Can: Mescidü'l Aksa Gerçek Yerinde Değil
Samsun OMÜ Öğretim Üyesi Yılmaz Can, 'Mescidü'l Aksa' olarak adlandırılan caminin gerçek 'Mescidü'l Aksa' olmadığını ileri sürdü.
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk-İslam Sanatları Tarihi öğretim üyesi Prof.Dr. Yılmaz Can, 'Mescidü'l Aksa' olarak adlandırılan caminin gerçek 'Mescidü'l Aksa' olmadığını ileri sürdü.
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk-İslam Sanatları Tarihi öğretim üyesi Prof.Dr. Yılmaz Can, üniversitede verdiği bir konferansta dile getirdiği Mescidü'l Aksa'nın gerçek olmadığı yönündeki iddiaları tartışma yarattı. Konuya açıklık getiren Prof.Dr.Yılmaz Can, Musevilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık için kutsal sayılan Kudüs'ün ve burada yer alan Mescidü'l Aksa'nın, ilk yapıldığı gerçek yerinde bulunmadığını ileri sürdü.
Mescidü'l Aksa'nın gerçek yerinin bu günkü Kubbetü's-Sahra'nın üzerinde bulunduğu alan olduğunu söyleyen Prof.Dr. Yılmaz Can, şunları söyledi:
"Kubbetü's Sahra 691 yılında Emevi halifesi Abdülmelik Mervan tarafından yapılmıştır. Yapı bir mihraba sahip olmakla birlikte cami formunda tasarlanmamış olup bir ziyaretgahtır. Kubbetü's Sahra'nın kubbesinin altında, bilhassa Yahudiler ve Müslümanlar tarafından kutsanan 'kutsal kaya' yer almaktadır. Yahudilerin büyük önem verdiği kutsal tapınak, yani 'Süleyman Mabedi' M.Ö. 10 veya 9'uncu yüzyılda, Allah'ın emri üzerine Hz. Süleyman tarafından zikri geçen kutsal kayanın üzerinde kurulmuştur. Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (SAV), Mirac diye bilinen mucizevi olay sırasında göklere yükselirken bu kutsal kayanın üzerinden göğe yükseldiğine inanılmaktadır. Kuran, Mirac olayından söz ederken, Süleyman Mabedi'ne işaret ederek ona 'uzak mescit' anlamında 'Mescidü'l Aksa' ismini vermiştir. Bu da bize kutsal kayanın bulunduğu Kubbetü's Sahra'nın yer aldığı alanın aslında Mescidü'l Aksa'nın orijinal yeri olduğunu gösteriyor."
"MESCİDÜ'L AKSA'NIN YERİNDE KUBBETÜ'S SAHRA VAR"
Bu günkü Mescidü'l Aksa olarak bilinen caminin, Kubbetü's-Sahra'dan sonra Emevi Halifesi Abdülmelik veya 1'inci Velid tarafından yapıldığını söyleyen Prof.Dr. Yılmaz Can, "Mescidin adı Kuran'dan alınmıştır. Ancak bu yapı Kuran'ın zikrettiği Mescidü'l-Aksa değildir. Kuran'ın zikrettiği gerçek Mescidü'l-Aksa'nın, şimdi üzerinde Kubbetü's Sahra bulunan yerin 50 metre kadar güneyinde inşa edilmiştir. Kuran'ın sözünü ettiği Mescidü'l Aksa, Emevilerin yaptığı cami değil" diye konuştu.
"İNSANLAR YANLIŞ YERİ MESCİDÜ'L AKSA SANIYOR"
Prof.Dr. Yılmaz Can, sözlerini şöyle sürdürdü:
"En son Romalılar jüpiter tapınağı yaptılar. Bir süre sonra Yahudiler yıktı yerine Süleyman mabedini yeniden kurdular. Fakat 614 yılında bu son tapınak da yakıldı. Müslümanlar şehri 638'de fethetti. Müslümanlar şehri fethettiklerinde mabed yerinde yoktu ve harabe haldeydi. Harabe haldeki mabedin yerine Hz. Ömer ahşap bir cami kurdurdu. Hz Ömer'in yaptığı bu camiyi daha sonra Emeviler kaldırdı. Yerine Kubbetü's Sahra'yı yaptı. Günümüzde Mescidü'l Aksa'nın bulunduğu yer yanlış olarak gösteriliyor. İnsanlar bunu bilmiyorlar. Gerçek Mescidü'l Aksa olarak zannediyorlar."
