Külünk, 6 metre yüksekliğindeki kapıların bir kanadının 2,5 ton ağırlığında olduğunu ve bir sanat eseri niteliği taşıdığını ifade etti.
Ergin Külünk, caminin zeminine döşenecek 17 bin metrekarelik turkuaz rengi halıların üretim çalışmalarının devam ettiğini sözlerine ekledi.
Rakamlarla Çamlıca Camisi
Osmanlı-Selçuklu mimari tarzı ile günümüz çizgilerinin bütünleştiği Çamlıca Camisi, kentin yeni sembollerinden biri olmaya aday.
Görkemli mimarisiyle İstanbul'un her noktasından rahatlıkla görülebilen Çamlıca Camisi, bu heybetli yapısına yakışır anlamda bazı rakamsal büyüklükleri de ihtiva ediyor.
İmanın şartını temsilen 6 minareli inşa edilen Çamlıca Camisi'nin üç şerefeli 4 minaresi Malazgirt Zaferi'ne ithafen 107,1 metre, iki şerefeli 2 minaresi ise 90 metre yüksekliğinde.
Caminin 72 metre yükseklikteki ana kubbesi İstanbul'da yaşayan 72 milleti, 34 metre çapındaki kubbesi İstanbul'u simgeliyor.
Kubbenin iç yüzeyine, 16 Türk devletine ithafen Allah'ın isimlerinden 16'sı, Haşr Suresi'nin son iki ayetinden istifade edilerek yazıldı.
Ana kubbenin üzerine 3 metre 12 santimetre genişliğinde, 7 metre 77 santimetre yüksekliğinde, 4,5 ton ağırlığında alem yerleştirildi. Nanoteknolojiyle renklendirilen ve 3 parçadan oluşan alem, dünyanın en büyük alemi olma özelliğini taşıyor.
Caminin dışarıdan ana avluya girişinde yer alan ve mermerle kaplanan taç kapı, büyüklüğüyle de göz dolduruyor. Taş kapının avlunun içine bakan kısmında, Kasas Suresi'nin 77. ayeti yer alıyor. Caminin içine girilen kapının üzerine ise Al-i İmran Suresi'nin 132-136 ayetleri işlendi.
Caminin kubbe altındaki dört ayrı bölümde yer alan aslan göğüslerine, paslanmaz çelikten nanoteknolojiyle üretilen hatla Arapça "Ey ihtiyaçları gideren", "Dualara icabet eden", "Sesleri duyan", "Dualarımızı kabul et" sözleri yazıldı. Yine nanoteknoloji ürünü 220 metre boyunda ve yaklaşık 9 bin parçadan oluşan Fetih Suresi'nin tamamı, kubbe altındaki kemerlere monte edildi.
Çamlıca Cami, halı serili alanında 25 bin, avluda 12 bin 500, dış avluda 22 bin 500 olmak üzere toplam 60 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği bir cami kompleksi olarak tasarlandı. Camide aynı anda 8 cenazenin namazı kılınabilecek.
Çamlıca Camisi ibadet alanının yanı sıra 11 bin metrekarelik müze, 3 bin 500 metrekarelik sanat galerisi, 3 bin metrekarelik kütüphane, bin kişilik konferans salonu, 8 sanat atölyesi, 3 bin 500 araçlık kapalı otoparkı bünyesinde barındırıyor.