Canan Kaftancıoğlu, Bahaddin Yetkin'in İBB'ye atanmasını değerlendirdi: Ufak bir yol kazası oldu
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB iştiraki olan İSBAK A.Ş.'de görevlendirilen ancak muhalefete yönelik küfürlü paylaşımları nedeniyle gelen tepkiler üzerine istifa eden Bahattin Yetkin'in atamasıyla ilgili konuşarak, "Ufak bir yol kazası oldu" açıklamasında bulundu.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından İSBAK A.Ş.'nin başına atanması tepki çeken Bahaddin Yetkin'le ilgili ilk kez konuştu.
Olayın ufak bir yol kazası olduğunu söyleyen Kaftancıoğlu, "16 milyon İstanbullu bize inanmaya, güvenmeye devam etsin. Ufak bir yol kazası oldu. Elbette hatalar olabilir ancak önemli olan bu hataları görüp hızlıca düzeltmektir" dedi.
TEPKİ TOPLAMIŞTI
Ekrem İmamoğlu'nun açıkladığı isimler arasında İSBAK'a atanan Bahaddin Yetkin ismi tepki çekmişti. Kamuoyundan gelen yoğun tepkilerin ardından Yetkin istifa ederek görevinden ayrılmıştı. Bahaddin Yetkin'in sosyal medya hesapları üzerinden de, CHP ve İYİ Parti Genel Başkanları hakkında yapılan hakaretleri beğendiği ve Gezi Parkı direnişe karşı tutumu, ezanın ıslıklandığı yalanına desteklediği mesajları da dikkat çekmişti.
İmamoğlu konuyla ilgili olarak "Şunu söyleyeyim arkadaşlarımızın yaptığı incelemeler liyakat ve tecrübe üzerineydi. Ve bu kavramlar üzerinden hareketle tercihler yapıldı" demiş, Yetkin ise tepkiler üzerine cumartesi günü istifa etmişti.
YETKİN: KAFTANCIOĞLU'NUN YAŞAMIŞ OLDUĞU OLAYI KINAYAN İNSANLAR BİZE AYNISINI YAŞATTILAR
İSBAK A.Ş.'den istifa eden Bahaddin Yetkin, istifa etmesinin ardından yaptığı açıklamada,"Açık söyleyeyim, ben hiçbir zaman fikirlerimden dolayı pişman değilim" demişti. Kaftancıoğlu hakkında yıllar önce yaptığı sosyal medya paylaşımları sebebiyle açılan davayı da hatıratan Yetkin, şunları söylemişti:
"Sayın Kaftancıoğlu'nun 7 yıl önce paylaşmış olduğu tweetler nedeniyle yaşamış olduğu olayı kınayan insanlar bize aynısını yaşattılar. Bu paylaşımların içeriklerinden fazla bahsetmek istemiyorum. Değerli kılınmış olacaklarını bileceklerini biliyorum. O nedenle cevap vermedim, vermeyeceğim. Ülke açısından üzücü bir olay. Geçmişinde neyse öyle gözüken takdir edilmelidir. Herkesin fikri ve düşünce yapısı kendisine özgüdür. Ve ona özgürlük tanınmalıdır. Arkadaşlarım bana da aynı kampanyayı başlatalım dediler. Kabul etmedim. Binlerce tehdit alıyorum. Hakaretleri söylememe gerek yok. Onlara şöyle cevap vereyim; Yavuz Sultan Selim'e kötü bir hediye gelince, o kişiye İstanbul'un en güzel lokumlarından çok muhteşem bir sandıkta yaptırıp gönderir. İçine de şu notu bırakır; 'Herkes muhatabına kendi yediğinden ikram eder. Ben de size İstanbulumuzun en güzel lokumlarını gönderiyorum' demiş. Başka ne diyeyim."
